Neden Beceri /Yetenek derslerine Branş Öğretmenleri Girmeli

Beden terbiyesi ruhu eğitmek içindir. Bedenlerin doğrulup düzelmesi ruhun doğrulup düzelmesini sağlar.”  Platon

‘Sporun ve sanatın ince ayarından geçmemiş çocukların şahsiyet ve duygu eğitimi tamamlanamaz’. Eğitim felsefemizin temelini oluşturması gereken bu söz aslında çok şey anlatıyor. Bugün eğitim sistemimizde anaokulu ve ilkokul kademelerinden itibaren maalesef bu alanlarda yeterli eğitimi veremiyoruz. Ana okulu ve İlkokul öğretmenlerimizin bu alanlarda yeterli donanıma sahip olmamaları büyük etken.  Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar dersleri ya vazgeçilmezimiz Matematikle dolduruluyor ya da ‘ver topu oynasın’ şeklinde yıllardır devam ediyor. Oyun ve sanatla öğrenmenin en önemli dönemleri böylelikle heba ediliyor. Öğrencilerini sanat ve sporla iç içe aktif bireyler olarak yetiştiren öğretmenler ise gereksiz işlerle uğraşmakla lanse edilmekte. Ne veli ne okul yönetimleri tarafından kabul görmemektedirler.

          İlkokul 1.sınıfdan itibaren Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar derslerine sınıf öğretmenleri girmektedir. Halbuki İngilizce ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerine branş öğretmenleri girmektedir. Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar alanında yeterliliği olan sınıf öğretmenlerinin öğrencilerin yetenek ve becerilerinin keşfetmeleri kaçınılmazdır.  Tabii ki Sınıf öğretmenlerinin Eğitim Fakültelerinde almış olduğu Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar derslerinde yeterli bir eğitimden geçmedikleri aşikâr. Öncelikle fakültelerinde Müzik dersinde flüt çaldırmak, Beden eğitimi dersinde birkaç hareket, Görsel Sanatlar dersinde yaptırılan basit çalışmalar. Hatta bazı Eğitim Fakültelerinde bu derslerden klasik sınavlar bile yapılmaktadır. Eğitim Fakültesi'nde önemsiz olan bu dersler öğrenciler tarafından da pek önemli addedilmemektedir. Geçme notu almak için arkadaşlarından, çevresinden yardım alarak başkalarını yaptırmış olduğu resimleri, müzik alanında da biraz nota bilgisi ya da flüt çalarak sınıf geçecekleri notları alarak Eğitim Fakültelerinden mezun olmaktadırlar.

 Hal böyleyken mezun olduktan sonra asıl sorun başlamakta. Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar derslerinde belirli bir yeterliliğe sahip olmadıkları için öğrencilere de bu alanda yeterli bilgi beceri ve donanımla yetiştirememektedirler. Alanda görev yapan bir Sınıf Öğretmeni olarak yıllardır öğretmenlerimizin genellikle Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar   derslerini test çözülen, Matematik, Türkçe, Fen Bilimleri derslerinin tedavisi yapılan dersler olarak algılandığını/yapıldığın gözlemliyorum. Dışarıda boş vakit geçiren öğrencilerin ellerine verilen bir top, serbest resim çizme ya da bildiğiniz şarkıları söyleyin diye geçiştirilen müzik dersleri öğrencilere hiçbir şey katmamaktadır. Bu nedenle ilkokul 1. Sınıftan itibaren öğrencilerin bilişsel becerilerin gelişimine destek veren Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar derslerinin alanında uzman, ilkokul öğrencilerine yönelik pedagojik   eğitim almış öğretmenler atanmalıdır. Bu derslerin bilişsel alandaki Matematik, Türkçe, Fen Bilimleri derslerine entegre ederek öğrencilerin düşünme yazma okuma becerilerini destek sunması sağlanmalıdır. Eğer bu alanlarda acil çözümlemeler alınmazsa öğrencilerimizin ileriki yıllarda hem sosyal hem akademik alanlardaki başarısını olumsuz etkileyecektir. Sorgulama yeteneğini kaybeden, sosyal alanlarda aktif olmayan asosyal bireyler topluma büyük zararlar verecektir. Bilindiği gibi sosyal alandaki başarıların bilişsel alanındaki başarıları da yüksek düzeyde etkilediği, sosyal alanda başarı gösteren çocukların bilişsel alanda daha iyi olmak için çaba gösterdikleri yapılan birçok araştırma ile tespit edilmiştir. Bu yüzden Millî Eğitim Bakanlığı öncelikli olarak ilkokul alanında görevlendireceği mevcut kadrolu Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar öğretmenlerini hizmet içi eğitime tabi tutmalı. İlkokul çağındaki çocukların sosyal psikolojik durumlarını öğretmenlerin farkındalığını sağlayarak alanda görev vermeli.

Bu alanda yapılacak olan çalışmalarda öğrencilerin ileriki yıllarda sosyal sportif sanatsal alanlarda başarılarının artacağı bu başarılı ile birlikte akademik alanda da sorgulama becerilerinin büyük ölçüde gelişeceğine inanıyorum. Millî Eğitim Bakanlığı'nın bu konuda acil çalışma başlatarak, gerekli atama/görevlendirmeleri yapması gerekmektedir.

Beden ve ruh terbiyesini sorgulamayan öğrencilerin PİSA-TIMSS gibi sınavlardaki soruları sorgulamaları beklenmemelidir. Belki de akademik başarısızlıkların temelinde Bedenini ve ruhunu sorgulamayan öğrencilerden, akademik alandaki soruları sorgulamasını beklememizde yatıyordur.

Eğitim sistemimizde zor dönemler yaşadığımız süreçte sanatın ve sporun ne kadar önemli olduğunu deneyimledik. Sanat ve spor çocukların kendilerini ifade edebilecekleri, kaliteli zaman geçirecekleri en önemli alanlar.  Yeni normal dönemde beceri ve yetenek derslerinin miğfer derslerle aynı değerde ve birlikte daha etkili olduğunu unutmamak dileğiyle. Veli ve öğretmenlerimize bu etkiyi anlatmaya başardığımızda eğitimde büyük bir devrimi gerçekleştirmeye başlamış olacağız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Selçuk POLAT Arşivi