Eğitimci-Yazar ve Bağımsız Eğitim-Sen AR-GE Başkanı Mehmet GÜLEÇ, zorunlu hizmete teşvik paketinin 2017’de gerçekleşmediğini ancak 2018’den umutlu olduklarını belirterek teşvik paketi 2019’a kalmamalı çağrısında bulundu. GÜLEÇ zorunlu hizmete teşvik paketinin biran evvel sunulması gerektiğini ve Suriye sınırındaki güvenlik sorunlarına dikkat çekerek Suriye sınırındaki ilçelerin görev süresinin kısaltılması gerektiğini vurguladı. GÜLEÇ yazısında şu hususları ifade etti:
Adeta yılan hikayesine dönen zorunlu hizmete teşvik meselesinde ümitler tükenmiş değil. Zorunlu hizmet yükümlülüğündeki binlerce eğitimcinin merakla beklediği bu teşvik paketi 2017’de de çıkmadı. Ümitler 2018’de...
Zorunlu hizmet süreci devlet memurları için hep sorunlu olagelmiştir. Sorunlu olmasının elbette ki birçok sebebi vardır. Terör, azgelişmişlik, birtakım imkanlara uzak kalınması ve benzeri gibi... Birçok memuriyette doğuda görev yapanlara terör ya da doğu tazminatı ödenirken öğretmenlere böylesi bir imkanın sağlanmaması gerçekten üzücü ve düşündürücüdür. Hakimlikten polisliğe, subaylıktan doktorluğa kadar hatta ülkeyi yöneten siyasilere kadar her mesleği yetiştirme de az veya çok emeği geçen öğretmenlerimizin doğudaki zorunlu hizmet süreçlerinde ne kadar yanlarında yer alabiliyoruz bunu toplum olarak düşünmeliyiz.
Zorunlu hizmetini yapmakta olan eğitimcilerin unutulduğu birçok eğitim-öğretim yılı geride kaldı ve bu umutla başlamış bulunduğumuz 2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılı’nın da ilk dönemi bitmiş, ikinci dönemine başlamış bulunmaktayız. Yıllardır doğu ve güneydoğu başta olmak üzere zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapan ve ihmal edilmiş olan eğitimcilere bir teşvik paketinin sunulması oldukça mühimdir. Nitekim hem eğitimciler adına hem de doğudaki eğitim istikrarının sağlanabilmesi adına söz konusu teşvik paketi ile ilgili olarak öngörüler birçok sendika tarafından Bakanlığa iletilmişti. Bu teşvik paketi daha önce Eski Bakanlar tarafından da birçok kez ifade edilse de tatbik edilemedi. Zorunlu hizmet bölgesindeki öğretmenler artık bu konuda bir adım atılmasını bekliyor. Çünkü bu teşvik paketi öğretmenlerin doğudan kaçmasını değil bilakis doğuyu tercih etmesinin önünü açacaktır. Hatta sadece doğu için değil Doğu ve Güneydoğu Anadolu dışındaki bazı illerimizde ve ilçelerimizde yer alan okullarımızda öğretmen sirkülasyonu diğer yerlere göre daha hızlı oluyor. Dolayısıyla bu gibi yerlerde eğitimcilerin daha kalıcı, daha uzun süreli görev yapmalarını teşvik edici yönde gerekli tedbirlerin alınması zaruridir. Oralarda eğitimciler, uzun süre görev yapamıyorlar. Bu bağlamda 1-2-3. Hizmet Bölgesinin 4, 5. ve 6. Hizmet Alanı içerisinde yer alan okullarımızda görev yapan öğretmenlerimize 2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılı 2. dönemi itibarıyla yıpranma payı, terör tazminatı ya da adına her ne derseniz deyin söz konusu teşviğin sağlanması gerekmektedir. Söz konusu 4, 5 ve 6. Hizmet Alanlarına teşvik sunulduğu takdirde hiç şüphesiz bu teşvik paketi bir eğitimcinin belirttiğimiz alanlardaki görev süresini tamamlamasını belki de teşvik dolayısıyla ekstra birkaç yıl daha o bölgede kalmasını bile sağlayacaktır. Yoksa her yıl değişen kadrolar görülmeye devam edileceği aşikardır. Sadece maddi olarak değil manevi olarak da öğretmenlerimizin yanında yer alınmalı ve manevi anlamda da teşvikler sunulmalıdır.
SURİYE SINIRINDA YER ALAN OKULLARIN GÖREV SÜRESİ KISALTILMALI
Suriye sınırında yer alan iller son yıllarda ciddi anlamda tedirgin durumdadır. Hatay, Kilis ve Gaziantep’e geçen yıl ve bu yıl düşen roket mermileri bu endişeyi artırmıştır. Kilis ve Hatay’ın sınır ilçelerinde okulların bir hafta tatil edilmesi kalıcı bir çözüm olmaktan uzaktır. Zira bu ilçeler sınır ilçeleri olup Suriye sınırında güvenli bölge oluşturuluncaya kadar güvenlik sorunu yaşanacağı aşikardır. Bilhassa Gaziantep Havalimanı’nın sınıra kuş uçumu 30 kilometre mesafede bulunmasına rağmen roket mermisine maruz kalması bu endişenin boyutunu gözler önüne sermiştir. Yani karşı taraftan atılan roket mermilerinin gerektiğinde sınırdan itibaren 30 kilometre içeriye kadarki olan hattı tehdit ettiği bir gerçektir. Alınan önlemler hain terör örgütünün sivil vatandaşlarımızı hedef alan o roketleri önleme noktasında yetersiz kalabilir. Bu bağlamda Suriye sınırında görev yapan eğitimcilerimizin ve diğer kamu görevlilerimizin yıpranma durumları da unutulmamalıdır. Suriye sınırında yer alan başta Kilis olmak üzere Gaziantep’in, Hatay’ın ve Şanlıurfa’nın sınır ilçelerinin durumlarına göre 3. Hizmet Bölgesinin 5. ve 6. Hizmet Alanı içerisinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Doğu tazminatı (ya da terör tazminatı) bu sürecin maddi destek boyutunu oluştururken bu işin manevi boyutunu da unutmayıp oradaki eğitimcilere sahip çıkılmalıdır. Hizmet puanları artırılabileceği gibi aynı zamanda ailelerinden ve memleketlerinden uzakta bu bölgelerde görev yapan öğretmenlerimize ve diğer kamu personelimize “motivasyon tatili” adı altında 10 gün Öğretmenevinde ailesi ile birlikte ücretsiz konaklama imkanı sunularak yaz döneminde tatil imkanı sunulmalıdır. 3 yıl kalarak doğu hizmeti yapmış olanlara yılda bir defaya mahsusen belli bir ikramiye verilecebileceği gibi 4 yıl kalana %50 artırımlı, 5 yıl kalana %100 artırımlı iki maaş tutarında ikramiye ödenebilir.
Sunulabilecek bu gibi teşvikler sayesinde doğudaki öğretmen sirkülasyonu bu derece fazla olmayacak ve o bölgedeki okullarımızda da her sene değişen öğretmen kadrosu nedeniyle yetersiz eğitim alan öğrencilerimize de bir nebze çare olunacağı unutulmamalıdır.
İçerisinde bulunduğumuz 2018 yılında doğudaki ve diğer tüm zorunlu hizmet alanlarındaki öğretmenlerimize teşvik sağlanması ümidiyle saygılarımı sunarım.
