Abdullah DAMAR
Ücretli Öğretmenlik Kaldırılmalıdır!
Öğretmenlik mesleği; Mili Eğitim Temel Kanununun 43.maddesinde, “Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. Öğretmenler bu görevlerini Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlüdürler. Öğretmenlik mesleğine hazırlık genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon ile sağlanır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Bu anlamda öğretmen eğitimi, mesleğe girişi, adaylık sürecinde yetiştirilme ve mesleğe asaleten atanma yasa ve yönetmeliklerle düzenlenmiştir.
Mili Eğitim Bakanlığı, yüksek öğrenimin yaygın olmadığı ve öğretmen ihtiyacının mezun olan öğretmenlerle karşılanamadığı yıllarda çeşitli tedbirler alarak, öğrencilerin öğretmensiz kalmaması için emekli öğretmenlere ve çeşitli meslek gruplarına ek ders ücreti karşılığında ücretli öğretmenlik yapma olanağı tanımıştır.
Kamuoyunda ücretli öğretmenlik olarak bilinen bu düzenleme; “Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici Ve Öğretmenlerinin Ders Ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karar”ın, 9. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Bu maddeye göre; “Öğretmen sayısının yetersiz olması hâlinde;
a) Yüksek öğrenimli olmak koşuluyla;
1) Bu Karar kapsamındaki yönetici ve öğretmenler dışındaki resmî görevliler ile sınıf öğretmenlerine ilköğretim, orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarında haftada 8 saate,
2) Resmî görevi bulunmayanlar ile emeklilere okul öncesi, ilköğretim, orta öğretim, özel eğitim ve yaygın eğitim kurumlan ile yabancı uyrukluların eğitim gördüğü geçici eğitim merkezlerinde haftada 30 saate, kadar ek ders görevi verilebilir...”
Ek ders karşılığı öğretmen görevlendirmesi, kararda da görüldüğü gibi iki koşula bağlıdır. İlki, öğretmen sayısının yetersiz oluşu; ikincisi, yüksek öğrenimli olmaktır.
Bugün eğitim sistemine öğretmen, ücretli öğretmen, norm kadro açığı ve mezun öğretmen sayısı açısından bakıldığında karşımıza şu tablo çıkmaktadır;
- 975 bin devlet okul ve kurumlarında görevli,
- 174 bin özel okul ve kurumlarda görevli,
- 86 bin ücretli öğretmen,
- 107 bin norm kadro açığı,
- 45 bin norm kadro fazlası,
-700 bini aşkın işsiz öğretmen.
Sistemde norm kadro açığı ve norm kadro fazlasının aynı anda görülmesi eş durumu, sağlık durumu gibi nedenlerle il merkezlerinde biriken öğretmen eşler nedeniyledir. MEB’in bu konuda verdiği bilgilerin yanında sistemde görevli ücretli öğretmen sayısı net norm kadro açığını, başka bir değişle öğretmen ihtiyacını göstermektedir. Buna göre 2020-2021 Eğitim Öğretim yılında 86 000 civarında ücretli öğretmen çalışmış olması, net öğretmen ihtiyacının bu sayıda olduğunu gösterir.
Bugün için eğitim sistemimizde 700 bini aşkın öğretmen atanmayı beklemekte, dolayısıyla Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici Ve Öğretmenlerinin Ders Ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararda sözü edilen ek ders karşılığı öğretmen görevlendirilmesine olanak sağlayan koşullardan “Öğretmen sayısının yetersiz olması hâli” ortadan kalkmış bulunmaktadır. Benzer şekilde, diğer koşul olan “Yüksek öğrenimli olmak” koşulu da “Butlan” durumdadır. Çünkü yeterli sayıda yüksek öğrenim mezunu atama bekleyen öğretmen vardır.
Bir başka konu da, yürürlükteki Anayasanın 48. ve 49.maddelerine, 4857 Sayılı İş Kanununun 1, 32, 39, 62 ve 102.maddelerine göre asgari ücretin altında personel istihdam edilmesi yasal değildir ve MEB, bu kuralları ihlal ederek, neredeyse asgari ücretin yarısı tutarında bir ücretle öğretmen istihdam etmektedir.
Okullarından lisans ve lisansüstü derecelerde mezun olmuş, kendini mesleki açıdan yetiştirmiş, KPSS sınavlarından yüksek puanlar almış genç meslektaşlarımızı; geçmiş yıllarda öğretmen yetersizliği nedeniyle pansuman bir tedbir olarak başvurulmuş ek ders karşılığı öğretmen görevlendirme düzenlemesine kurban etmemeli, bir Bakanlar Kurulu Kararıyla bu düzenleme yürürlükten kaldırılmalı, net norm kadro açığı kadar öğretmen ataması yapılmalıdır.
Milli Eğitim Bakanlığı, sıraladığımız nedenlerle, eğitim sistemimizi, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını daha fazla zedelemeden ek ders karşılığı öğretmen görevlendirmesi (ücretli öğretmenlik) ayıbından kurtarmalı, ücretli öğretmen kavramını lügatinden çıkarmalıdır
Bu durum, eş durumu, sağlık durumu vb. nedenlerle çeşitli il merkezlerinde norm kadro fazlası durumuna düşmüş öğretmenler nedeniyle oluşmuştur.
Butlan, bir hukuki işlemin kurucu unsurlarında bir eksiklik bulunmamasına rağmen geçerlilik şartlarını taşımaması olarak bilinir. Butlanın sahip olması gereken geçerlilik şartları; kanunun emredici hükümlerine, kamu düzenine, ahlaka ve kişilik haklarına aykırı olmamasıdır.