15 TEMMUZ ‘DEMOKRASİ BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.

Milletleri büyüten, yücelten, ülkülerindeki, varlıklarını adadıkları davalarındaki mana derinliğidir… Ülkülerinin büyüklüğü, davalarının yüceliği, uğrunda ödenen bedellerle anlaşılabilir…  Bu bedeller, davaları uğrunda nefsini yenenlerin, kendinden sonrakilerin yaşaması ülküsüne odaklı, dökülen kan ile verilen can ile ödenenlerdir.

Küresel eşkıyaların tarihin derinliğinde hiç bitmeden devam eden saldırılarında; 

Haçlılara karşı Anadolu’yu, dolayısıyla İslam coğrafyasını müdafaa eden Selçuklulardan,

İ'lây-ı Kelimetullah davasına gönül verip de bu yolda İstanbul’u feth eden Fatih’in  ihlasına,

Resullah’a olan aşkıyla kazandığı edeple,  çölde yaya yürüyecek kadar samimiyet timsali Yavuz’un maneviyatından,

Çanakkale’de mermiye gülümseyerek koşan Mehmetçiğin  özverisine,

Nene Hatun’un verdiği mücadeleden, yedi düvele karşı verilen kurtuluş savaşında cepheye silah götürme gayretinde çocuğuyla donmayı göze alan Şerife bacıdan,  nice isimsiz kahramana dek uzayan ecdadın ödediği bedellerle, tarih yazan bu necip milletin şahlanışıdır 15 Temmuz.

Küresel eşkıyaların tahrik ve tertibine dayalı yaşanan o kaos ortamında; ülkede istikrarı bozmayı hedefleyen her türlü faaliyetin karşısındaki duruşun, milli birlik ve beraberliğin, bayrağın, istiklalin, demokrasinin, milli iradenin yanında yer almanın, bu yolda gece gündüz demeden, yaşlısıyla, genciyle, erkeği ve kadınıyla, köylüsüyle kentlisiyle, zenginiyle fakiriyle, bir ve beraber olarak, “Başka Türkiye Yok” kaygısına dayalı birlik ve beraberliğin, tarihi derinlikte kalan, ders kitaplarında kuru bir söylem olarak söylenmeye başlanılan ‘Kuvâ-yi Milliye’ ruhunun yeniden şahlandığı gündür 15 Temmuz.

Demokrasimize ve milli irademizi hedef alan, her tür söz, söylem ve eylemlere karşı, “Haydi Türkiye, demokrasine ve milli iradene sahip çık!” demeyi öğrendiği, genetik kodlarından aldığı o yüksek özveriyi yaşadığı gündür 15 Temmuz…

Devleti, vatanı, istiklali, demokrasiyi hedef alan hiçbir saldırıya, kökü nerede olursa olsun, aldığı destek kimden veya kimlerden olursa olsun, aziz ve necip milletimizin bir ve beraber olduğunda, tarihi ve kültürel kodlarından aldığı cesaret ve özgüven ile karşı duruşu, her tür saldırıyı püskürtecek gücü ve iradesi ile bir olarak iri olarak diri olarak gücünün farkındalığıyla cihana meydan okuduğu gündür 15 Temmuz…

15 Temmuz 2016 tarihinde milli iradeyi yok sayarak, demokrasinin ve Cumhuriyetimizin tüm kazanımlarını ortadan kaldırmayı hedefleyen, TSK içindeki azınlık bir grup tarafından darbe girişiminde bulunulmuştu.

15 Temmuz 2016 tarihinde İstanbul’da geceyi dışarıda geçirdiğimiz, fert olarak tepkimizi, nefsimizde yaşadığımız süreçte, 16 Temmuz 2016 günü Malatya Haber Ajans imtiyaz sahibi Sn. Hidayet Özpolat kardeşimize cep telefonumuzla ulaşıp da yaptığımız görüşmede verdiğimiz, 17 Temmuz 2016 - Pazar 16:39 itibari siteye konan basın açıklamamızda, o anın psikolojisi altında yaşadığımız heyecanla; ‘15 Temmuz Demokrasi Bayramı olacak kadar önemli bir gündü. Aziz milletimizin şuurlu ve ilkeli duruşu, siyasi liderlerin tek vücut olmaları, milletçe hasret olduğumuz birlik ve beraberlik anlayışının temini, bu günü bayram ilan edilmesine yeter. Bu yönüyle Demokrasi Bayramımız kutlu olsun’ demiştik.

2016’daki hain kalkışmanın; Türk devletinin işgali, Türk milletinin esareti ve Türk demokrasisinin hançerlenmesine yönelik bir ihanet ve acımasız bir terör saldırısı olduğunu unutmadık, unutmayacağız!

Aziz milletimizin, 15 Temmuzda yeniden kazandığı “Kuvâ-yi Milliye Ruhu”, küresel eşkıyaların sanal senaryolarına, küresel kurgularına, demokrasiye olan inanmışlığı ile olası her tür kaosa dur diyerek, iradesine ipotek koydurmayan iradesi yeniden tescillemiştir.

Bu yönde derin yansımaları da göz önünde bulundurularak;

Şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği yönetim kurulu adına;

15 Temmuz, her türlü siyaset üstü bir anlayışla, başka Türkiye yok diyerek, tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet hassasiyetiyle, demokrasi kazanımlarının korunması yönünde, tanklara, uçaklara, kurşunlara karşı bedeli şehitler ve gaziler başta olmak üzere, bütün bir milletçe ödenen ‘Demokrasi Mücadelesi’ olduğun idrakindeyiz…

Bizlere, sonraki nesillere böylesi özgüven tazelemesi, böylesi bir değer kazanılmasına zemin olan, bu uğurda şahadete yürüyen aziz şehitlerimize Allah’tan (c.c.) rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize sabr-ı cemil dilerken, 15 Temmuz’da tankları durduran, istiklal ve istikbal mücadelemizde örnek bir duruş gösteren gazilerimize en kalbi duygularla minnettar olduğumuzu ifade ederken, sağlık ve uzun ömürler diliyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle kabul ve ilan edileceğine olan inancımız ile Demokrasi ve Milli, Birlik Günü” kabul edildiği farkındalığı içerisinde; “15 Temmuz Demokrasi Bayramımız kutlu olsun.” Diyoruz.

Milletleri büyüten, yücelten, ülkülerindeki, varlıklarını adadıkları davalarındaki mana derinliğidir… Ülkülerinin büyüklüğü, davalarının yüceliği, uğrunda ödenen bedellerle anlaşılabilir…  Bu bedeller, davaları uğrunda nefsini yenenlerin, kendinden sonrakilerin yaşaması ülküsüne odaklı, dökülen kan ile verilen can ile ödenenlerdir.

Küresel eşkıyaların tarihin derinliğinde hiç bitmeden devam eden saldırılarında; 

Haçlılara karşı Anadolu’yu, dolayısıyla İslam coğrafyasını müdafaa eden Selçuklulardan,

İ'lây-ı Kelimetullah davasına gönül verip de bu yolda İstanbul’u feth eden Fatih’in  ihlasına,

Resullah’a olan aşkıyla kazandığı edeple,  çölde yaya yürüyecek kadar samimiyet timsali Yavuz’un maneviyatından,

Çanakkale’de mermiye gülümseyerek koşan Mehmetçiğin  özverisine,

Nene Hatun’un verdiği mücadeleden, yedi düvele karşı verilen kurtuluş savaşında cepheye silah götürme gayretinde çocuğuyla donmayı göze alan Şerife bacıdan,  nice isimsiz kahramana dek uzayan ecdadın ödediği bedellerle, tarih yazan bu necip milletin şahlanışıdır 15 Temmuz.

Küresel eşkıyaların tahrik ve tertibine dayalı yaşanan o kaos ortamında; ülkede istikrarı bozmayı hedefleyen her türlü faaliyetin karşısındaki duruşun, milli birlik ve beraberliğin, bayrağın, istiklalin, demokrasinin, milli iradenin yanında yer almanın, bu yolda gece gündüz demeden, yaşlısıyla, genciyle, erkeği ve kadınıyla, köylüsüyle kentlisiyle, zenginiyle fakiriyle, bir ve beraber olarak, “Başka Türkiye Yok” kaygısına dayalı birlik ve beraberliğin, tarihi derinlikte kalan, ders kitaplarında kuru bir söylem olarak söylenmeye başlanılan ‘Kuvâ-yi Milliye’ ruhunun yeniden şahlandığı gündür 15 Temmuz.

Demokrasimize ve milli irademizi hedef alan, her tür söz, söylem ve eylemlere karşı, “Haydi Türkiye, demokrasine ve milli iradene sahip çık!” demeyi öğrendiği, genetik kodlarından aldığı o yüksek özveriyi yaşadığı gündür 15 Temmuz…

Devleti, vatanı, istiklali, demokrasiyi hedef alan hiçbir saldırıya, kökü nerede olursa olsun, aldığı destek kimden veya kimlerden olursa olsun, aziz ve necip milletimizin bir ve beraber olduğunda, tarihi ve kültürel kodlarından aldığı cesaret ve özgüven ile karşı duruşu, her tür saldırıyı püskürtecek gücü ve iradesi ile bir olarak iri olarak diri olarak gücünün farkındalığıyla cihana meydan okuduğu gündür 15 Temmuz…

15 Temmuz 2016 tarihinde milli iradeyi yok sayarak, demokrasinin ve Cumhuriyetimizin tüm kazanımlarını ortadan kaldırmayı hedefleyen, TSK içindeki azınlık bir grup tarafından darbe girişiminde bulunulmuştu.

15 Temmuz 2016 tarihinde İstanbul’da geceyi dışarıda geçirdiğimiz, fert olarak tepkimizi, nefsimizde yaşadığımız süreçte, 16 Temmuz 2016 günü Malatya Haber Ajans imtiyaz sahibi Sn. Hidayet Özpolat kardeşimize cep telefonumuzla ulaşıp da yaptığımız görüşmede verdiğimiz, 17 Temmuz 2016 - Pazar 16:39 itibari siteye konan basın açıklamamızda, o anın psikolojisi altında yaşadığımız heyecanla; ‘15 Temmuz Demokrasi Bayramı olacak kadar önemli bir gündü. Aziz milletimizin şuurlu ve ilkeli duruşu, siyasi liderlerin tek vücut olmaları, milletçe hasret olduğumuz birlik ve beraberlik anlayışının temini, bu günü bayram ilan edilmesine yeter. Bu yönüyle Demokrasi Bayramımız kutlu olsun’ demiştik.

2016’daki hain kalkışmanın; Türk devletinin işgali, Türk milletinin esareti ve Türk demokrasisinin hançerlenmesine yönelik bir ihanet ve acımasız bir terör saldırısı olduğunu unutmadık, unutmayacağız!

Aziz milletimizin, 15 Temmuzda yeniden kazandığı “Kuvâ-yi Milliye Ruhu”, küresel eşkıyaların sanal senaryolarına, küresel kurgularına, demokrasiye olan inanmışlığı ile olası her tür kaosa dur diyerek, iradesine ipotek koydurmayan iradesi yeniden tescillemiştir.

Bu yönde derin yansımaları da göz önünde bulundurularak;

Şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği yönetim kurulu adına;

15 Temmuz, her türlü siyaset üstü bir anlayışla, başka Türkiye yok diyerek, tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet hassasiyetiyle, demokrasi kazanımlarının korunması yönünde, tanklara, uçaklara, kurşunlara karşı bedeli şehitler ve gaziler başta olmak üzere, bütün bir milletçe ödenen ‘Demokrasi Mücadelesi’ olduğun idrakindeyiz…

Bizlere, sonraki nesillere böylesi özgüven tazelemesi, böylesi bir değer kazanılmasına zemin olan, bu uğurda şahadete yürüyen aziz şehitlerimize Allah’tan (c.c.) rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize sabr-ı cemil dilerken, 15 Temmuz’da tankları durduran, istiklal ve istikbal mücadelemizde örnek bir duruş gösteren gazilerimize en kalbi duygularla minnettar olduğumuzu ifade ederken, sağlık ve uzun ömürler diliyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle kabul ve ilan edileceğine olan inancımız ile Demokrasi ve Milli, Birlik Günü” kabul edildiği farkındalığı içerisinde; “15 Temmuz Demokrasi Bayramımız kutlu olsun.” Diyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Metin AKGÜN Arşivi