Metin AKGÜN
"Hocalı Soykırımı Unutulamaz!”
Tam yirmi yedi yıl önce, 26 Şubat 1992’de Hocalı’da, Azerbaycan ve Türk Dünyası için, tarihi derinlikte yaşanmış en acı günlerden biri yaşandı…
O meşum gün, insanlık tarihi için de kara bir lekedir.
O gün insanlık tarihinin sözde en medeni devirlerinin yaşandığı bir çağda; Hocalı’da, bütün dünyanın görmezden geldiği bir katliam, bir soykırım yaşandı.
1992 yılında, 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan o meşum gece, kana susamış, insanlıktan çıkmış Rus ordusunun destek ve himayesinde Ermeniler, Hocalı’da bir katliama girişirken, 613 kişi hunharca katledildi…
Bugün; kendilerini medeni dünya diye tanımlayan, Akif’in tanımladığı gibi, o “tek dişi kalmış canavar”, o küresel eşkıyalar, kabul etmese de; tam 27 yıl önce Hocalı’da yaşanan bu insanlık dışı hadiseye, uluslararası hukuk kriterleri de “SOYKIRIM” diyor…
Resmi rakamlara göre o gece; Hocalı` da öldürülenler arasında 106 kadın, 83 çocuk bulunuyordu. Sekiz aile tamamen yok edilmişti...
Yirmi beş çocuk hem annesini hem babasını kaybetmişti...
Yüz otuz çocuğun ya annesi ya da babası katliam sırasında öldürülmüştü...
Elli altı kişi üzerinde büyük acımasızlıkla işkence uygulandığı tespit edilmişti...
Bundan başka 487 kişi yaralanmış, 1.275 kişi rehin alınmıştır. Yüz elli kişi ile ilgili bu gün bile herhangi bir bilgiye ulaşılamamaktadır.
Hocalı’ da gözü dönmüş katiller tarafından, hunharca katledilen o masum insanların hiçbir suçları yoktu…
Tek kusurları vardı, o da sadece Türk olmalarıydı…
1915 de yaşananları dünyaya “SOYKIRIM” diye lanse eden ve diaspora faaliyetleri dahilinde geniş bir kabul alanı sağlanmasına karşı kendimizi ifade edemezken, “HOCALI SOYKIRIMI”nı da anlatamamanın, haklı olunmasına karşın, yerelde ve uluslararası arenada savunamamanın bedeli de sırtımızdadır.
Sanmasınlar ki; biz sussak mesele kalmayacak.
Bilinsin ki;
Biz sussak tarih susmayacak!
Tarihi karartsalar, vicdan susmayacak…
Vicdanlarını karartsalar, taşlarla bastırsalar,
Kainatın sahibi Allah (c.c.) var…
Elbette onun adaleti, yaşanan zulme karşı, onun gazabı da var...
Her şey sussa, susturulsa,
Allah’ın adaletindeki karşılık susmayacak…
Şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim kurulu adına, Hocalı’ da kaybettiğimiz kardeşlerimizi rahmet ve saygıyla anarken;
Asır Suresinin mana derinliğinde; “…ve tevasav bil hakkı ve tevasav bis sabr.” Hakkı söyleyip, hakkın yanında yer alarak, uluslararası hukuk temelinde kararlılıkla, hak aranması gerektiğine inanmaktayız.
Kardeşlerimizin bir gün Karabağ'da, kendi topraklarında özgür ve hür yasayabilmesi umut ve dualarımızla, bu katliamda şehit olan kardeşlerimize Yüce Mevlâdan rahmet, baki kalanlara, aziz milletimize sabr-ı cemil diliyoruz.