Talat YAVUZ
UNUTULAN ZAFERLERİMİZ
Malazgirt Ovası nerededir? Ahlat, hangi il sınırları içindedir, bizim için anlamı nedir? Sakarya Meydan Savaşı anma törenleri neden Polatlı’da yapılır? Kut-ül Amare zaferimizi neden yeni öğreniyoruz? Kut neresidir? 2200 yıllık devlet geleneği ne demektir?
Birkaç yüzyıllık tarihi olan, bugün yaptıklarıyla haydut devlet unvanını iyice pekiştiren ABD, tarihimiz ve medeniyetimiz karşısında ezilirken, biz tarihimizi, zaferlerimizi neden öğrenememişiz? Dünyanın süper devletleri başka coğrafyalarda olmasına rağmen, dünya dengeleri neden İslam coğrafyası üzerinden şekillenir? Tarih neden buradan yazılır? ABD askerlerinin, Irak’ta ilk yağmaladıkları yerler neden müzelerdir, kütüphanelerdir?
Bugün, tarihimizden beslenme, özgüvenimizi yeniden sağlama ve kaybettiğimiz zamanı telafi etme çabalarımız geçici ve dönemsel hevesler midir? Yoksa bir süreç finale doğru mu gidiyor?
Binlerce yıllık tarihini, yeni nesillere bilinçli bir şekilde öğretmeyen, unutturmaya çalışan, tarihi eserlerine sahip çıkmayan, tarihi kahramanlarını değersizleştiren, aydınları kendi kültüründen utanan, batı kültürünü yücelten ve buna rağmen ayakta kalmayı başaran, bizden başka bir millet yeryüzünde var mıdır merak ediyorum. Neden böyle yaptık? Hem tarihimize sahip çıkmak hem de yeni bir yönetim şeklini yani Cumhuriyeti yerleştirmek mümkün değil miydi acaba?
Batı, ürettiği çağdaş ve süslü kavramlarla, sömürgeci ve canavar yüzünü gizlemeyi başardı. Demokrasi, özgürlük, insan hakları, evrensel değerler diyerek kendi hakimiyet alanlarını genişletti, kitleleri uyuttu. Günümüzde artık gerçek yüzü ortaya çıkınca, pervasızca davranmaya, açıktan kabadayılık yapmaya başladılar. Ürettikleri sahte kavramları ve değerleri, bir bir kendileri yok etmeye başladı. Şimdi bize düşen, üç asır süren batılılaşma uykusundan uyanma vaktidir. Geç kalırsak, bu sefer tarih bizi affetmeyecektir.
Her şeye rağmen kaybetmediğimiz özümüz, içerden ve dışarıdan saldırılara rağmen dağıtamadıkları birliğimiz, yok edemedikleri milli ve manevi değerlerimiz üzerinden yeniden dirilip, insanlığa huzur ve barışı getirmeyi amaç edinmeliyiz.
Tarihini ve dinini doğru öğretmeyen, değerler sistemini ithal fikirler üzerine kuran ülkelerde, binlerce yıllık devlet tecrübesine rağmen FETÖ benzeri yapılar ortaya çıkar, beslenir, büyür ve bütün devlet sistemini ele geçirecek aşamaya gelir. Tarihten ders çıkarsaydık, bugün yaşadıklarımız başımıza gelmezdi. Nesillerimiz batı hayranı olmaz, batıya gerçek yüzünü haykıracak özgüvene ve donanıma sahip olurdu.
Son birkaç yıl içinde, tarihi dizilerin geniş izleyici tabanı bulması, tarihimizde dönüm noktası olan zaferlerin hak ettiği değeri görmesi, hedeflerin 2023, 2053, 2071 gibi anlamlı tarihler üzerinden ifade edilmesi, bugünlerde Malazgirt Ovasında etkinliklerin düzenlenmesi çok anlamlıdır. Bu bilincin güçlendirilmesi, devem ettirilmesi, eğitim sistemi ile desteklenmesi ve yapacağımız bütün çalışmalarda hızımız, nefesimiz, esin kaynağımız olması, üzerinde ısrarla durmamız gereken önemli bir husustur.
Etrafında, bütün toplum kesimlerinin kenetleneceği ideallerimiz diri tutulduğunda, 15 Temmuzun izleri silinecek, ABD’nin ekonomik saldırısı püskürtülecek ve yeniden tarih sahnesinde hak ettiğimiz yeri alacağız. Bu anlamlı çaba artık bir varlık yokluk mücadelesidir, bu sınavı kazanmaktan başka çaremiz de kalmamıştır, gün birlik ve beraberlik vaktidir. Allah’a binlerce şükürler olsun ki 1071 den beri bu topraklarda Alparslanlar bitmedi ve bitmeyecek. Ebediyete kadar bu toprakların kilidi de anahtarı da biziz. Yeter ki kim olduğumuzu bilelim ve çok çalışalım.