Kamusal Eğitim Aşındırılıyor!

Kamusal eğitim, bütün vatandaşların eğitim hakkından yararlanması için eğitim hizmetlerinin devlet tarafından herhangi bir ücret alınmadan ücretsiz olarak sunulması anlamına gelmektedir.

Eğitim hakkı, her vatandaşın en temel insan haklarından birisi olmasının yanında, diğer haklarını kullanması için de en önemli anahtardır. Eğitim hakkını kullanamayan bireyler diğer haklardan da tam olarak yararlanamazlar.

Bu anlamda kamusal eğitimin kıyısından köşesinden delinmeye çalışılması yeni bir oldu değil, kökü neoliberal sistemin Türkiye’ye girdiği tarih olan 1980’lere dayanır. Geçmişten günümüze Hükümetler, eğitim harcamalarının bir bölümünü vatandaştan karşılamaya eğilim göstermiştir.

Bu anlamda Türkiye’de eğitim hizmetlerinin finansmanı ağırlıklı olarak kamu idaresi tarafından karşılansa da eğitim harcamalarında hanehalkının katkısı da giderek artmaktadır. Eğitime hane halkı payının izlenmesi eşitlik, adalet ve kapsayıcılık ilkeleri açısından önemlidir.

Peki eğitimde hanehalkı harcamaları hangi kalemlerden oluşmaktadır; Hanehalkının eğitim hizmetinden yararlanabilmek için yaptıkları harcamalar, eğitimin özel maliyeti olarak nitelendirilmektedir. Eğitimin hanehalkına özel maliyeti dolaysız, dolaylı ve vazgeçme maliyetinden oluşmaktadır.

Dolaysız maliyet; hanehalkının bir çocuğun okul ücreti, kitap, kırtasiye, forma, okul çantası ve ulaşım gibi harcamalarını kapsamaktadır.

Dolaylı parasal maliyet; beslenme, barınma ve giyinme gibi konularda yapılan harcamaları içermektedir.

Vazgeçme maliyeti ise, bireyin bir ekonomik etkinlikte bulunarak gelir elde edebileceği bir işte çalışması yerine, bir eğitim kurumuna devam ederek, gelir elde etmekten vazgeçmesidir. Bu durumda bir eğitim kurumuna devam etmenin vazgeçme maliyeti, bir işte çalışarak elde edilebilecek gelir olmaktadır.

Bu bağlamda eğitimin hanehalkına maliyeti dolaysız, dolaylı ve vazgeçme maliyetinin toplamına eşittir.

Eğitim masraflarının nitelikli eğitime erişimin önündeki engellerden biri olduğu düşünüldüğünde hane halkının gelir durumu ve eğitime ayırabildiği kaynaklar nitelikli eğitimi ve eğitim hakkını da etkiliyor. En güncel harcama verilerinin bulunduğu 2021’de ulusal eğitim harcamalarının %21,0’i hanehalkları tarafından yapıldı ve hanehalkı eğitim harcamaları önceki yıla göre reel olarak %15,7 arttı. 2020’nin salgın koşulları altında geçmesi nedeniyle 2019’a göre hanehalkı eğitim harcamaları reel olarak azalmıştı. 2021-22 eğitim-öğretim yılında okulların tüm yıl boyunca yüz yüze eğitime devam edebilmesi etkisini hanehalkı harcamalarında da gösterdi.

Hanehalkı eğitim harcamaları, öğretim kademelerine göre de farklılık gösteriyor. Özellikle öğrencilerin merkezi sınava hazırlandığı kademeler olan ortaokul (%24,8) ve ortaöğretimde (%26,9) hanehalkı eğitim harcamaları en yüksektir. Salgın döneminde %8,5’e kadar gerileyen okulöncesi eğitimdeki hanehalkı harcamalarının payı ise yeniden yükselişe geçti. Salgın öncesine göre hâlâ daha düşük olması okulöncesi eğitimde okullulaşmayı artırmak için MEB’in yürüttüğü çalışmalar ve bunlara ayrılan kamu kaynaklarıyla açıklanabilir.

Kamusal eğitimin yeniden tesis edilmesi bütün vatandaşların eğitim hakkını hiçbir kısıtlama olmadan kullanmasına bağlıdır. Bu anlamda duyarlı olmak her bireyin vatandaşlık görevidir.

Kaynaklar

Eğitim İzleme Raporu-2023 ERG

Hanehalkının Eğitim Harcamalarını Etkileyen Etmenler: Kuramsal Bir Çalışma. Hüseyin Yolcu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Abdullah DAMAR Arşivi