Kamu çalışanları olarak literatürde yer alan memurların maaş kalemleri çok eğlencelidir; Müjdat Gezen, Levent Kırca, Kemal Sunal espirilirini aratmaz biliyor musunuz?

Bordrolar kıdem aylığı, dil tazminatı, aile yardımı, sendika ödeneği, çocuk parası, emekli kesintisi, sağlık primi, örneğin öğretmenler için eğitim öğretim ödeneği, uzman veya baş öğretmenlik tazminatı gibi bölümlerden oluşur.

Şimdi bu bölümlerden ikisini irdeleyip sözü maaş artış oranına getirerek bitirelim

İlki, "Çocuk parası"...

Devlet bu parayı çocukları ikiye ayırarak veriyor. 0-6 yaş arası her çocuk için 117,72; 6 yaş üstü çocuklar için ise 58,86 TL.

Güzel güzel de gelelim hesaba kitaba!

Şimdi diyelim ki, bir çocuğunuz var. Devletin verdiği 117,72 TL ile bu çocuğa kilosu 178 TL olan mama, paketi 102 TL olan bebek bezi, litresi 15 TL olan süt alacak ve o çocuğu büyüteceksiniz.

İnan olsun soruyu duydum, "Bir çocuk bir ayda ne kadar mama yer, kaç paket bez harcar, kaç litre süt içer?" dediniz.

6 yaş üstü çocuğunuz ise okula başlamış olmalı. Ayda devletin verdiği 58,86 TL'yi bozdur bozdur harca, harcadığın para ile okul masraflarını karşıla, besle, giydir...

Aritmetiğim iyidir, hesabı kitabı ben de çok iyi yapardım yapmasına da, ne yapayım ki, gözlerimin ışıltısı çoktan söndü.

Kısaca tarlası yanmış çiftçi gibi elimiz böğrümüzde.

Gelelim konumuzun ikincisine!

Halen memurlara çalışmayan eş için aylık 535,17 lira ödeniyor değil mi?

Niye?

Bu ödemeyi çok anlamsız buluyorum.

Çünkü çalışan eş veya çalışmayan eş çiftlerin özgür iradesiyle verdiği kişisel bir tercihtir. Kişinin yaptığı bu tercih için devlet niçin ödeme yapar anlamıyorum. Hukukçu değilim ama bu ödeme ayrıca Anayasanın eşitlik ilkesine de herhalde aykırı olmalı.

Oy kaygısı ile verildiğini değerlendirdiğim bu ödeneği devlet ya eşi çalışan, çalışmayan; ayrımsız resmi ve özel sektör çalışanı ve emeklisine vermeli ya da kaldırmalıdır.

Gelelim doğmamış çocuğa don biçen yandaş basının günlerdir köpürttüğü temmuz ayı maaş artışı haberlerine.

Baştan söyleyeyim, temmuz ayı memur maaş artışı oranı yüzde yedidir. İşte enflasyon şu çıktı, artış oranı bu olacak, yok efendim enflasyon şöyle çıkarsa artış oranı böyle olur filan...

Yalan demeyelim de yanlış haber olduğu gün gibi ortada.

Nasıl yani?

Çünkü yüzde yedinin üstündeki her oran maliyenin zamlar yüzünden cebimizden peşin peşin aldığı paradır.

Örneğin TÜİK'in resmi rakamlarına göre şu ana kadar devlet cebinizdeki 100 TL'nin 31,71 TL'sini çoktan almış durumda. Haziran' 22 itibariyle yine resmi rakamlara yansıyacak rakamlara göre bu oran en az 40 TL' yi bulacak.

Şimdi anladınız mı artışın ne kadar olacağını?

Ben de anladım ben de!