Metin AKGÜN
Kudüs’ün İsrail Başkenti Yapılması Gayretleri Kabul Edilemez
Kudüs’ün İsrail Başkenti Yapılması Gayretleri Kabul Edilemez.
Orta Doğuda, Irak’ta başlayan, fazla dikkat çekmese de körfezde farklı yönüyle süren, Libya’da, Mısır’da devam eden Arap Baharı adıyla cazibe kazanan, Mısır’da yaşanan Arap baharı sonrasında gerçekleşen ihtilal ve devamında yaşananlar sonrasında, sınırımızda Suriye’de cereyan eden, bugüne varan gelişmeler kayıyla izlenirken, İslam coğrafyasında yaşanan ayrışmanın, etnik boyutlu, kabile mücadelesi ve mezhep savaşlarının körüklenmesi sonrasında, ABD’nin Tel Aviv’deki Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma konusunda son günlerdeki çabalarını doğuracağı muhtemel olumsuzluklar nedeniyle derin bir kaygı ve endişeyle takip ediyoruz.
Kudüs; Hristiyanlar, Yahudiler ve biz Müslümanların önem verdiği kutsal bir merkezdir.
ABD’nin bu niyeti ile üç dinin kutsal kabul ettiği bu kadim şehri, İsrail’in başkenti olarak tanımaya hazırlanması, İslam coğrafyasının, kadim şehrin ve masum insanların mahvına hizmet edecek tarihi bir hatadır.
İsrail’in 1967’den bu güne kadar Doğu Kudüs’ü işgal ederken, her gün, her ay, her yıl, devamlı olarak artan Yahudi yerleşimini kaygıyla izliyoruz.
Kanunsuz bir şekilde, hadsiz, despotik bir tavır ve küresel eşkıyaların işbirlikçi destekleri ile arz-ı mevut emelleri yönünde yaşattıkları zulüm ile Kudüs’ü Müslümanlardan arındırma faaliyeti, tüm insanlığın, tüm insani değer ve mirasın, tarihin, tanıklığı altında gerçekleşmektedir.
ABD’nin Tel Aviv’deki Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyarak, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanınması yönündeki senaryolarındaki bu çabası, bölgedeki sorunları durdurmayacak, kaosun artmasına zemin hazırlayacaktır.
Birleşmiş Milletlerin; Kudüs’ün statüsüyle ilgili bağlayıcı kararlarının arkasında durmasını, bu olumsuzluğun durdurulması yönünde irade kullanmasını beklerken;
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın İslam İşbirliği Teşkilatınının, dönem başkanı sıfatıyla 13 Aralık 2017 Çarşamba günü toplantıya davet ettiği İslam İşbirliği Teşkilatınının, İslam Aleminde birlik ve beraberliğin; temin, tesis ve devamlılığının sağlanması, ortak söz ve eylem beraberliğinin sağlanarak, İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olan Türkiye’nin çabaları ile eş zamanlı ve ortak yol haritasına uyarak, İslam ülkelerinin bütününün her türlü uluslararası platformda demokratik tepki ve kamuoyu oluşturma yönünde sistematik gayret göstermeleri gerektiği hususuna dikkat çekeriz.
Şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu adına, ABD’nin Tel Aviv’deki Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyarak, Kudüs’ün İsrail’in başkenti yapılmasına yönelik atılan adımlarından vaz geçilmesini; yapılmaya çalışılan bu eylemlerin, bölgeyi kaosa sürükleyeceğini, barışı sabote edeceğini, artan zulmün, masumların canına sebep olacağını, yaşanan/yaşatılan zulmü artacağını belirtiriz.
ABD’nin kendi iç siyasi dalgalanmalarını, gündem değiştirmek suretiyle iç politikalarına malzeme yapma amaçlı, İsrailin de arz-ı mevut emelleri yönünde, evanjelik anlayışlarının istikametinde kaosu Ortadoğu’ya-İslam Coğrafyasına- ihraç etmekten vazgeçmelerinin, aklıselimin ve sağduyunun çizgisine gelerek hatadan dönmelerinin tarihin tanıklığında, insani ve hukuki mesuliyet olduğuna dikkat çekeriz.