Mehmet DAĞLI
‘ İDAREDE YÜKSEK HUKUK’: ‘’ TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ ETME İFASI’’
ÖNEMLİ NOT: Bu yazıda hiç bir devlet birimi doğrudan kastedilmemiştir. Tüm Türkiye Cumhuriyeti Devletinin insanı ile birlikte nasıl daha verimli bir devlet-millet olabileceğine ve infial uyandıran olayların nasıl en aza indirilebileceğine dair bir denemedir. Çocuk cinsel istismarı gibi birçok infial uyandıran haberlere dair yorum niteliği taşımaktadır. İnsanımızı korumak ve kollamak adına devletimizi yüceltmek amacıyla yazılmıştır!
Türk halkı!
Türkiye Cumhuriyeti’nin fedakar ve cefakar en üst düzeydeki mülki amirleri, Gazi meclisi, devlet kurumları ile silsilede en alttaki memurları ve diğer tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ile birlikte, bir devlet etme faaliyetiyle! Olabilecek ve olan üzücü olaylara karşı önleme yapan, asayiş yapan, infaz ve ıslah ederek adaleti kendi icra alanlarında temin eden memurlarının elini kolunu bağlayan ve dünyada da eşi benzeri olmayan, bozuk teşkilat yapılanmalarına ve bunları işletilirken kullanılan uygunsuz ‘ devlet felsefesine’ karşı ve de zaten sınırları ve somut yönleri zaman zaman muğlaklaşan bir kanunlar yekununu doğru ‘ okumayarak’ verimli işlemesine engel olan, yanlış uygulayan ya da uygulamayan ve liyakat ve kıdeme de uygun görevlendirilmeyen amir ve memurlar atayan üst düzey yöneticilere ve liyakat ve kıdem kurallarına uygun faaliyet ve görevlendirmelerde bulunmayan orta derece taşra amirlerine vb. bir çok duruma karşı tepki gösterebilmelidir, tedbir alabilmelidir, gereğini yapabilmelidir!...
Büyük üniter bir networkün merkez ve taşra her birimlerinde tasavvur edilebilecek böyle vakıalardan ve bu vakıaların ortam hazırlayabileceği, toplumda infial uyandıran kriminal vakalardan yüzlerce olabilir ve adalet her gün değil, her an sarsılıyor olabilir!...
Burada kısaca özetlenebildiği gibi insanımıza, yani insanımızın; memurunuzun, amirimizin emekleri, fedakarlıkları, göz nurları ile oluşan Türkiye Cumhuriyeti üniter networkumuza kasıt içerikli, olduğu ve olacağı tasavvur edilebilecek birçok başka kötü örneklerin birleşerek adaletsizliğin networkunu oluşturmasına karşı:
Devleti verimli çalıştırmaya, adaleti yerli yerine koymaya dair istihbarat, asayiş, infaz ve ıslah çalışmaları için teşkilatların yapısı ve görevi icra ve ifadaki disiplin ve de adaleti sağlayan mevzuat sistemi dünyadaki başarılı, ‘’ çağdaş’’ sistemlere uydurabilmelidir!...
Avantajlı olması gerektiği düşünülebilecek büyük köklü bürokrasisinin belli bazı nedenlerden ötürü dezavantajlarından doğan devlet birimlerinin idari işleyişi ile ilgili düşük verim, düşük kalite ve adaletsizliğe dair gerekli ‘ sivil toplum müdahaleleri’ bu noktada şarttır! Büyük ve köklü bürokrasimizin ve kadim içtimai hayatımızın kendini en iyi şekilde yeniden toparlayabilmesi için, gerçek bir Türk kültürünün; cesareti, çalışkanlığı, üretkenliği, adaletiyle Türk bürokrasisine yeniden hızlıca kazandırılması adına insanımız yine mevzu edilen ‘’ Türk’’ kültürü ile ‘’ Türkiye Cumhuriyeti Devleti etme’’ ifasına devlet-millet olmak adına müdahil olmalıdır. Bu müdahalenin nasıl sağlıklı, adaletli, şiddetsiz ve yapıcı şekilde icra edileceğine dair müzakereler; devlet etme ifasına katalizör olarak etki açısından, bir katkı, sivil toplum faaliyetleri ile hayata geçirebilmelidir!...
Türk için namus ve adalet önce gelir ve bu yüzden devlet kutsaldır!
Devlette ise liyakat, kıdem ve idarede hukuk adaletin temin edicilerinden olacaktır!...