Metin AKGÜN
“ABD’nin, Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması kabul edilemez.”
ABD’nin uluslararası hukukun en temel ilkelerini, uluslararası toplumun iradesini, tarihi ve sosyal gerçekleri hiçe sayarak; Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıyarak, küresel gerginliği tırmandıran, masum insanlara dönük yapılan zulme çanak tutan söz, söylem ve eylemleri kabul edilemez…
Birleşmiş Milletler kararlarını, uluslararası hukuk ilkelerini, hatta kendi karar ve kaidelerini dahi ihlal eden tavrı ile uluslararası inandırıcılığını kaybettirdiğine, yaptığı bu uygulaması ile küresel teröre destek algısı oluşturduğuna dikkat çekeriz.
ABD; insanlığın hak, adalet ve hakkaniyet şuuruyla bağdaşmayan bu adımıyla; kendi müktesebatını bile ihlal etmiş ülke konumuyla, Birleşmiş Milletler, uluslararası toplum vicdanında infial yaratmış, küresel sorunlar karşısından hakem rolüyle oynadığı rol ile de çelişkiye düşerken, yarına dönük olası sorunların çözümü yönünde inandırıcılığına zarar vermiş ve ihtilafların çözümünde arabulucu rolünü de kaybetmiştir.
Bu uygulaması ile küresel zorba rolüne soyunan ABD’nin, Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyarak, gerçekten barışı istediğini defalarca kanıtlayan Filistin’i cezalandırarak, İsrail’in Filistin halkının yüzlerce yıllık vatan topraklarını işgal edişini, iki devletli çözüme yönelik taahhütleri çiğnemesini, barışı bizzat imkansız hale getirmeye çalışmasını, BM kararlarını sistematik şekilde ihlal edişlerini görmezden gelerek, bir devlet olmanın da ötesinde “Küresel Terör Örgütü” anlayışındaki uygulamalarıyla tepki çeken, dünyada desteğini hızla kaybeden İsrail Hükümetini ise ödüllendiren, Filistinli masum kardeşlerimize yapılan zulmü ve katliamı görmezden gelen bu tavır ve uygulamasının hakka, hukuka ve vicdana aykırı olduğuna, bu uygulamasının gelecekte olası ağır sonuçlarına dikkat çekeriz.
Bu duygu ve düşünceler içerisinde, şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu adına;
İnsan haklarının evrenselliğinde; uluslararası hukukun en temel ilkelerini, Birleşmiş Milletler kararlarını, uluslararası toplumun iradesini, tarihi ve sosyal gerçekleri hiçe sayarak, devlet olma vasfını yitiren, küresel bir TERÖR örgütü davranışlarıyla küresel boyutta, toplumların, milletlerin nefretini kazanan İsrail’in uyguladığı teröre, destek verme yönünde bir davranış olduğu şeklinde izah bulan; “Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma” kararını yeniden gözden geçirmeye;
Bu gaflet kararın yok hükmünde olduğuna dikkat çekiyor, bu tavrın, Birleşmiş Milletler nezdinde de yok sayılması gerektiği yönünde karar alınması sürecinde etkili olunacak bir yol haritası çizilerek, stratejik hamleler yapılması gerektiği yönünde milletçe devletimizin yanında yer alınması gerektiği şuuru içerisinde, masum insanların katledilmesi gibi bir zulme kapı açan bu hadsiz uygulamayı ve Kudüs’te yaşatılan zulmü şiddetle kınıyor, bu zulme çanak tutan küresel aktörleri, akıl ve mantık sınırlarına davet ediyoruz…