Abdullah DAMAR
Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği Neden Tartışma Yarattı?
Millî Eğitim Bakanlığı Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği 10 Kasım 2017 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yürürlüğe girmesiyle birlikte de sendikalar tarafından hem dava, hem de eylem konusu oldu.
Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliğiyle getirilen değişikliklere itirazlar temel olarak şu noktalarda toplanıyor;
-“Rehberlik ve Psikolojik Danışma” öğretmenlerinin öğrencilere psikolojik danışma hizmeti vermesine olanak tanıyan bütün kurallar yürürlükten kaldırılmış, “psikolojik danışman” unvanları ellerinden alınmıştır. Yönetmeliğin “tanımlar” bölümünde yer alan 3.maddesinde Çocuk gelişimi ve eğitimcisi, eğitim programcısı, ergoterapist, fizyoterapist ve psikolog gibi unvanlar tanımlanırken, psikolojik danışman unvanına yer verilmemiştir.
-Bu öğretmenlere, görevleriyle ilgili olmayan konularla ilgili ve çalışma saatleri dışında görev verilmesinin önü açılmış, “eğitim öğretim kurumlarında, rehberlik ve psikolojik danışma servislerinde görevli psikolojik danışmanlara yönetim, büro işlerinde ders, nöbet, sınav gibi alanlarıyla ilişkisiz konularda görev verilemez” hükmü ortadan kaldırılmıştır.
-Taciz, istismar gibi önemli sorunların tespiti ve önlenmesinde ”Rehberlik ve Psikolojik Danışma” öğretmenleri önemli bir rol üstlenmekte, öğrencilere psikolojik danışman olarak destek sunmakta, yaşananları raporlamakta, bu suçlara karışanların tespiti ve cezalandırılmasında girişimde bulunmaktaydı. Görev tanımlarının belirsizleşmesiyle öğrencilere bu açıdan psikolojik danışmanlık yapılması ortadan kaldırılmıştır.
-Bu öğretmenlere “nöbet görevi” getirilerek öğrenci ve veli ile kurdukları hassas bağın ortasına adeta bir bıçak saplanmıştır.
-Bu düzenlemeyle, lisans eğitimi almamış, öğretmen yetiştiren eğitim kurumlarından mezun olmamış ve pedagojik formasyona sahip olmayan kişilerin ‘Rehberlik öğretmeni’ olarak atanmasının yolunu açılmıştır.
-Tarihi, süresi, yeri ve ücret ödenip ödenmeyeceği belirlenmeden, “görevlendirildiği takdirde tercih danışmanlığı çalışmalarını yürütür.” düzenlemesinin getirilmesiyle tatil dönemlerinde bile çalıştırılmanın önü açılmıştır.
-“Görev alanı ile ilgili gerekli görülen durumlarda rehberlik ve araştırma merkezinde görevli en az iki öğretmen ile birlikte aile ziyaretleri yapar.” hükmünün getirilmesiyle de bu öğretmenlerin okul dışında görevlendirilmeleri söz konusu olmuştur.
Bu tartışmalar eğitim sistemimizin içinde bulunduğu kaotik durumu daha da tartışmalı hale getirmiştir. Umarız yetkililer bu tartışmalı konuları dikkate alır ve alanda huzursuzluğa neden olan bu konuyu yeniden değerlendirir.