Hayata gözümüzü açtığımız andan itibaren; sevgi dolu yüzü, sınırsız merhameti ve eşsiz şefkatiyle bizleri karşılayan annelerin, salt bir günle sınırlı hatırlanmasının yetmeyeceğine inanıyor ve haykırıyoruz…
Cömertliğin, karşılık beklemeden vermenin ve sabrın sembolü olan annelerin gelecek nesli inşa eden yönüyle, aile ve toplum hayatımızdaki yeri ve önemi tartışılamaz…
Evet, hiçbir maddi beklenti olmadan, aksine maddi ve manevi her şeyini harcamak temelinde, gece-gündüz demeden, zaman mefhumu tanımadan, 7/24, bıkmadan, usanmadan, o sevgi dolu bakışlarla, bir ömrü adayan annelerimizin bizlerin yetişmesi sürecinde yaşadıklarının farkındalığında;
Böylesi büyük bir günün mana derinliğinde, o büyük hakikati; dünyaya gelmeden/atılmadan önce yaşama başladığımız o namütenahi mekanı düşündük mü hiç? O kutlu mekanı, anne karnında geçen o süreci…
O kutlu mekanda, anne karnında ne üşünür ne de sıcaktan bunalmak vardır. Anne karnında bebek için yorulmak da yoktur. Anne karnının yemişi (yemeği) sürekli olup, korkunun, üzülmenin olmadığı, mutluluğun yaşandığı yerdir… Anne karnında içene lezzet veren içecekler olduğu gibi, susamak da yoktur… Pis olan hiçbir şeyin olmadığı en hijyen ortamdır… Nefsinin çektiği, gönlünün arzuladığı tatları, annenin aşermesiyle karşılanan namütenahi bir yerdir… Anne karnı bizim açımızdan annemizin en korunaklı, en emin olduğumuz yer değil midir?
Tıpkı Allah’ın (c.c.) Kur’an da;
• “Orada ne yakıcı sıcak görülür ne de dondurucu soğuk.” (İnsan, 13)
• “Onlar orada bıkkınlık hissetmezler.” (Hicr 48)
• “Burada bize ne yorgunluk değecek ve ne de bıkkınlık ilişecektir. "(Fatır 35).
• “Oranın yemişi ve gölgesi süreklidir.” (Ra’d 35)
• “Berrak, içene lezzet veren, sersemletmeyen ve sarhoş etmeyen içkileri vardır.” (Saffat 46, 47)
• Orada her çeşit meyve onlar içindir. Bütün arzuları yerine getirilir. (Yasin 57)
• “Çeşitli meyveler vardır.” (Zuhruf 73)
• “Şüphesiz (kötülüklerden) korunanlar cennetlerde ve nimet içindedirler.”( Tur 17.)
Surelerinde açıkladığı o mekanını düşündüğümüzde….
Annelerimiz bizim için “Cennet” değil midir?
Henüz dünyaya atılmadan/doğmadan yaşadığımız ve hiç üşümediğimiz, sıcaktan bunalmadığımız asla yorulmadığımız o mekanda, yemişi (yemeği) sürekli olup, korkunun, üzülmenin olmadığı, sonsuz denebilecek bir mutluluğu yaşarken, içene lezzet veren içecekler olduğu gibi hiç susamadığımız, ve pis olan hiçbir şeyin olmadığı o en hijyen ortamda, nefsin çektiği, gönlünün arzuladığı tatları, yorulmadan ve karşılığında hiçbir ödeme yapmadan karşılanan ve bizim açımızdan en korunaklı, en emin olduğumuz o namütenahi bir yerin sahibi olan ve bu yönüyle de bizim için “Cennettir” de denebilecek, bu dünyada “CENNETİMİZ” olan annelerimizdir…
Bizi biz kılan değerlerin mana derinliğinde, bu denli özel olan, bütün annelerin, bu özel günlerini şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu ve üyelerimiz adına kutluyor, dualarına muhtaç olduğumuzu belirtiyor, o mübarek ellerinden öpüyoruz.
