Abdullah DAMAR
Mevsimlik Tarım İşçileri ve Gezici Okul Modeli
Okula katılım ve devamı etkileyen en önemli etkenlerden biri çocuk işçiliğidir. Çeşitli açılardan dezavantaja sahip çocuklar eğitime erişimde ve eğitime devam etmekte bazı zorluklar yaşamaktadır. Bu çocuklar arasında engeli olan çocuklar, göçmen çocuklar ve sosyo-ekonomik dezavantajlarından dolayı mevsimlik tarımda ve diğer işlerde çalışmak zorunda kalan çocuk işçiler yer almaktadır.
Çocuk işçiliği ile ilgili TÜİK verilerine bakıldığında, çocuk işçilerin %44,7’sinin tarımda istihdam edildiği görülmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı, bu dezavantajlı çocukların eğitime erişimini sağlamak için İlköğretim Ve Eğitim Kanununun 9.maddesinde yer alan “Nüfusun az veya dağınık olduğu yerlerde; köyler gruplaştırılarak, merkezi durumda olan veya durumu uygun bulunan köylerde ilköğretim bölge okulları ve bunlara bağlı pansiyonlar, gruplaştırmanın mümkün olmadığı yerlerde ise yatılı ilköğretim bölge okulları veya gezici okullar açılabilir. Gezici okullarda gezici öğretmenler görevlendirilir.” hükmünü esas alarak, tarım işçiliğinin yoğunlaştığı illerde bu çocukların eğitime erişimi için çeşitli tedbirler almıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, Çocuk İşçiliği ile Mücadele Ulusal Programı’nda yer alan “çocuk işçiliği izleme ve değerlendirme mekanizmalarının oluşturulması” stratejisi kapsamında 2018 yılı içinde okullarda ve il/ilçe millî eğitim müdürlüklerinde takip komisyonları oluşturulmuştur. Okul komisyonları bu öğrencilere yönelik takiplerden, gerekli tedbirlerin alınmasından ve e-okul üzerinden bilgilendirmenin yapılmasından sorumlu tutulmuştur. Bu konuda öğretmenlere de, bütün bu aşamalarda rehber olması adına Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından “Çocuk İşçiliği ve Eğitim Öğretmen El Kitabı” yayımlanmıştır.[1]
“Mevsimlik Tarım İşçisi ile Göçer ve Yarı Göçer Aile Çocuklarının Eğitime Erişimi” konulu genelge kapsamında il ve ilçe merkezlerinde okul müdürü/müdür yardımcısı ve öğretmenlerden oluşan mevsimlik tarım işçisi takip ekipleri oluşturulmuş; bu ekiplerin öğrencilerin eğitime kazandırılması ve gittikleri yerlerde en yakın eğitim kurumuna yerleştirilmesi hedeflenmiş, bu sayede öğrencilerin eğitim eksiklerinin giderilmesi amaçlanmıştır. Bu çalışmaları yapan ekipler, Haziran ve Aralık aylarında ilgili dönem içinde yapmış oldukları çalışmalarla ilgili rapor sunmakla yükümlüdürler.
Millî Eğitim Bakanlığı bütün çocukların eğitim öğretime adil şartlar altında erişimini sağlamak için dezavantajlı gruplar başta olmak üzere eğitim ve öğretimin her tür ve kademesinde katılım ve tamamlama oranlarının artırılmasına yönelik faaliyetler yürütmek zorundadır.
Bu anlamda dezavantajlı çocuklara yönelik yapılan çalışmalarla ilgili yatırımların arttırılması, alınması gereken tedbirlerin yasal zemine kavuşturulması ve teşvik mekanizmalarının gözden geçirilmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir.
[1] Eğitim Değerlendirme Raporu-2018