Abdullah DAMAR
Gatto'dan Katılımcı Sınıf Örneği
John Taylor Gatto, ‘Eğitim; Bir Kitle İmha Silahı’ adlı eserinde; okulun, insana verdiği zararın rasyonel ve kasıtlı olduğunu, modern pedagojnin esas işlevinin, nüfusu yönetilebilir kılmak olduğunu, insanların bir şekilde zorunlu eğitimin tuzağından kurtarılması gerektiğini, bunun yolunun da, her bireyin kişisel potansiyelini gerçekleştirmek olduğundan söz eder. Bunu gerçekleştirmenin temel şartının da, farklı bir yetiştirilme ve beceri edinme şekli ile olabileceğini ileri sürer.
Gatto, otuz yıllık öğretmenlik süreci boyunca; normal gelişime mani olan hapsedilme, gönülsüz ilişkiler, ziller, lavaboya gitmek için alınan tumturaklı izinler, ufak tefek hediyelerle süslenen sonu gelmez yarışmalar ve testler gibi uygulamalarla, sınıflarda entelektüel gücün, yaratıcı sezginin ve iyi karakterin seviyesinin hep azaldığını tespit ederek, bu durumu aşmak için öğrencileri merkeze alan, onları çözümün paydaşı yapan ve işbirliği içinde öğrenim hayatını sürdürmeyi esas alan bir sınıf uygulaması hayata geçirmeye karar verir. Bu uygulamanın temel esasları ve genel hedefleri şu şekilde belirler;
İlk olarak, her öğrencinin doğumdan itibaren doğru bir biyografisi, kilit önemdeki kişileri, ilişkileri, deneyimleri, mekânları, görüşleri, başarı ve başarısızlıkları gibi hususlara dair yeterince bilgi toplamakla işe başlar, çünkü okul arşivi bu anlamda yeterli değildir. En sağlam veriler ebeveynlerden, kardeşlerden, arkadaşlardan, dede ve ninelerden derlenir, böylece öğrencinin kişisel öyküsüne katkıda bulunabilecek herkesten bilgi alınır. Bu zengin profil bilgilerine göre her çocuk için onunla ortaklaşa kişisel bir rota belirlenir ve rotanın geribildirimlerle düzenlenecek bir şekilde esnek olmasına çalışılır.
İkinci olarak bu profile kişiselleştirilmiş istek ve zaaflar bölümü eklenir. Her öğrenciden, yıl sonuna kadar bilgi sahibi olmak istediği üç şeyi ve üstesinden gelmek istediği üç zayıf noktasını, yani küçümsenmesine, aşağılanmasına yol açan eksiklikleri veya fırsatlardan yararlanamama hallerini yazmalarını istenir. Bunları yaparken tamamen çocukların önceliklerine göre hareket edilir ve hiç sansür uygulanmaz. Üstelik okul idaresi veya diğer öğretmenlere de bilgi verilmez ve sadece velilerle paylaşılır bu uygulama.
Bu çalışmaya bir de genel hedefler eklenir ki çalışmayı başarıya götüren ve öğrencilerin çalışmayı sahiplenmesini sağlayan da bu hedeflerdir. Bu hedefler şunlardır;
-Bağımsızlık,
-Kendine güven,
-Stratejik planlama,
-Cesaret,
-Merak,
-Kendi hayatının senaryosunu yazabilme yeteneği.
Uygulanması zor gibi gelen bu sınıf çalışması sonunda öğrenciler, kendilerinin de her aşamada katılımcı olduğu bu uygulamaya yürekten destek verdiler ve kendi eğitimlerinin sorumluluğunu üstlenen birer gönüllü haline gelir.
John Taylor Gatto’nun, ABD’de 1990’lı yıllarda, otuz yıllık öğretmenlik deneyimi sonucu ortaya koyduğu ve çeşitli kitaplarda dile getirdiği, öğretmenlik uygulamalarından alacağımız çok dersler var.