Mehmet GÜLEÇ
ASKERLİK VE ZORUNLU HİZMET SÜRECİ
Milli Eğitim Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin askerlikle ilgili hükümleri incelendiğinde Zorunlu çalışma süresinden sayılacak süreler konusuna açıklık getiren 46. Madde’nin a bendinde, “Bakanlık kadrolarında öğretmen olarak görevli iken askerlik hizmetini yapmak üzere aylıksız izne ayrılanlardan askerlik hizmetini temel askerlik eğitiminden sonra zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarında öğretmen olarak yerine getirenlerin temel askerlik eğitimi dışında kalan askerlik süreleri zorunlu çalışma süresinden sayılır” ifadesi yer almaktadır. Bu husus Bakanlık kadrolarında öğretmen olarak görevli iken askerlik hizmetini yapmak üzere aylıksız izne ayrılanlar arasında eşitsizliğe neden olmaktadır. Bir öğretmen vatani hizmetini yapacağı yeri kendisi seçmediğine göre bunun üzerinden zorunlu hizmet süresi değerlendirmesi yapmak eşitsizliğe neden olabilmektedir. Yani vatani hizmette bulunduğu için öğretmen meslektaşımız gerek asker/öğretmen olarak, gerek uzun dönem yedek subay, gerekse kısa dönem er/erbaş olarak görevini yerine getirmiş olmasına bakılmaksızın askerlik sürelerinin zorunlu hizmet sürecinden sayılması gerekmektedir.
ASKERDE İKEN MEB KADROSUNA ATANAN BİR ÖĞRETMENİN YAŞAYABİLECEĞİ SORUNLARA İLİŞKİN BİR ÖRNEK
Konuyla ilgili başka bir mağduriyette, atanmış lakin atandığı tarihte silah altında bulunduğu için görevine başlayamayan öğretmenlerimizi kapsamaktadır. Örneğin; bir öğretmenimiz askerde iken atanmış fakat silah altında bulunduğu için görevine başlayamamıştır. Tercih edip atandığı okulun görev süresi atandığı gün itibarıyla 4 yıldır. Lakin kendisi terhis olur olmaz görev başlangıcı yaptığı esna da okulunun hizmet alanı değiştiği için görev süresi de değişmiştir. 2.Bölgenin 6.Alanından 2.Bölgenin 5.Alanına geçtiği için görev süresi de 4 yıldan 5 yıla çıkmıştır. Söz konusu bu hususla ilgili askerdeyken atanan lakin göreve terhis olduktan sonra başlayan meslektaşlarımız gibi bu mağduriyetin nice örnekleri bulunmaktadır. Atanırken zorunlu hizmeti 4 yıl diye atanan lakin terhis olup göreve başlamaya geldiğinde zorunlu hizmeti 5 yıla çıkan bu meslektaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesi gerekmektedir. Atama ile ilgili haklarının saklı kalması gerekmektedir.
ACEMİ BİRLİĞİ’DE ZORUNLU HİZMET SÜRECİNDEN SAYILMALIDIR
Milli Eğitim Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin askerlikle ilgili hükümleri incelendiğinde Zorunlu çalışma süresinden sayılacak süreler konusuna açıklık getiren 46. Madde’nin a bendinde, “Bakanlık kadrolarında öğretmen olarak görevli iken askerlik hizmetini yapmak üzere aylıksız izne ayrılanlardan askerlik hizmetini temel askerlik eğitiminden sonra zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarında öğretmen olarak yerine getirenlerin temel askerlik eğitimi dışında kalan askerlik süreleri zorunlu çalışma süresinden sayılır” ifadesi yer almaktadır. Yani diğer bir sorunda temel askerlik eğitiminin zorunlu hizmet süresinden sayılmaması durumudur. Askerlik süresi zorunlu hizmet süresinden sayılmalıdır. En azından vatani hizmetini yapmaktan ötürü bu kişiler mağdur edilmemelidir.
ZORUNLU HİZMET SÜRECİNDE İKEN ASKERE GİDEN BİR ÖĞRETMEN FAZLADAN ZORUNLU HİZMET YAPMAK ZORUNDA KALMAKTADIR
Milli Eğitim Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin isteğe bağlı yer değiştirme işlemlerine ilişkin hükümleri incelendiğinde konuya açıklık getiren 52. Madde’nin 1. fıkrasında, “Öğretmenlerden yer değiştirme yapılacak yılın 30 Eylül tarihi itibarıyla kadrolarının bulunduğu eğitim kurumunda üç yıllık çalışma süresini tamamlayanlar...” şeklindeki ifadesi gereği, henüz 3 yıl çalışmadan askere giden bir öğretmen, terhis olduktan sonra kısa dönem askerlik yaptı ise 6 ay, uzun dönem askerlik yaptı ise 1 yıl fazladan fiili olarak çalışmak durumundadır. Askerliğinde vatani bir hizmet olduğu öngörülürse tüm öğretmenlerimizin askerlik süreçlerinin zorunlu hizmetten sayılması yerinde bir karar olacaktır.
Zorunlu hizmet süreci ve askerlikle ile ilgili birçok hususta sorunlar bulunsa da bu hizmetin kamu yararına bir zorunluluk olduğunun unutulmayarak fakat aynı zamanda da zorunlu hizmetini ve askerlik görevini yerine getirmekte olan öğretmenlerimizi de mağdur etmeyecek şekilde yeniden bir düzenleme yapılması gerekmektedir.