LİSELERE YERLEŞTİRMEDE HATA MI YAPIYORUZ?

Kısaca “Hangi tür liselere hangi vasıflara sahip öğrenciler devam etmeli? Nitelikli liselerde öğrenim görecek nitelikli öğrencileri nasıl belirleyeceğiz?” sorularına cevap aradığımız, Ortaokullardan liselere geçiş sisteminde yıllardır istikrar sağlayamadık. Son 15 yılda dört yöntem denendi; 2000’lerin başında  LGS, 2004 den itibaren OKS,  2008’den  sonra SBS  ve 2014-2015 öğretim yılından itibaren de TEOG.

 Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 2017-2018 öğretim yılından itibaren Teog da kaldırıldı,

Liselere giriş için bir nevi 5 yıl önceki sisteme geri dönüldü. Fen liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri ve proje okullarında öğrenim görmek isteyenler Haziran ayında yapılacak merkezi sınava girecekler, diğer liselere ise sınavsız adrese dayalı tercih sistemiyle yerleştirme yapılacak.

Söz konusu sistem değişikliği geçtiğimiz öğretim yılında ( 2018-2019) uygulandı,  “adrese dayalı yerleştirmede meslek liseleri fazla tercih edilmedi, Anadolu liselerinde yığılmalar oldu.Kontenjanları dolan Anadolu liselerine ek kontenjanlar açılarak velilerin isteği yerine getirilmeye çalışıldı. Ülke çapında Meslek liselerimiz ise kontenjanlarını dolduramadı.

Ebeveynlerin çocuklarını Anadolu liselerinde okutmak istemeleri normal karşılanabilir, zira on yıllardır veli ve öğrenciler çeşitli yollarla (Meslek lisei mezunlarına üniversite girişte uygulanan  katsayı engeli, DYK kursları ve  Teog yarışıyla akademik eğitimin özendirilmesi vs. ) meslek liselerinden soğutuldular. Ancak  mesleki eğitim alması gereken öğrencilerin velilerinin  isteğinin yerine getirilerek  çocuklarının Anadolu liselerine alınması velilere ve öğrencilerine kötülük yapmak olur. Akademik başarısı düşük, Ortaokul sonuna kadar ders çalışma alışkanlığı kazanamamış bir öğrenci adrese dayalı sistemle  yerleşeceği Anadolu lisesinde başarılı olma şansı pek yoktur. Bu tür öğrenciler genelde 9. Sınıfta sınıf tekrarına kalırlar. Bir kısmı okulu bırakır, bir kısmı açık liseye geçiş yaparlar. Zorlanarak, kala-geçe okulu bitirenlerin de iyi bir üniversiteye girme şansları yoktur, bir meslekleri olmaksızın “düz lise mezunu” olarak hayatlarını sürdürmek zorunda kalırlar. Bunca  harcanan zaman,emek, maddi külfet  maalesef boşa gitmiş olur.

Neler Yapılmalı?

1.1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda,“İlköğretimini tamamlayan ve ortaöğretime girmeye hak kazanmış olan her öğrenci, ortaöğretime devam etmek ve ortaöğretim imkanlarından ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde yararlanmak hakkına sahiptir. “ ifadeleri yer alır. (1739 Milli Eğitim Temel Kanunu, Madde 27)

 Ortaokulu bitiren öğrencilerimiz kanunda belirtilen, “ilgi ,istidat ve kabiliyetlerine” göre uygun orta öğretim kurumlarına yerleştirilmelidir. “İlgi İstidat ve Kabiliyetlerin” ölçümü iki şekilde olabilir;

  1. Öğrencileri yıllardır okutan, bilen tanıyan “öğretmenler kurulu”  karaları
  2. Öğrencilerin Lgs sınavında alacakları puan.

Bu iki ölçekle ortaokul bitiren öğrencilerin mesleki eğitime mi, akademik eğitime mi devam etmelerinin uygun olacağı belirlenmelidir.

.2.Ortalama başarıya sahip öğrenciler yıllardır Anadolu Liselerinde okutuldu, liseyi zar-zor bitirebilenler, lise mezunu, istihdam alanı olmayan vasat yüksek okul veya fakültelere devam edenler de üniversite mezunu olarak “işsiz” kaldılar. Harcanan emek, zaman ve kaynaklar ziyan oldu, bu sistemden devletimiz de, öğrenciler de, veliler de zarar gördü. Bu durumdan ders çıkartılmalı, akademik başarısı vasat, el becerisi yüksek, mesleğe yatkın öğrenciler meslek liselerine yönlendirilmeli, akademik liselere alınmamalıdır.

4. Halen meslek liselerinin ilk iki sınıfında akademik liselerdeki, akademik dersler (Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji vs.) yer almakta, bu durum zaten akademik derslerindeki başarısı düşük olan meslek lisesi öğrencileri için sıkıntı oluşturmaktadır. Meslek liseleri, mümkün mertebe akademik derslerden arındırılmalı, ,mesleki dersler ve uygulamalı derslerin yanında insani değerler, adab-ı muaşeret ve beşeri ilişkilere ağırlık verilmelidir.

5. Eğitimin en temel amacının, kısaca“iyi insan, iyi vatandaş” yetiştirmek olduğu Milli Eğitim Temel Kanununda açıkça yazılıdır; ( Türk Milli Eğitiminin genel amacı,Türk Milletinin bütün fertlerini,………..; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmektir. “ 1739 sayılı-Milli Eğitim Temel Kanunu, madde 2”) Buna göre ortaokul sıralarında akademik başarı yarışı yaptırmak yerine, öğrencilerimize değerler eğitimi verilmeli, yarının, düzgün, işini iyi yapan, vatanını, milletini seven, kendisi ve çevresiyle barışık, sorumluluk sahibi  ”Allah'tan korkan kuldan utanan “ hekimleri, avukatları, mühendisleri, şoförleri, ustaları, aşçıları, temizlik elemanları, servis elemanları vs. yetiştirilmelidir. Aksi takdirde insani değerlerden yoksun bir doktorun da avukatın da, bilgisayar mühendisinin de vs. bu millete bir faydasının olmayacağı malumdur. Temel insani değerlerden yoksun doktor hastasını kandırabilir, maddi kazanç için gereksiz tahlil, tedavi uygulayabilir, avukat müvekkilini ayrı, karşı tarafı ayrı ve aynı anda kandırıp sömürebilir, bilgisayar mühendisi ürettiği anti virüs programlarını satabilmek için bilgisayarlarımıza virüs gönderebilir. Bu değerleri veremediğimiz aşçımızın sağlıksız ve hijyen kurallara uyulmadan ürettiği yemeklerini yemek zorunda kalacağımızı unutmamalıyız.

Sonuç

Ortaokul sonuna kadarki öğretmenler kurulu kararları ve Ortaokul sonunda öğrencilerin gireceği Lgs sınavından alınan puana göre yapılacak değerlendirmeye göre öğrencilerin devam edeceği lise türü kesin olarak belirlenmeli, ve istisnasız uygulanmalıdır.  Mesleki eğitime devam etmesi öngörülen öğrencilerin akademik liselere devam etmesi sonucunda, Anadolu lisesi mezunu, istihdam alanı olmayan fakülte veya yüksek okul mezunu, çıraklık eğitimi çağını kaçırmış mutsuz, umutsuz, işsiz gençlerimiz olacağı unutulmamalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Şeref ŞEN Arşivi