Abdullah DAMAR
Okul Gelişim Modelinin Sonu da Stratejik Plan Gibi Olmasın!
Stratejik plan; örgütün tüm paydaşlarının dikkate alındığı, kaynaklarının öncelik sırasına göre paylaştırıldığı, paydaşlara karşı hesap verme sorumluluğunun ortaya konulduğu, çevre analizleri yapılarak mevcut potansiyelin ortaya çıkarıldığı geleceğe yönelik katılımcı bir belge niteliğindedir.
Bu belge örgütün bulunduğu yerden varmak istediği yere ulaşmasını sağlayan faaliyetler bütününü içerir.
Türkiye’de 2003 yılında yürürlüğe giren 5018 sayılı “Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu” ile bazı kamu kurum ve kuruluşlarında pilot olarak stratejik planlama uygulamasına başlanmıştır. 2006 yılında çıkarılan “Kamu İdarelerinde Stratejik Planlamaya İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” gereği tüm kamu kurum ve kuruluşlarınca stratejik plan hazırlanması yasal zorunluluk haline gelmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı da bu doğrultuda 2006/55 ve 2010/14 sayılı genelgeler ile 2010 yılından itibaren tüm okul ve kurumlarda stratejik plan hazırlanması ve uygulanması sürecini başlatmıştır.[i]
Okul gelişim modeliyse, 2023 Eğitim Vizyonu ile yürürlüğe girmiş ve uygulanmaya başlanmıştır.
Okul gelişim modeli; çocukların öğrenmesiyle ilgili tüm aktörlerin okulu iyileştirme çalışmalarında yer aldığı bir model olarak tanımlanmaktadır. Bu anlamıyla durağan, cansız bir model değil, adeta canlı bir organizmadır.
Okul gelişiminin değerlendirilmesindeki temel ilke, okulun gelişmeye yönelik mutlak bir ölçüte ulaşması, başarılı olarak etiketlenmesi, sınıflanması ve diğer okullarla karşılaştırılması değildir. Okul gelişimindeki başarı, her bir okulun var olan imkânlarını göz önüne alarak yapacağı planla, kendi hedefleri doğrultusunda bulunduğu yerden kat ettiği mesafeyle değerlendirilecektir.[ii]
Okul gelişim modeli de 2023 Eğitim Vizyonu kamuoyuna açıklandıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bütün okullara bir yazı ile gönderilmiş, bu yazı doğrultusunda çalışmalar yapılması istenilmiştir. Bu modele göre;
-Hedeflerdeki öncelik sıraları belirlenecek,
- Her okulun MR´ı çekilecek,
- Bir yıl sonra yeni profili ortaya çıkacak,
- Okulların kanıta dayalı verileri ortaya koyulacak,
- Okullar arasındaki imkan ve başarı farkı azaltılacak,
- Kaynakları her okula ihtiyacı oranında adil olarak dağıtılacak,
- Çocuğa hakkı olanı uluslararası standartlarda eğitim verilecektir.
Her iki modele de bakıldığında, benzer yönlerinin olduğu görülmektedir.
Stratejik plan uygulaması kağıt üzerinde, paydaşların katıldığı, hesap verilebilir ve çevre analizlerinin yapıldığı bir belge olarak tanımlanıp; uygulamada sadece eğitim yöneticilerinin hazırladığı, bırakın okulun paydaşlarını, hazırlayanın dışında hiç kimsenin haberinin olmadığı, denetlenmeyen, sonuçları üzerinde çıkarımda bulunulmayan bir kadük uygulama haline dönüşmüştür.
Henüz söz söylemek için erken ama şu ana kadar okullarımızda, okul gelişim modeline ilişkin yapılan çalışmalar iç açıcı görünmemekte, yapılan çalışmalar varsa da, tıpkı stratejik plan uygulamasında olduğu gibi sadece eğitim yöneticileriyle sınırlı kalan yazışmalar şeklinde olmaktadır.
Yani kağıt üzerinde!
Okul Gelişim Modelinin Sonu da Stratejik Plan Gibi Olmasın!