MEB, öğretmene performans inadından vazgeçmiyor.

Bahar geldi, üç aylara girdik, MEB vazgeçmedi.

Medyatik hocaları susturduk, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nü kutladık, MEB vazgeçmedi.

FETÖ hainlerinin cezaları bir bir açıklanıyor, ordumuz Afrin’de zafer kazandı, dünyaya kafa tutmaya devam ediyoruz, MEB vazgeçmiyor.

Doğan Medya satıldı, bir konfederasyonun kongre süreci, memur sendikacılığının tarihine kara leke olarak geçecek gelişmelere sahne oldu, huzur adına kimse eleştirmedi, MEB vazgeçmiyor.

İttifak çalışmaları özenle yürüyor, siyasette yeni dengeler kuruluyor, MEB vazgeçmiyor.

Bahar geldi, öğretmene şiddet arttı, şiddete uğrayan eğitimcilere sahip çıkamayan MEB, performanstan vazgeçmiyor.

Bu saydıklarımın öğretmene performansla ne ilgisi var dediğinizi duyar gibiyim. 2019 baskısı MEB hariç her yerde hissediliyor. Bütün planların 2019’a göre yapıldığı bir dönemde, başarısızlığı en üst seviyeden ilan edilmiş ve önünde çok sıkıntılı süreçleri olan bakanlığımız; öğretmenleri, birbirine puan verdirmeye, öğrenciler ve veliler nezdinde küçük düşürmeye sanki yemin etmiş durumda.

Olacakları şöyle bir hayal edelim. Öğretim yılı bitmiş, yaz tatilinin başında, liselere yerleştirme kargaşası başlamış ve çocuğunu istediği liseye kayıt yaptıracağı sözünü alan veli gerçekle yüzleşmiş ve adalet bunun neresinde diye isyan ediyor. Hızlıca hazırlanmış yeni müfredata uygun ders kitaplarında olumsuz içerikler paylaşılmaya başlanmış. Diğer yandan öğretmenler isyanda, hukuk mücadelesi başlamış, binlerce dava açılmış, sendikalar eylem kararları almış. Mantık bunun neresinde sizce?

Öğretmen performansının sonu, rotasyonun sonu gibi olur. Hani rotasyon yapılacaktı, tercihler alındı, atamalar yapıldı, son anda bir sihirli el dokundu. Rotasyon yapılacak diye istemediği halde yer değiştiren öğretmenler hala isyan ediyor ve çok haklılar.

TEOG ve rotasyonda şahit olduğumuz gibi müdahale, öğretmene performans konusunda da yaşanırsa MEB; inandırıcılığını kaybeder, karar almakta zorlanır, gerekli adımları atamaz hale gelir, gelin bu hayalden vazgeçin. Vazgeçin çünkü:

Öğrencinin, öğretmenine not verdiği sistemden hayır gelmez, bunun dünyada örmeği yok.

Performans kelimesini telaffuz bile edemeyen velinin, öğretmene verdiği not, yok hükmündedir.

Bu uygulama öğretmenleri değersizleştirir, öğretmene şiddeti artırır, çalışma barışını bozar.

Seçimlere giderken, itina ile oluşturulmaya çalışılan iklimi dinamitler, kimsenin sahip çıkamayacağı bir uygulama olarak ortada kalır.

ÇÖZÜM: Yaptırım değil, teşvik eden kariyer sistemini bir an önce kurmak ve yeni bir iklim oluşturmaktadır, bizden söylemesi. Biz meydanlardan söylemeye başlıyoruz, karar sizin. Öğretmenler için performans mı uygulamalarda istikrar mı, göreceğiz.