Rahmet ve mağfiret ayı Ramazanın son günlerine ulaştık. Kim bilir, belki de bu gece Kadir gecesidir… İnşâallah Kadir Gecesini idrak etmenin mutluluğunu yaşayacağız.
Kadir Gecesi; beşer tarihinin en önemli hadisesi olan Kur'ân-ı Kerîm'in inmeye başladığı ve Yüce Allah'ın, hakkında müstakil bir sure gönderdiği müstesna bir gecedir. Aynı adı taşıyan sûrede Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Doğrusu, biz Kur'an'ı Kadir Gecesi'nde indirdik. Kadir Gecesi'nin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Cebrail O gece, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de inerler. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar süren bir esenliktir."
Kur'an-ı Kerim, insanı dünya ve ahirette mutlu kılacak her şeyi ihtiva eden bir Kitab-ı Mübin'dir. O'nu rehber edinen yanılmaz. O'na sımsıkı sarılan sapıklığa düşmez. Onun gösterdiği yolda yürüyen şaşırmaz ve onu okuyanın ecri az olmaz.
Bu bakımdan Kadir gecesi, şerefli ve nurlu bir gecedir.
Bu gece için, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s) bir hadis-i şeriflerinde:
“Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve mükafatını da Cenab-ı Hakk’tan bekleyerek, ihya ederse, o kimsenin geçmiş günahları bağışlanır” (Tecrid-i sarih c.1, s. 45) buyurmuşlardır.
Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. Yani onun feyiz ve bereketi, bin aylık ibadetle elde edilecek sevap ve mükâfat ile eş değerdedir. Bu geceyi hakkıyla değerlendirmek, ibadet, dua ve istiğfar ile ihya etmek, ebedi âlemde bin ay kadar bakî ve bereketli bir ömür kazandırır.
Bin aydan hayırlı olan bu geceyi ihya etmek, insan için ne büyük bir mazhariyettir, ne büyük mutluluktur.
Ramazan Ayı'nın manevi ikliminde bir ay süren feyizli ve yoğun ibadetlerimizin, ruhumuz üzerindeki tesirlerini yakından hissedebilmek, yeni manevi hamlelere ve nefsi mücadelelere hazırlanabilmek için, bu gece büyük bir fırsat olduğunu bilerek, Resulullahın (a.s.) bu mübarek gece ile ilgili olarak, "Kim inanarak ve sevabını Yüce Allah'tan umarak Kadir Gecesi'ni ihya ederse onun geçmiş günahları bağışlanır" buyruğu ve bu gece, "Allah'ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet" diye dua etmemizi tavsiyeleri doğrultusunda bu mübarek geceyi ihya etmeliyiz…
Bu müstesna gecenin özel ve güzelliği ile tevafuk olan bir başka özel günün de farkındalığında;
Yargının kurucu unsurlarından birisi olan ve bağımsız savunmayı özgürce temsil eden, kuvvetler ayrılığı ilkesi gereğince, devletin üç temel işlevi olan YASAMA, YÜRÜTME ve YARGI güçleri arasında, sahipsizlerin sahibi olmak, mağduru savunarak, herkesin ikinci bir şansı hak ettiği hakikatinden hareketle, sosyal hayatta bir denge unsuru olan meslek mensupları olan Avukatlarımızı hatırlıyoruz…
Avukatlar; Yalnızca vekil tayin edeninin değil, halkın ve hakkın da savunucusu olan; hukukun ve insan haklarının bilinçli ya da bilinçsiz ihlallerine tanıklık etmek ve bunlara cesaretle karşı koymakla yükümlü ve görevli olan; bu felsefeyi temsil etmek, ifade etmek ve somutlaştırmak yetisine sahip olan meslek mensuplarıdır…
Şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği yönetim kurulu adına böylesi bir mübarek gece öncesinde; Küresel eşkıyaların tahrik ve tertibinde, Filistin’de yaşanan zulmün devam ettiği bir süreçte;
İslam coğrafyasında yaşatılan zulmün yarattığı kaos ortamının salt duayla sonuçlanmayacağının idrakinde, kandiller zincirinin son halkası olan, mübarek Kadir gecemizi, kutluyor, hayırlara vesile olmasını Cenâb-ı Hak'tan niyaz ediyor, toplumsal huzurun devamı, adaletin temin, tesis ve devamı açısından son derece kritik bir görev ifa eden, “Demokrasinin, İnsan Haklarının ve Hukuk Devletinin” en büyük güvencesi, savunmanın temsilcileri olan meslek mensubu AVUKATLARIMIZIN “Avukatlar Günü’nü” kutluyor, özlemini duyduğumuz, hukukun ve yargının tüm sorunlarının çözülmüş olduğu güzel günlere ulaşabilmenin özlemiyle, sağlık, mutluluk ve başarı dileklerimle, saygılar sunuyorum.
