Cumhuriyeti Payidar Kılmak Mesuliyetimizdir

Tarih boyunca, daima hür ve bağımsız yaşamış olan necip milletimiz, kendi içinden çıkan, dahili ve harici bedhahların olduğu, kendi çıkarlarını, menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edenlerin ihanetini yaşamanın ağır psikolojisinde, birçok defa var oluş mücadelesi vermiştir.

Büyük Türk milleti, tarihin hiçbir döneminde istiklalinden taviz vermemiş, tarih sahnesinde hep var olmuş, cihan devletleri kurmuştur.

Kurduğu devletler marifetiyle de “nizam-ı alem” ideali doğrultusunda adil ve eşitlikçi uygulamalarıyla model olmuş, cihana istikamet tayin etmiş, vatandaşına hizmeti ilke edinen yönetim anlayışıyla başka devletlerin yönetimindeki insanlarınca imrenilmiş, tarihte hep var olmuştur.

Farklı dönemlerde yok olmanın eşiğinden milletin azim ve kararlılığıyla kurtulan ecdadımızın, 29 Ekim ile ilan edilen şanlı destanımız “Kurtuluş Savaşı” mazlum milletlere ilham vermiş, ışık tutmuştur.

Birinci Cihan Harbi sonrası, topraklarında emeli olan küresel eşkıyalara karşı var oluş mücadelesi başlatan ecdadımız; “Ya istiklal ya ölüm” parolasıyla mücadele etmiş ve aziz vatanımızı düşmana bırakmamış, milli egemenliğini korumuş, “Türkiye Cumhuriyeti” adıyla yeni bir devlet kurmuş, 29 Ekim 1923’te de “Cumhuriyeti” ilan ederek, bunu bütün dünyaya ilan etmiştir.

Ecdadın nefsini feda eden o yüksek özverisi ve verdiği sıra dışı mücadele ile kurduğumuz Cumhuriyet sayesindedir ki, bugün tam bağımsız büyük bir millet ve devlet olmanın gururunu yaşıyoruz.

“Cumhuriyetimizin ilanının, 100. Yılını” idrak ederken, Cumhuriyetin 2. Yüzyılının ilk 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı kutluyor olmanın ağır mesuliyetinin idrakindeyiz...

Yok olmanın eşiğinde küresel eşkıyalara karşı, ecdadın nefsini düşünmeden, verdiği bağımsızlık mücadelemizle, cihana ilan edilen ve 101. Yılını idrak ettiğimiz, “Cumhuriyet”, milli birlik ve beraberlik açısından birleştirici bir özellik taşımaktadır. Cumhuriyet, yönetimde halk ile istişare yapmanın adıdır…

Geçen 100 yılda, yaşamın her alanda, zaman zaman aksamalar olsa da, çok namüsait şartların tezahür ettiği ortamlarda dahi, önemli atılımlar gerçekleştirdiğimizin farkındayız.

Cumhuriyet, milli birlik ve beraberlik açısından birleştirici bir özellik taşımaktadır. Cumhuriyet, yönetimde halk ile istişare yapmanın adı olduğunu unutmamamız gerektiğine dikkat çekerken;

Dün olduğu gibi, bugün de küresel eşkıyaların hedefinde, vekalet savaşlarına kısmen ara vererek, bizzat kendilerinin de savaş sürecinde rol aldıkları bir süreci, Filistin’de başlayan, Lübnan’a açılan savaşla yayılmakta tereddüt edilmeyen, İran’ın da bu sürece dahil edildiği, bizzat İsrail’in kendileri ve destekleyenlerce açık beyanlarında bunun ile yetinilmeyeceğinin telaffuzundan kaçınılmayan bir süreci yaşamaktayız.

Küresel eşkıyaların, (BİP) Büyük İsrail Projesinin emellerine yönelik gerçekleştirilen, beş masumun şehadeti, 22 masumun yaralanması ile ciğerlerimizi dağlayan sürecin daha dün yaşadığımızı unutmadan;

Hain terör saldırısı yaşanan kurumda çalışan güzel insanın yüksek sesle haykırdığı “Hainlere inat daha fazla çalışacağız, daha fazla üreteceğiz.”, sözlerini şiar edinerek, milletçe yaşadığımız hain terör saldırıları karşısında gerçek duygularını ifade etmede çekinik kalan kardeşlerimizin de duygularını daha yüksek sesle ifade etmeleri, teröre hayır deme cesaretini daha bir kararlılıkla göstermeleri için, devletin milletiyle aynı duyguları yaşadığı şuur içerisinde devlet adamlarımızı ve gözü yaşlı milletimizi "teröre karşı tek yürek" olmaya davet ederken;

Dün olduğu gibi, küresel eşkıyaların hedeflerinde, gerek gerek terör örgütleri saldırılarıyla askeri, gerek ekonomik terör örgütlenmeleri ve tuzakları ekseninde üzerimize yönelen iktisadi saldırılar karşısında; dün olduğu gibi, genciyle ihtiyarıyla, erkeği ile kadınıyla, bugün de üzerimize düşen görevin bilincindeyiz.

Ecdadın can vererek, kan dökerek bize emanet ettikleri bu topraklarda adaleti, hukuku, ahlaki erdemleri, huzur ve refahı hâkim kılarak, cumhuriyetimizi el ve gönül birliği ile geleceğe taşıyarak, küresel eşkıyaların hedefinde olan aziz vatanı, kutlu devleti, son kalemiz olan “CUMHURİYETİMİZİ” ilelebet payidar kılmak mesuliyetimiz olduğunun farkındalığıyla;

Ecdadımızın kahramanlıklarla yoğurduğu şanlı tarihimizi taçlandırmaya, parlak bir geleceğe taşımaya devam edeceğiz diye haykırıyoruz.

Şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu ve üyelerimiz adına, Cumhuriyet Bayramımızın 101. yıl dönümünü idrak edip kutlarken, coğrafyayı vatan kılan 1. Cihan Harbinden, kurtuluş savaşımızda aziz vatanımızı, istiklalimizi, bayrağımızı ve kutsal değerlerimizi bizlere emanet bırakanların yanı sıra, Küresel Eşkıyaların tahrik ve tertibinde cereyan eden saldırılara karşı, gerek yurt içinde, gerek sınır ötesinde, canları ve mallarıyla savaşarak, verdikleri mücadele ile “Cumhuriyeti” ilelebet payidar kılmak yolunda canını feda eden, Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere aziz şehitlerimizi, gazilerimizi ve ebediyete intikal eden ecdadımızı rahmetle ve minnetle anıyor, hürriyet ve istiklalimizi daim kılması, “Cumhuriyetimizin” ilelebet payidar olmasını Yüce Mevla’dan niyaz ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Metin AKGÜN Arşivi