Mahmut BALCI
DERDİMİZ DERGİMİZ DERGİ OKUMA GRUBU’NA DAİR NOTLAR:
‘Nitelikli Kitap Okuma Alışkanlığının Yolu Dergi Okuyucusu Olmaktan Geçer.’
Okulumuzda uygulamaya başladığımız ‘Derdimiz Dergimiz Dergi Okuma Grubu’na dair notları başka okullarda da yapılmasına vesile olur ümidiyle paylaşıyorum. Daha çok dikkatleri kitaba ve okumaya çekmek için dersi işledikten sonra bazen kitap tanıtımı yapmaya, kitaplar üzerine de kısa konuşmalar yapmaya, bazen de dergilerden, dergi okumanın öneminden çalışıyorum. Az da olsa gelip kitabın ismini, yazarını not alan öğrenciler oluyor. Dergi okumayı düzenli ve sürekli hale getirmek amacıyla 2018 yılının şubat ayından itibaren dersin bitiminde öğrencilere ‘içinizde sürekli dergi okuyan var mı’ diye soru sormaya başladım. Bazı öğrencilerin kendi tercihi sonucu dergi okuduklarını, bazılarının ise evlerine gelen dergileri okuduklarını öğrendim. Bu bilgilerden hareketle okulumuz Esenler İbrahim Turhan Mesleki Ve Teknik Anadolu Lisesinde 'Derdimiz Dergimiz’ ismiyle Dergi Okuma Grubunu oluşturmaya başladık.
İdareci arkadaşların da destek verdiği bu faaliyetin yeri olarak okul kütüphanesinde karar kıldık. Dergi Okuma Grubu şöyle çalışıyor: her sınıftan gönüllü bir öğrenciye bir dergi veriyorum. Öğrenci bu dergiyi hem kendisi okuyor hem de isteyenlere veriyor. Gönüllü olanlar aldığı dergi ile toplantıya hazırlıklı geliyor. Öğrenciler okuduğu dergiyi birkaç cümle ile tanıtıyor. Çıkarken ise başka bir dergi alıp çıkıyor.
Bazı öğretmenlerimizin de yer aldığı Dergi Okuma Grubunun maksadı öğrencileri dergi okuyucusu yapmak, meraklarını arttırmak, vakitlerini verimli geçirmeye yönlendirmek, zaman zaman sosyal medyaya ara verip farklı konuları okumalarını, birçok yazı ve yazarla tanışmalarını, yazmaya istekli olanları gençlik dergileri ile tanıştırmak, onları birçok konudan ve yazardan haberdar etmektir. Öğrencilerin ellerinden düşürmedikleri cep telefonları ile birlikte ellerine bir de dergi vermektir. Hatta dergilerdeki güzel yazıları sosyal medyada paylaşmalarını sağlamaktır.
Har hafta müsait olduğumuz bir ders saatinde öğrencilerle okulumuzdaki Cemil Meriç Kütüphanesinde toplanıyoruz. Bazen dersi kütüphanede yaparak hem dergi okuma grubunun faaliyetini anlatıyoruz hem de dersin bir bölümünü dergi okuyarak değerlendirmeye çalışıyoruz. Öğrencilerin kütüphaneden memnun ayrıldıklarını görmek bu faaliyetin tercih edildiğini göstermektedir.
Öğrencilere özetle diyorum ki bugün yazılarını okuduğumuz veya ekranlarda görüşlerini dinlediğimiz birçok yazar, gazeteci veya fikir adamı gençlik dönemlerinde ya bir dergi çıkarmış ya da bir dergide yazmış. Derdi olan insanların dergisi de olur. Derdi olan insanlar dergi okurlar. Herkesçe bilinen Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek gibi birçok ismin bu kadar kalıcı olmalarında dergi çıkarmaları veya dergilerde yazılar yazmalarıdır.
Birkaç yıl önce Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim isimli dergide ‘Her Dergi Bir Okuldur Ve Her Okulun Bir Dergisi Olmalı’ başlıklı bir yazdı yazdım. O yazıda da belirttiğim gibi birçok okul dergi çıkarıyor. Ancak bu dergiden ziyade okulda yapılan faaliyet bültenine dönüşüyor. Buna karşılık birden fazla dergi çıkaran okullar da var.
Dergiler bizi dinamik tutar, coğrafyamızda yaşanan güncel sorunları görmemize vesile olur. Şair ve fikir adamı Sezai Karakoç fikir ve edebiyat dergisi çıkarmak dik yokuşu tırmanmaya benzer diyor. Sosyolog Cemil Meriç dergileri hür düşüncenin kaleleri olarak tarif ediyor. Nitelikli kitap okuma alışkanlığının yolu dergi okuyucusu olmaktan geçer. Kitap okurken bir yazarla dergi okurken ise birçok yazarın düşünceleri ile tanışıyoruz. Dergilerdeki konu ve görsel çeşitlilik derginin okunmasını da arttırmaktadır.
Dileriz Dergi Okuma Grubunun bu faaliyeti birçok okulda uygulanmaya vesile olur. Bu vesileyle Milli Eğitim Bakanlığına da bir öneride bulunmak istiyorum. Milli Eğitim Bakanlığı tüm öğretmen ve öğrencilere hitap eden; öğretmen, öğrencilerin yazı ve çalışmalarının yansıdığı, dikkat çekici bilgilerin, röportajların, öğrencilerin merak ettikleri konuların yer alacağı aylık kültür, sanat, şiir, düşünce ve güncel hayat içerikli dergiler çıkarmalı. Çıkarılacak bu dergiler tüm okullara gönderilmeli. Ders kitaplarının yazımında görev alan biri olarak ifade etmem gerekirse ders kitapları öğrencilerin dikkatini çekmiyor. Aynı öğrencilere dergi verdiğinizde ise hemen sayfalarını çevirdiğini, dikkat çeken yazı ve görsellere, spot yazılara vakit ayırdığını görüyoruz. Dergi öğrencileri günceller. Örneğin Türkiye güvenliğimiz için tehdit oluşturan unsurları engellemek için Zeytin Dalı Harekatını başlattı. Bu harekatın haklılığı öğrencilerin seviyelerine göre ele alınarak dergilerde işlense eminim ki bu yazılar öğrenciler arasında ortak bir duygunun oluşmasında büyük rolü olacaktır. Bu sayede öğretmenlerin ders kitapları yanında dergilerden de yararlanmaları söz konusu olacaktır. Öğretmenler dergilerde yer alan dikkat çekici bilgileri öğrencilerle paylaşarak dersi daha cazip hale getirebilirler.
Bu faaliyeti yapmamda bir etken de lise yıllarında daha sonra ise üniversite döneminde, 1993 ve 1997 yılları arasında Kalem Ve Onur Dergisi, 2001 ve 2004 yılları arasında Editör Dergisi isimli dergilerin yayınlanasında görev almamın önemli rolünün olduğunu düşüyorum. Dergilerin kadim değerlerimizin, tarihi mirasımızın genç nesillere aktarılmasında ciddi rolünün olacağını düşünüyorum. Etkili öğretmenlik yapmaya çalışan öğretmenler fasikül, yaprak test ve ara denemelerle derslerini daha dikkat çekici yapmaya çalışıyor. Edebiyat ve fikir dünyamızın yeniden hareketlenmesi için dergiler çıkmalı. Mevcut dergilerin okunması için faaliyetler yapılmalı. Dergilere destek olunmalı. Öğretmenler öğrencilere dergilerden hareketle ödevler vermeli. Hem öğretmenlerimiz hem de öğrencilerimiz dert sahibi olmalı. Birçok dergiyi takip etmeye çalışıyorum. Her kapanan bir dergi bende bir hüzne sebep olur.
Dergi Okuma Grubunda yer alan öğrencilerden farklı fikirler geliyor. Bu faaliyetin ilerleyen zamanlarda dergi çıkarmaya, kültürel etkinlikleri takip etmeye katkıda bulunacağını düşünüyorum. Dergi okuma grubu olarak uygun bir vakitte okulumuzda Dergiler Sergisi düzenlemeye, dergi yazarları ile söyleşiler yapmaya, öğrencilerimizi Türkiye Dergiler Birliği (TÜRDEB) tarafından bu yıl 8-13 Mayıs 2018 tarihleri arasında Sirkeci Garı’nda düzenlenecek olan 9. Uluslararası Dergi Fuarına götürmeyi düşünüyoruz. Bu faaliyetimizi duyan bazı dergi yöneticilerinin okulumuza dergi göndermeye başlamaları yapılan bu faaliyetin önemli olduğunu göstermektedir.
Kütüphaneler Haftasına denk gelen bu toplantının eğitim ve kültür çevrelerinde okuma gruplarının da dikkatini çekeceğini umuyorum. Son zamanlarda birçok faaliyetin önüne akademi ifadesi eklenerek o faaliyetin çok ciddi bir faaliyet olduğu vurgulanmak isteniyor. Akademik faaliyetlere önem verelim ancak hem öğrenci hem de öğretmenler için daha pratik faaliyetler, etkinlikler, grup çalışmaları da yapılmalı. Türkiye’de birçok akademik dergi çıkıyor, birçok akademik toplantılar ve çalıştaylar yapılıyor. Ancak akademik çevrelerle halkımız arasındaki ilişkiler ne yazık ki çok zayıf. Akademiyi bir tabu haline getirmek ve sanki özel adamların işidir demek yanlış bir yaklaşımdır. Bu bağlamda İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından başlatılan öğretmen akademileri ve buna bağlı faaliyetleri önemsiyorum. Elbette akademik çalışmaları önemseyelim ancak birkaç öğrencinin ceplerindeki harçlıklarını harcayarak çıkardıkları ve bazen birçok akademisyenin bile yapamadığı etkiyi yapan Fanzin dergilerini, fotokopi edilerek ilgiyle okunan dergileri de değerli görmek gerektiğini düşünüyorum.
Tüm okulların birer dergisi olmalı. Derdimiz Dergimiz Dergi Okuma Grubunun bir amacı da hayatı çevrimiçi yaşamaya alışan gençlerimizi gerçek hayatla tanıştırmak, okuma kültürünü geliştirmeye yönelik çabalara bir nebze de olsa katkıda bulunmaktır.