Mehmet DAĞLI
YÜKSEK VERİMDE ÜNİTER BİR YAPI İÇİN
Malumunuz üzere devletimiz üniter bir yapıdan oluşmakta. Yani merkezi otorite normal şartlarda ülkemizin en ücra köşelerine hakim olabilmekte ve ülkemizin her köşesine hizmet götürebilmekte, bir suç ülkenin her yerinde aynı şekilde yaptırımlara maruz kalmakta, ülkenin her yerinde idarede ve yasaların uygulanmasında bir net standart olmaktadır. Tabi bu durum mümkün olduğunca mükemmele yakın olduğunda gerçek bir üniter devlet yapısına sahip olunmuş olunacaktır. Bu durumun temini, ifası; tüm devlet kurumları, onların kurumsallıkları ve memurlarının bir bütün halinde verimli şekilde çalışması ve hizmet vermesi ile de doğrudan alakalıdır. Yani Türkiye Cumhuriyeti üniter yapısının yüksek verimde çalışarak kendi kendini icra etmesi bir çok faktörle ilgilidir; TBMM’nin çıkardığı kanunlar, devletimizin teşkilatları, kurum kültürleri, memurların ve amirlerin eğitimleri, yönetimleri, bürokrasiye hakim olan ve onu işleten devlet felsefesi ve liderlikle de doğrudan alakalıdır ve bunların kombinasyonları üniter yapının verimini ortaya çıkarmaktadır.
Şimdi şuradaki pratik üzerinden ülkemizdeki üniter yapının verimini tahlil edelim, bu pratikte hiçbir şekilde teşkilatlarda ve görevli memurlarında görevi aksatma, işini yapmama gibi bir sıkıntı yoktur, verimin düşük olmasındaki neden ülkemizin büyük bürokrasinin çeşitli sebeplerden ötürü kurumlar arasındaki organik bağlarının iyi tesis edilememesinden bu yüzden bürokrasinin iyi işleyememesindendir. Bu şekilde bürokrasimizin büyük bir avantaj iken dezavantaja dönüşerek vatandaşımızın da zihninde ‘’ bürokratik işlemler‘’ adı altında kötü bir yer edinmesidir: Tarafım yaklaşık beş senedir infaz ve koruma memurluğu mesleğini icra etmektedir. Yine bundan yaklaşık 3 sene önce kanunların verdiği hakka dayanarak o zaman ikamet ettiğim ilçe Kaymakamımızın onayıyla da silah taşıma ruhsatı almıştım. Daha sonraki süreçte ikamet ettiğim ilçeden yaklaşık 200-250 km uzakta hizmet verdiğim aynı Genel Müdürlüğün bünyesinde başka bir müdürlüğüne kendi isteğimle tayin oldum. Yeni ikamet yerimde mermi talep etmek istediğimde geldiğim ilçenin emniyet biriminden dosyamı yeni ikamet yerimdeki ilçe emniyet birimlerine aldırmam gerekiyor. Dosyamın alınmasının ardından çalıştığım yeni müdürlüğümden ‘’ hareket kağıdı‘’ ve kurum en üst amirinin imzası olan görev kağıdı da alarak dilekçe ile başvurmam gerekiyor. Dosyamın alınmasının ardından emniyet görevlileri eğer ki gerek görürse tarafımı yeniden tahkik edip, hastaneye rapor için de gönderebilir. Bu süreç yaklaşık bir iki ay sürebileceği gibi silah taşıma ruhsatımın da teorik olarak iptal edilebilme ihtimali vardır. Şimdi burada üniter yapıya aykırı sorunlar göze çarpmaktadır. Sanki burada ülkemizde eyalet sistemi varmışçasına bir vakıa mevcuttur. Kurumların birbirinden habersiz olması, tek bir yüksek otorite ve üniter bir NETWORK ile bağlarda sıkıntılar göze çarpmaktadır. Bürokrasinin işleme felsefesi kadar ülkemizdeki silah taşıma kanunundaki sıkıntılar ve bu kanunların ülke insanının kendini korumasını temin etmesinin önüne geçmesi de bu durumdaki çarpıklığın baş sorumlusudur. Halbuki kamuoyumuzun eyalet sistemine ciddi şekilde karşı olduğu da malumdur. Yani eyalet sistemi ile yönetilen ülkelerde aynı eyaletin içinde yaşanmayacak mevzuatı uygulama ya da vatandaşların haklara sahip olma ya da onlara ulaşma zamanı ile ilgili standartları temin etme sıkıntısı bizim üniter devletimizin sınırları dahilindeki arasında sadece 200 km bulunan uçlar arasında yaşanabilmektedir. Devletin memurları ve vatandaşları silaha ve mermiye ulaşmada çeşitli sıkıntılar yaşarken silahlı terör örgütü mensupları kolaylıkla silah ve mühimmata ulaşabilmekte ve vatandaşlarımız risk altında olabilmektedir. Burada basit gibi gözüken bürokrasinin işleyememe sıkıntısı büyük bir sistem sıkıntısının kristalize olmuş hali olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir merkezi otoriteye bağlı birimler arasındaki kopukluk ya da belli bölgelerdeki standarda aykırı uygulamalar üniter bir yapıda kabul edilemez. Çünkü Osmanlı Devletimiz geçmişin verdiği güvenle de merkezi otoriteyi sağlama yolunda ve kurumların ve bölgelerin birbirlerini tamamlamasına ve sağlıklı bir bütünlük içinde hareket etmesine özen göstermemesinden ötürü zayıf duruma düşmüştür. Osmanlı Devletimizde vatandaşlar arasındaki hak ve hizmet alma farkları ile ayrıcalıklı şahıslar ve zümreler devletin verimini düşürmüştür. Bu durumlara çare olarak ayanlara karşı muhtarlık makamları teşekkül ettirilmiş, çok geç de olsa gayri müslimler de askere alınmaya başlanmış lakin sonra bedeli karşılığı askere gitmeme hakkı elde etmişlerdir. İçtimai hayatta bunlar gibi birçok standart farkı devletimizin savaşlara ve sorunlara karşı durmada verimini düşürmüştür. Türkiye Cumhuriyetimizin ise aynı sorunlarla karşılaşması kabul edilemez. Hatta şu zamanlarda ülkemizin nimetlerinden faydalandığı halde askere gitmeyen, vergi vermeyen, yoksulluk yardımı aldığı gibi kaçak çalışarak Türk vatandaşlarının çalışma ücretlerini düşüren ve hatta ‘’ bize AB bakıyor!‘’ diyerek ülke liderine sövme cesareti de gösteren ‘’ Suriyeliler‘’ sorunu adı altında aynı ülkede yaşayan bireyler arasındaki ayrım ve adaletsizlik ülkemizin ekonomisini, adaletin temini durumunu da de eski zamanlardaki gibi akamete uğratmaktadır. Bununla ilgili açıklayıcı bir yazıyı şurada bulabilirsiniz: http://mehmetdagliyazilar.blogspot.com.tr/2017/09/1792-1918-osmanli-askeri-tarihinden.html?view=flipcard Burada ‘ pratiğimizi’ eyalet sistemi uygulanan ABD’deki silah taşıma kanunlarını ve uygulamalarını da değerlendirerek daha da açalım. ABD’de yaşayan Türk vatandaşı ve Youtube’de ‘’ Bay Silah‘’ adlı kanalın yöneticisi ( https://www.youtube.com/channel/UCAjFGjecY8higM2spDTncEw) silah sevdalısı Atakan Yılmaz beyin durumla ilgili sosyal medya üzerinden tespiti ifadelerinin aynısı ile: ‘’ bence aslında en basit sonuç silahlanmada hep çalıştığın yer veya bir üst amirden yazı veya emniyetten yazı, ne biliyim yukarıda yazdığınız olayları burada şu şekilde çözmüşler...
Silahı alan kişiyi eğitiyorlar yani silahı alan kişi her şeyden sorumlu o yüzden ülkemizde de Eğitimli bireysel silahlanmaya çok önem verilmeli ve silah almaya hak tanınan kişi her konuda eğitilmeli bunlar silah eğitimi, ilk yardım eğitimi, kanunlar hakkında eğitim, olay anında ve sonrasında yapması gerekenler yani bir sürü değişik eğitimler var bunların hepsini eğiteceksin ve ne olursa olsun sorumlu yüzde yüz kendin olacaksın... Cezalarda biliyorsunuz burada manyak gibi orada da çok caydırıcı olmalı... Bürokraside Silah ile ilgili bölümlerde Silah ve kanunlarıyla bilgili kişiler olmalı öbür türlü her ağızdan bir ses çıkar.
Burada ev adres veya iş adres veya başka eyalete taşınmalarda karakola şimdi
e-mail le bile oluyor elinizdeki silahların listesini yazıp şu günden itibaren şu adrese taşınıyorum diyorsunuz o kadar, önceleri liste kağıdı bulunduğunuz karakola veriyordunuz herhangi bir kimseden hiç bir izin almıyorsunuz... ‘’
Pratiğimizden hareketle verimli bir üniter network şeklinde olan devlet yapılanması için: TBMM’nin çıkardığı ya da çıkaracağı kanunlar içtimai hayatın gerçeklerini ve memurların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde olmalı. Devlet kurumları; bakanlıklar, genel müdürlükler ve onların bünyesindeki taşradaki müdürlükleri, taşradaki idari yönetimler ve yerel yönetimlerin hepsi merkez teşkilatı ile ve birbirleri ile organik bağlarla bağlı olarak bir üniter network oluşturacak şekilde vatandaşa hizmet vermede, asayişi ve adaleti sağlamada ve memur haklarını temin etmede bir standart etrafında birleşmelidir. Bunun için büyük bürokrasimizi ülkemizin her yerinde belli bir standartta çalıştıracak devlet felsefesi ile ülke liderlerimizin çabaları ve üç milyon memurumuzun da duyarlılığıyla kurum kültürleri de oluşarak bürokrasimizin işlerliği, üniter bir networka sahip olan devlet teşkilatımızın verimi artabilir. Verimi artırma çabaları demokrasiden ve memur haklarından da taviz verilmediği müddetçe uygulandığında ve bu sayede verimi artacak eğitim teşkilatı ile de ülkemizdeki asayiş ve adalet sorunlarının çözümüne biraz daha yaklaşılmış olacaktır. Devletimizin adaleti ve felsefesi insanımıza terör örgütlerinin sempatisinden, vaat ve doktrinlerinin etkisinden daha yakın olmalıdır. Ne demek istediğimizi Atakan Yılmaz beyin yine konu ile ilgili sosyal medya tespiti ile bitirelim: ‘’ Amerika nasıl bir memleket ise her yerden insanların geldiği halde özellikle okullarda Amerika’nın en büyük, en iyi, en güzel, en duygulu, en vatansever, en cesur, en yardımsever vs. vs. burada insanlar robotlaşmış bir şekilde gözleri Amerika’nın vatan toprak ve millet birlikteliğinden başka bir şey görmüyor o yüzden isterse 1000 tane eyalet olsun Amerikalılık baş tacı... ‘’
Ülkemizdeki gizli eyalet sistemlerinin önüne geçilerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti üniter networkumuzun verimi artırılmalıdır!...
Mehmet DAĞLI
İnfaz ve Koruma Memuru