Mehmet GÜLEÇ
YGS-LYS DEĞİŞİRKEN
TEOG’dan sonra tartışılan bir diğer konu da malumunuz olduğu üzere YGS-LYS süreci... Konuyla ilgili YÖK Başkanı Sayın Yekta SARAÇ, iki gün önce Anadolu Ajansı Muhabirine yaptığı açıklamada YGS-LYS ile ilgili önemli ipuçları verdi. Yeni sistemin ayrıntıları henüz netleşmese de önemli değişiklikler olacağı kesin gibi görünüyor. Ama en önemli vurgunun daha sade, daha yalın bir sınav sistemi üzerine olduğu görülüyor.
YÖK Başkanı’nın sosyal adaleti sağlayan merkezi sınavla ilgili açıklamalarını önemsiyorum. Zira bu açıklamadan iki gün önce merkezi sınavların toplum vicdanında genel kabul gören bir eleme biçimi olduğu hususunu önemle vurgulamıştım. Merkezi sınavın devam edecek olması ve belki de YÖK Başkanı’nın sosyal adalet ilkesini vurgulayarak bunu ifade etmesi toplum vicdanını rahatlatmıştır. Konuşmasında YÖK Başkanı Prof.Dr. Yekta Saraç, "Anadolu'nun herhangi bir yerinden gelen imkanları sınırlı bir çocuk, bu merkezi sistemle Türkiye'nin en başarılı üniversitelerine girebiliyor. Demek ki adil bir düzenek." demiş olması gerçekten çok önemli. YÖK Başkanı’nın konuyla ilgili şu ifadeleri oldukça mühim: “Üniversiteye girişte sınavsız bir model bugünkü şartlarda söz konusu olamaz. Sosyal adaleti sağlayan merkezi sınav bu yıl yine gerçekleştirilecek. YÖK'teki çalışmamız, sınavsız geçişe yönelik değil, mevcut merkezi yerleştirme ve merkezi sınavın aksayan taraflarını gidermeye, iyileştirmeye dönük ama özellikle yalınlaştırma ve bu sınavların yönetimini daha kolaylaştırmaya yönelik. Sayın Cumhurbaşkanımızın çok haklı olarak dile getirdiği gibi öğrencilerin üzerindeki sınav baskısını azaltmamız gerek.” Görüldüğü üzere bu cümlelerden anlaşılan daha yalın bir sistemin yolda olduğu gerçeğidir.
YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın, "Bu sene değişiklik uygulanacak mı?” sorusuna verdiği yanıt: “Bu sistem, bizim planladığımız şekilde gerçekleşirse bu değişiklik mevcut giriş sisteminin daha yalın hale getirilmesi olduğundan dolayı en yakın zamanda da uygulamaya konulabilir." İfadesi bu sene sistemin yetişmesi durumunda uygulamaya konabileceğine dair önemli bir mesaj olarak yorumlanabilir. O halde öğrencilerimiz olası bir değişiklik olsa bile merkezi sınavlar devam edeceği için çalışmayı bırakmadan, azimle ve kararlılıkla mevcut programlarını uygulamaya devam etmeleri oldukça mühimdir.
Yeni sınav sisteminde, öğrencilerin kaza, hastalık vb. gibi hesapta olmayan insanı durumlar karşısında yılda bir defa yapılan sınava yetişememe ya da katılamama gibi üzücü durumlara ilişkinde çözüm bulunması gerekmektedir. Yeni sınav sisteminin “Daha yalın lakin yılda iki/üç kez” yapılacak şekilde tasarlanması da gereklilik arz eden bir durumdur. Yıl içerisinde birkaç sınav eşdeğer nitelikte yapılırsa (ALES örneğinde olduğu üzere) öğrenci o yıl katıldığı sınavların en yüksek puanı ile yerleştirmeye başvuru yapabilir. Böylece hesapta olmayan durumlara karşı da önlem alınabilir.
Yeni sınav sisteminde de 4 yanlış 1 doğruyu götürmelidir. Tartışmalar arasında bunun kaldırılacağı ifade edilse de, açıköğretim sisteminde eskiden yanlış doğruyu götürmez iken geçen seneden itibaren net hesabında değişikliğe gidilerek 4 yanlışın 1 doğruyu götürmesine karar verildiği bilinmektedir. Açıköğretimde hal böyle iken örgün öğretimde bir üst basamağa geçişte bunu kaldırmak başarıdan ziyade şansa hak tanımak olur kanaatindeyim. Şans faktörü burada devreye girerek bir nevi olasılık dahilinde soruyu doğru bilen (tutturan !) bir aday böylece binlerce kişinin önüne geçebilecektir. Bu durum şans faktörünü öne çıkaracağı için kesinlikle yeni sınav sisteminde olmamalıdır. Bildiğinden emin olan bir aday, doğru/yanlış yapma riskini göz önünde bulundurarak hareket etmelidir ki, gerçekten bilen ve bildiğinden emin olan aday öne geçebilsin.
Yeni YGS-LYS süreci olgunlaşırken öğrencilerimizin süreçten etkilenmeden aynı kararlılıkla çalışmaya devam etmesinin önemini bir kez daha vurguluyor, yeni sistemin bu alanda istikrar getirmesini temenni ediyorum. Saygılarımla