Metin AKGÜN
Berat Gecesi
Zaman, Allah’ın (c.c.) kullarına lütfettiği en büyük nimetlerden biridir. İnsanın hayat hikayesini bütünüyle kuşatan bir imkân ve fırsat alanıdır ZAMAN. Her anı kıymetli olup, boşa harcanmaması gereken, eşsiz bir sermayedir ZAMAN... Vaktinin kıymetini bilip onu boşa harcamayanlar, hayatının her safhasında Allah’ın rızasını gözetip Resûlüllah’ın rehberliğine tabi olanlar, elbette o ilahi ikrama mazhar olacaktır. Boşa geçirenler ise, en büyük hüsranı yaşayacak olanlardır.
Yılın hangi ayı, hangi günü ve hangi saati olursa olsun, yaradılış farkındalığıyla, kul olmanın mesuliyetiyle geçirilen her ânımız çok değerli olmakla beraber, bazı vakitler vardır ki; o zaman dilimi daha bir büyük önem taşır. Bazı günler, geceler vardır ki; ilâhi lütuf zamanları olarak bahşedilmiş, duaların kabulüne ve günahların affına vesile kılınmıştır. Bu zaman dilimleri Allah’ın insanlara olan sonsuz rahmetinin bir eseridir. İşte böylesine kıymetli zamanlardan biri de idrak edeceğimiz Berât gecesidir.
İçerisinde bulunduğumuz “Üç Aylar”, bizi hem ruhen hem bedenen Ramazan’a hazırlamaktadır. Bu ayların başı olan Recep ayı, Regâib ve Miraç geceleriyle bereketlenir. Ortası olan Şâban ayı ise Berât gecesiyle af ve mağfirete açılır. Allah Resûlü (s.a.s) Berât gecesinde yapılacak ibadetin, dua ve niyazın affedilmemize vesile olacağını bizlere şöyle müjdelemiştir: “Şâban ayının on beşinci gününü oruçlu geçirin. Gecesinde ise ibadete kalkın. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teala en yakın semaya tecelli ederek, fecir doğuncaya kadar: ‘Bağışlanma dileyen yok mu, onu bağışlayayım! Rızık isteyen yok mu, ona rızık vereyim! Musibete uğrayan yok mu, ona afiyet vereyim...’ buyurur.”( İbn Mâce, İkâmet, 191.)
Aziz Gönül Dostları;
Berât gecesi, kalbimizin en derin yerinden Rahmân’a doğru bir yol açma vaktidir. Berât gecesi, tövbe etmenin, Rabbimize yönelip rahmet ve mağfiret dilemenin tam vaktidir.
Bu mübarek geceyi değerlendirmenin en temel şartı; hayatın karmaşasından biraz olsun kendimizi kurtarıp kulluğumuzu sorgulamaktır. Gönül dünyamıza dönerek, geçmişimizin muhasebesini yapmak, tefekkür ederek, hatalarımızın farkındalığıyla yarın için iyi bir insan olmaya söz verirken, nefsimizin esaretinden kurtulmak, hata ve günahlarımızdan pişmanlık duymaktır. Bu samimiyeti yaşadığımız an işte o gece/bu gece bizim için gerçek manada bir fırsata dönüşecek ve kurtuluş beratımız olacaktır.
Böyle feyizli ve bereketli gecelerden biri olan bu mmüstesna gecede; Yüce Rabbimize dua edip affımızı istemeli, diğer taraftan da anne ve babamızın hayır dualarını almaya, akraba, komşu ve arkadaşlarımızın gönüllerini kazanmaya ve aramızdaki insanî ilişkileri daha da güçlendirmeye çalışmalıyız.
Ayrıca, aramızda dargınlık bulunan kardeşlerimizle, bu mübarek gecenin aydınlığında barışalım, düşünce ve meşrep farklılığı gözetmeden onlarla kucaklaşalım ve kırılan gönülleri onarmaya gayret edelim. Hiç şüphe yok ki bu gayretler, Allah’ın rızasına ermemize vesile olacağı gibi, birlik ve beraberliğin pekişmesine de önemli katkılar sağlayacağına dikkat çekerken, şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu ve üyelerimiz adına “Berat Gecemizi” tebrik ederken, bu mübarek gecenin aziz milletimize, İslam âlemine ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini Cenâb-ı Hak’tan niyaz ediyorum.