Tarih yapan ve tarih yazan büyük milletlerin büyük davaları büyüktür… Davanın yüceliği, uğrunda ödenen bedellerle anlaşılabilir… Bu bedeller, nefsi yenenlerin, kendinden sonrakilerin yaşamasına odaklı karşılıksız ödenenlerdir.
15 Temmuz, küresel eşkıyaların tahrik, tertip ve örgütlemeleriyle, Türkiye’yi kaosa sokmak, bir iç savaş çıkararak gizil emellerine ulaşmaya odaklı faaliyetlerin hedefi olan, necip milletimizi bölmek ve parçalamak isteyenlere dur denilen gündür.
Tarihin derinliğinde; ecdadın dün, Orta Asya’da ÇİN’e karşı verdiği mücadelede var olan “Alp Ruhu”, Haçlılara karşı Anadolu’yu, dolayısıyla İslam coğrafyasını müdafaa eden Selçuklu Sultanları, Alpaslandan Melikşah’a, Sultan Sencer’den, Kılıç Aslan’a devam eden, İ'lây-ı Kelimetullah davasına gönül verip de bu yolda İstanbul’u feth eden Fatih’in ihlasına, Resullah’a olan aşkıyla kazandığı edeple, çölde yaya yürüyecek kadar samimiyet timsali Yavuz’un ve askerin maneviyatından, Çanakkale’de mermiye gülümseyerek koşan Mehmetçiğin özverisine, Nene Hatun’un verdiği mücadeleden yedi düvele karşı verilen kurtuluş savaşında cepheye silah götürme gayretinde çocuğuyla donmayı göze alan Şerife bacıya, daha nice isimsiz kahramana dek uzayan ecdadın ödediği bedellerle tarih yazan bu necip milletin şahlanışı “değerlerimizi kaybediyoruz” diye kaygıları duyulan günümüzde de genetik kodlarından aldığı o yüksek özveriyi yaşadığı gündür 15 Temmuz…
Genetik kodlarından aldığı ilham ile devleti, vatanı, istiklali, demokrasiyi hedef alan hiçbir saldırıya, kökü nerede olursa olsun, aldığı destek kimden veya kimlerden gelirse gelsin, aziz ve necip milletimizin bir ve beraber olduğunda, tarihin derinliklerinden aldığı cesaret ve özgüven ile karşı duruşu, her tür saldırıyı püskürtecek gücü ve iradesi ile bir olarak iri olarak, diri olarak gücünün farkındalığıyla cihana, KÜRESEL EŞKIYALARA meydan okuduğu gündür 15 Temmuz…
Ülkede istikrarı bozmayı hedefleyen her türlü faaliyetin karşısındaki dik duruşun, milli birlik ve beraberliğin, bayrağın, istiklalin, demokrasinin, milli iradenin yanında yer alarak, tarihi derinlikte kalan, ders kitaplarında kuru bir söylem olarak söylenmeye başlanılan ‘Kuvâ-yi Milliye’ ruhunun yeniden şahlandığı, 15 Temmuz 2016 tarihi sonrasında; demokrasimize ve milli irademizi hedef alan, her tür söz, söylem ve eylemlere karşı, ‘Haydi Türkiye, demokrasine ve milli iradene sahip çık!’ demeyi öğrendiği gündür 15 Temmuz…
Bu farkındalık içerisinde, şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği yönetim kurulu adına;
Bu duygu ve düşüncelerle, 15 Temmuz 2016 akabinde yayınladığımız basın açıklamamızda da belirttiğimiz, kabul ve ilan edileceğine olan inancımız ile Demokrasi ve Milli, Birlik Günü” kabul edildiği farkındalığı içerisinde; 15 Temmuz gecesinde ilk anda ifade ettiğimiz gibi, “15 Temmuz Demokrasi Bayramımız kutlu olsun.
