Cumhuriyetin 2. Yüzyılını Yaşamanın Mesuliyetinin İdrakindeyiz…

Üzerinde yaşadığımız bu cennet vatan, atalarımızın bize en büyük emanetidir. Ecdat, Anadolu coğrafyasını vatan kılmak, vatan kıldığı coğrafyayı korumak yönünde, sadece cephede değil, cephe gerisinde de devam eden, yedi düvele karşı verilen, bugüne dek uzayan bir mücadelenin emanetidir…

Bu mücadelede; dost görünen, az bir dünyalık için ihanet sarmalına piyon olan, dâhili ve harici bedhahların sinsi emel ve tezgâhlarına karşı ölüme tebessümle giderken, canıyla, malıyla verilen, emsalsiz ve tarifsiz mücadelenin emanetidir.

Bu emanet sürecinde tek hedef; “yedi düvele karşı hürriyet ve istiklalini çiğnetmeme” mücadelesidir…

Bu mücadele; Aziz Türk Milletinin; İstiklal Harbimizin Başkomutanı, Cumhuriyetimizin banisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin İlk Başkanı Gazi Mustafa Kemal önderliğinde tüm şehit ve gazilerimizin canları pahasına, verdikleri varoluş mücadelesinde yeniden dirilişin, silkinişin, şahlanışın emanetidir…

Ecdadın yedi düvele karşı verdiği mücadeledeki şahlanışla elde edilen emanet; “Hâkimiyet bilâ kaydü şart milletindir.” (Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir) diyerek verdikleri büyük istiklal mücadelesinin emanetidir…,

Cennet mekan ecdat, verdiği bu mücadeleyle, namusu saydığı vatanını, düşman işgalinden kurtarırken, İla-İ Kelimetullah davasında asırlardan beri hâkim olduğu Anadolu topraklarında, milli egemenliğini korumuş, Türkiye Cumhuriyeti adıyla yeni bir devlet kurmuş ve 29 Ekim 1923 tarihinde de bunu, bütün dünyaya ilân etmiştir…

Yok, olmanın eşiğinden, milletin azim ve kararlılığıyla; küresel eşkıyalara karşı verilen, var oluş mücadelesi ile kurtulan ecdadımızın, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet’in ilanıyla Türk varlığının üzerine konulmak istenen ipoteği kaldırmış, mazlum milletlere ilham vermiş, ışık tutmuştur.

Ecdadın nefsini feda eden o yüksek özverisi ve verdiği sıra dışı mücadele ile kurduğumuz Cumhuriyet sayesindedir ki, bugün tam bağımsız büyük bir millet ve devlet olmanın gururunu yaşıyoruz.

“Cumhuriyetimizin ilanının, 100. Yılını” kutlarken, Cumhuriyetin 2. Yüzyılını yaşamanın, mesuliyetinin idrakinde olarak;

Cumhuriyet, milli birlik ve beraberlik açısından birleştirici bir özellik taşımaktadır. Cumhuriyet, yönetimde halk ile istişare yapmanın adı olduğunu;

Geçen 100 yılda, yaşamın her alanda, zaman zaman aksamalar olsa da, çok namüsait şartların tezahür ettiği ortamlarda dahi, önemli atılımlar gerçekleştirdiğimizi,

Dünyanın tüm ortak platformlarında sözü dinlenen, bölgesi için barışın güvencesi olan, ekonomisi güçlü, demokrasiyi özümsemiş modern bir ülke haline geldiğimizi,

Cumhuriyetin, milli birlik ve beraberlik açısından birleştirici bir özellik taşıdığını. Cumhuriyet, yönetiminin halk ile istişare yapmanın adı olduğunu unutmadan,

Dün olduğu gibi, küresel eşkıyaların hedeflerinde, gerek gerek terör örgütleri saldırılarıyla askeri, gerek ekonomik terör örgütlenmeleri ve tuzakları ekseninde üzerimize yönelen iktisadi saldırılar karşısında; dün olduğu gibi, genciyle ihtiyarıyla, erkeği ile kadınıyla, bugün de üzerimize düşen görevin bilincinde olduğumuzu,

Ecdadın can vererek, kan dökerek bize emanet ettikleri bu topraklarda adaleti, hukuku, ahlaki erdemleri, huzur ve refahı hâkim kılarak, cumhuriyetimizi el ve gönül birliği ile geleceğe taşıyarak, küresel eşkıyaların hedefinde olan aziz vatanı, kutlu devleti, son kalemiz olan “CUMHURİYETİMİZİ” ilelebet payidar kılmanın mesuliyetimiz olduğunu unutmadan…

Şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği yönetim kurulu ve üyelerimiz adına, Cumhuriyet Bayramımızın 100. yıl dönümünü idrak edip kutlarken, coğrafyayı vatan kılan 1. Cihan Harbinde, kurtuluş savaşımızda aziz vatanımızı, istiklalimizi, bayrağımızı ve kutsal değerlerimizi bizlere emanet bırakanların yanı sıra; Küresel Eşkıyaların tahrik ve tertibinde cereyan eden saldırılara karşı, gerek yurt içinde, gerek sınır ötesinde, canları ve mallarıyla savaşarak, verdikleri mücadele ile, “Cumhuriyeti” ilelebet payidar kılmak yolunda canını feda eden, Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere aziz şehitlerimizi, gazilerimizi ve ebediyete intikal eden bütün geçmişlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor, hürriyet ve istiklalimizi daim kılması, “Cumhuriyetimizin” ilelebet payidar olmasını Yüce Mevla’dan niyaz ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Metin AKGÜN Arşivi