Yasemin ŞENGÖR
LGS SINAVI SONRASINDA ÇOCUKLARINIZLA İLETİŞİMİNİZDE DİKKAT ETMENİZ GEREKENLER
Bir yıl boyunca, imkanları doğrultusunda sınava hazırlık sürecini değerlendiren sekizinci sınıf öğrencilerimiz ve ailelerimizi şimdiden sonuçların heyecanı sardı. Öğrencilerimiz, ilerleyen haftalarda açıklanacak olan LGS Sınavı sonuçlarına göre Sınavla Öğrenci Alan Ortaöğretim Kurumlarına yerleşebilecekler. LGS sınavına girmeyen veya yüzdelik dilimi itibariyle sınavla öğrenci alan ortaöğretim kurumlarına yerleşemeyecek durumda olan öğrencilerimiz de Okul Başarı Puanlarını kullanarak Yerel Yerleştirme ile Öğrenci Alan Ortaöğretim Kurumlarını tercih edebilecekler. Dolayısıyla da LGS sınav performansına göre öğrencilerimizin çeşitli seçeneklerle eğitim öğretim hayatlarına devam etme şansları olacak.
Sınava hazırlık süreci, gerek öğrencilerimiz gerekse ailelerimiz için stresli dönemlerdir. Bu dönemlerin sonunda aileler, çocuklarını sınavda gösterdiği başarı üzerinden değerlendirmeye meyillidir. LGS Sınav performansının aile içinde değerlendirmesinin yapılması gereklidir ancak kullanılan dilin çocuklarda özgüven kaybına yol açmaması da bir o kadar önemlidir.
Sınavdan Çıkar Çıkmaz İlk Sorunuz ‘Nasıl Geçti?’ Olmasın
Sınavdan çıkan öğrencinizle ilk karşılaşmanızda ‘nasıl geçti?’ sorusunu sormanız, çocuklar için farklı anlamlar ifade edebilir. Öğrenci, sorunuzu kendisinden daha çok alacağı başarıya değer verildiği biçiminde algılayabilir. Bu nedenle, sınav sonrası çocuğunuzun sorular ya da yapabildikleri üzerinde konuşmak istediği sakin bir anı beklemeniz öğrencinin yararınadır.
Mümkünse sınav sonrası açık havada eğlenceli vakit geçirmek, çocuğun morali bozuksa dikkatli iletişim kurmak, aşırı biçimde moral vermeye çalışmamak ya da ‘çalışmadın çalışmadın, olacağı buydu!’ gibi konuşmalar yapmamak gerekir. “Sanırım sınavda istediğin performansı gösterememiş olman nedeniyle üzgünsün. Sınavdaki performansından ziyade hazırlık sürecinde sarf ettiğin gayret önemli. Sınav hakkında kendini iyi hissettiğinde seninle konuşmaya hazırım” şeklinde dönütler verebilirsiniz.
Sınav Performansı Üzerinden Çocukların Özgüvenini Zedelemeyin ya da Başarıyı Abartmayın
Bu süreçte öğrencilerimiz, sınavda beklediği performansı gösterememiş olabilirler. Ailelerimiz; LGS sınavı performansının öğrencilerimizin zeka seviyesini, kişiliğini ya da gelecekte ‘adam’ olup olmayacağını veya ‘üstün zekalı, harika çocuk’ olup olmadığını ölçmediğini göz önünde tutmalıdır. Dolayısıyla da sınavda yapabildikleri ya da yapamadıkları üzerinden öğrencilerin kişilikleri, zekaları ya da gelecekleri hakkında yorum yapmaktan kaçınılmalıdır. “Senin kafan sayısala çalışmayacak anlaşıldı” biçiminde yorumlar kadar “harikasın sen, özel bir zekan var” tarzı konuşmalar da çocuğun ileriki yaşam tecrübeleri için tehlikelidir. Sınavda istediğini yapamayan çocuklarla sürece odaklı, gösterdiği çaba üzerinden değerlendirme yapmak, başarıyı da çocukların zekaları ile değil süreç içinde çalışma disiplinleriyle, abartılı bir tutum takınmadan değerlendirmek gerekir.
Sınav performansının değerlendirilmesi, sonuçlar açıklandıktan sonra tüm aile ile birlikte, çocuğun kendini hazır hissettiği, sakin olduğu bir anda yapılmalıdır. Değerlendirme; çocuğu yargılamak, suçlamak için değil çocuğun ileriki öğrenim hayatında eksiklerini kapatarak daha başarılı olması için yapılmalıdır. Bu görüşmede aile “bundan sonraki öğrenim hayatında benden/bizden istediğin bir şey var mı? Sana yardımcı olmak için hazırım/hazırız” şeklinde destekleyici ve başarıda sorumluluk alan bir tutum içinde olmalıdır.
Kıyaslamayın ve Çocuğunuzun Değerini Sınav Başarısı ile Ölçmeyin
Sadece sınava hazırlık süreci ya da sınav performansı üzerinden değil, her konuda en önemli kurallardan biri de kıyaslama yapmamaktır. Her öğrenci farklı ve biricik olduğu gibi her çocuğun da sınava hazırlık sürecinde şartları farklıydı. Çocuğunuzu akraba, komşu çocuğuyla ya da arkadaşları ile sınavda gösterdiği başarı üzerinden kıyaslamak çocuklar için stres kaynağıdır. Çocuğun kendine olan güvenini sarsıcı bir tutumdur. Çocuklarda özgüven sorunları yaratmamak için kıyaslama yapılmamalıdır.
Sınav başarısı, aileler için çocuğun değerinin bir kriteri değildir. Evlatlarımız, birey olarak bizlere öğrettikleriylehayatımızı paylaştığımız, kendilerine karşı sorumlu olduğumuz, kişilik geliştirme çabalarıyla bizim desteğimize ihtiyacı olan biricik varlıklardır. Çocuklarımıza fark etmeden “sınavım kötü geçti ve bu yüzden aileminin güvenini sarsacağım” düşüncesi vermemek için öncelikle sınav başarısına yönelik algılarınızı gözden geçirin. Sınavda beklediğiniz performansı gösteremezse çocuğunuza güveniniz sarsılmayacak, çocuğunuz gözünüzde değerini kaybetmeyecek. Sadece daha iyi bir lise öğrenimi için neler yapabileceğinizi gözden geçirmeniz gerekecek. Bunu anlayacağı bir dilde çocuklarınıza yansıtın.
Lütfen sınav sonrası çocuklarımızın moralini bozmayalım. Onların önünde daha uzun bir yol var ve yollarına özgüvenlerini kaybetmiş bir halde devam etmesinler.