Yasemin ŞENGÖR
Öğretmenin Yeni Nesli İnşaa Ederken Uğramadığı Hakaret Kalmadı!
Toplumumuzda öğretmene, her devirde önemli sorumluluklar atfedilmiştir. Öğretmenin “geleceğin mimarları” olarak tanımlanması dahi, ona verilen sorumluluğun önemini vurgulamak için yeterlidir. Aslına bakarsanız söze gelince “öğretmenlik kutsaldır” ama icraata gelince, öğretmen toplumsal statüde hiç bir devirde olmadığı kadar çok itibar zedelenmesi yaşamaktadır.
Üzerinde on kere düşünmenin zamanı geldi de geçiyor: “geleceğimizin mimarları, yeni nesli hangi şartlar altında yetiştirmeye çalışıyor?” Elleri öpülesi öğretmenlerimize dönük toplumsal algının bugün geldiği noktaya uzaktan bakın; öğretmenin yeni nesli inşaa ederken uğramadığı hakaret kalmadı! Seçim görevi için katıldığı eğitimlerde YSK memurundan hakaret yemeye kadar varan bu saldırganlık, şüphesiz mesleğin saygınlık kaybının bir sonucudur. Alo şikayet hatlarından, CİMER başvurularına uzanan bir saygısızlık, öğretmeni her tür saldırganlığa açık hale getirmiş durumdadır. Kendine çocuğunun öğretmenini şikayet etme hakkı verilenlerin, öğretmene her tür eziyeti yapabileceği sanrısına kapılması uzun sürmedi.
Öğretmenlik mesleğinin itibar kaybı dediğimizde, aslında yeni bir sorunla karşı karşıya olmadığımızı bilmeliyiz. Konuyla ilgili tartışmaların geçmişi çok eski zamanlara uzanıyor. Öyle ki Platon’ un paralı eğitime yönelik tepkileri ve akabinde niteliksiz öğretmen eleştirileriyle beraber öğretmenliğin itibar kaybı yaşadığı dönemler, tarihi kayıtlara geçmiştir. Ancak günümüzde teknolojinin bu kadar geliştiği, insan ilişkilerinin değiştiği, küreselleşmenin tüm boyutlarıyla hissedildiği bir dünyada öğretmenin yasal ve hukuki olarak haklarının zenginleşmesi ve sosyal statüde itibarının güçlenmesi beklenirken aksine itibar zedelenmesi yaşaması ve mesleğin birçok tartışmanın odağında olması kabul edilebilir değildir.
Bugün geldiğimiz noktada öğretmenin tatilinden tutun da ders programına dek sosyal medya aracılığıyla tartışmaya açılan, özelini ya da özlük haklarını ilgilendiren tüm konularda ciddi anlamda bir nefret dilinin oluşmuş oluşması da hepimiz için bir tehdittir. Öğretmene dönük öfke ve nefret dili kendini çok yıkıcı biçimlerde gösterebilmekte, hastalıklı ruh halleri öğretmen üzerinden yansıtılabilmektedir. Öğretmene dönük her tür hakaret, tehdit ve saldırının cesaret aldığı yasal ve sosyal zemini iyi değerlendirmek, çözüm için elzem olmuştur.
Eğitim çalışanlarına dönük nefret dili, maalesef ki karşımıza okullarda yaşanan öğretmene dönük şiddet eylemleri olarak da kendini göstermektedir. Bu eylemler günden güne artmaktadır. Üzücü ve oldukça yıkıcı mahiyette de olabilmektedir. Okullarımız, öğretmenlerimiz için en güvenli yerler olması gerekirken okullarda güvenlik sorunları hala çözüm beklemektedir.
Öğretmenlerimiz geleceği böyle mi inşa edecekler? Okullarda her türlü şiddete açık biçimde, güvenlik tehdidi altında, mobbing ve angarya tahdidi altında, özlük haklarını savunmaya geçtiğinde toplum tarafından hakaretlere uğrayarak mı yeni nesilleri yetiştirecekler? geleceğin öğretmenleri, doktorları, avukatları, siyasetçileri, bilim insanları; öğretmenlerimizin “güvenliğimden endişe ediyorum” düşünceleriyle, demoralize biçimde girdiği sınıflardan mı çıkacak? Vicdan sahibi herkesi bu konuda sağduyulu olmaya ve öğretmenlerin itibarını zedeleyen her türlü düşünce ve davranış biçimiyle mücadele etmeye çağırıyoruz!
Devlet yetkilileri, öğretmenlerin itibarını zenginleştirmeli ve bu konuda öğretmeni yalnız bırakmamalıdır. Basına yansıyan spesifik olaylarda reaksiyon göstermeli, öğretmenden yana tavrını açık etmelidir. Giderek traji komik bir hale dönüşen CİMER şikayetleri sınırlandırılmalı, öğretmenin “çocuğumu övmüyor” gibi son derece gereksiz nedenlerle şikayet edilmesinin önüne geçilmelidir. Okullarda eğitimli güvenlik personelleri bulundurulmalı, veli ziyaretlerinde denetim sadece resmi yazılar üzerinde kalan bir konu olmamalıdır. Öğretmenlik Meslek Kanunu, daha işlevsel ve mesleğin saygınlığını gerek yasal gerekse sosyal statüde zenginleştiren, öğretmeni şiddet karşısında koruyan bir mahiyette olmalıdır.