Bu Kurban Bayramı, Yarını Kazanmak İçin Fırsatımızdır

İnsanlık tarihi boyunca devam edip gelen “Kurban”, insanın Allah'a yakınlaşmasına vesile olan bir ibadettir. Kurban kesme uygulaması, amaç ve şekil bakımından farklılık arz etmekle birlikte, hemen hemen bütün dinlerde yaşanan bir süreçtir. 

İslam dininin öngördüğü KURBAN;  ibadet maksadıyla muayyen bir zamanda, belirli şartları taşıyan bir hayvanı, usulüne göre kesmektir…

Hz. Muhammed (s.a.s) bir hadisinde kurban ibadetinin faziletiyle ilgili: “Âdemoğlu kurban günü Allah katında kurban kesmekten daha güzel bir amel işlememiştir.” (1) şöyle diyor.

Kur’an-ı Kerim’de, Hac sûresi’nin 34. ayetinde şöyle buyrulmaktadır: “Biz her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine Allah’ın adını ansınlar diye kurban kesmeyi gerekli kıldık. İlahınız tek bir ilahtır. Artık O’na teslim olun. Ey Muhammed, itaatkâr, alçak gönüllü insanları müjdele.” (2)

Bir Müslüman, kurban kesmekle; kâinatta birçok canlı ve cansız varlığı insanların hizmetine veren Allah’a (c.c.), hamd ederken, Allah’ın vermiş olduğu bu nimetlere, fiili bir şükürde bulunmuş olur.

Kurban kesmek, hem malî bir fedakarlık ve hem de Allah rızası için yapılan önemli bir ibadettir. Bu gerçek, Kur’an-ı Kerim’de şöyle açıklanmaktadır: “(Ey Muhammed!), o halde Rabbin için namaz kıl. Kurban kes.”(3).“De ki: Şüphesiz Rabbim beni doğru yola iletti. Dosdoğru dine, puta tapanlardan olmayan İbrahim’in tevhîd dinine iletti. De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi alemlerin Rabbi Allah içindir. Onun ortağı yoktur; böyle emrolundum ve ben Müslümanların ilkiyim.”(4).

İnsan; bir beklentisi olamadan, çıkar gözetmeden, her türlü riyadan uzak olarak, insana, öncelikle içinde yaşadığı topluma, dolayısıyla bütün insanlığa hizmet ederek, insanların sevgisini kazanırken, Allah’ın (c.c.) rızasını da kazanır.

Yaptığı hizmetler ile Allah’a yakınlaşan insan, bütün insanlara da yakın olur. Bu yakınlık, insanın içinde yaşadığı toplumun haklarına saygılı davranmayı, karşılıklı hakları gözetmeyi ve yardımlaşmayı gerektirir. Rabbimizin, “…Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlıkları belirlenen günlerde kesecekleri zaman üzerlerine Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” 5 Tavsiyeleri yarına dönük yaşamımızın ana ekseni olursa, hesap günü için derin bir anlam taşıyacaktır.

Allah rızası için kurban kesmek, mali bir ibadet olduğu gibi, sosyal hayat açısından da önemli bir yardımlaşma ve dayanışma vesilesidir.

Çünkü kesilen kurbanın etinden, akrabalar, komşular, fakirler ve muhtaçlar da faydalanırlar. Böylece, kurban kesenlerle kesemeyenler arasında bir yakınlaşmanın ve karşılıklı sevgi ve saygının gelişmesine katkı sağlarken, sosyal çözülmeyi durdurur, milli birlik ve beraberliğe, sosyal bütünleşmeye katkı sağlar.

İslam dini, fertler arasında kardeşlik bağının korunmasından ve bunun güçlü bir şekilde devam ettirilmesinden, hepimizi sorumlu tutmuştur.

Bu bakımdan kurban kesmek, Cenâb-ı Hakkın rızasına ermenin, halkın gönlünde yer tutmanın ve sosyal dayanışmayı sağlamanın önemli bir yoludur. Kur’an-ı Kerim’de: ‘’Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır, fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır...’’(6) buyrularak, bu gerçek ortaya konmaktadır.

Bu duygular içinde, idrak edeceğimiz Kurban Bayramının İdrak edeceğimiz son bayram olabileceği ihtimalini unutmadan, bayram günlerinin sevinç ve neşe günleri olduğunu hatırdan çıkarmadan, eşimizi, çocuklarımızı, ana ve babamızı sevindirelim. Güler yüzlü olalım. Geçmişlerimizi dua ve hayırla yad edelim. Barışmak ve kaynaşmak için bayramları fırsat bilelim.

Dinimize; iman, ibadet ve ahlakımıza sahip çıkalım. Haram ve günahlardan uzak kalarak, Milli Birlik ve Beraberliğimizi, dostluk ve kardeşliğimizi koruyalım. Vatanımızı ve milletimizi sevelim. Kin ve intikam duygularını terk edelim. Birbirimizle selamlaşalım ve bayramlaşalım.

15 Temmuzda yeniden kazandığımız “Kuva-i Milliye” ruhunu yaşadığımız bu süreçte; istiklal ve istikbalimizin teminatı olan çocuklarımız, gençlerimiz, yaşadıkları eğitim sürecinde modelleyerek öğreneceklerdir.

Neslimizin inşa sürecinde; küresel eşkıyaların tuzakları ilke dolu sanal alemde, yazılı ve görsel medyanın tuzaklarının her türlü zararlı yansımaların olumsuz tesirinden korumak açısından, Kurban Bayramının coşkusunu model olduğumuza dönük farkındalığımız, bu sürecin kritik eşiğidir.

Çocuklarımızın, bizi biz yapan dini ve milli değerlerimizi yaşarken öğrenmeleri, yarınlarda kendileri yetişkin olduklarında, “Nasıl yaşanabilir?” sorusunun cevabını da vereceği göz önünde bulundurmak gerekir diye düşünürken, şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu ve üyelerimiz adına Kurban Bayramınızı tebrik eder, bu mübarek bayramımızın aziz milletimiz ve bütün insanlık için  hayırlara vesile olmasını Yüce Allah'tan (c.c.) niyaz ederim.

--------------

1.      Tirmizî, Edâhî, 1.

Hac, 34.
Kevser, 2
En’âm, 162-163.
5.      Hac, 22/28.

Hac, 37

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Metin AKGÜN Arşivi