Sözleşmeli ve ücretli öğretmen uygulamasını kaldırmayı düşünüyor musunuz? (Soru Önergesi)
Öğretmenlerin ekders ücretli olarak çalıştırılması uygulamasına ne zaman son verilecektir? Sözleşmeli öğretmenlere eş durumu tayin hakkı verilecek midir? 109 bin öğretmen açığı olmasına rağmen neden sadece 25 bin öğretmen ataması yapılmaktadır? Anayasaya aykırı koşullarda çalışan ücretli ve sözleşmeli öğretmenliği kaldırmayı ve bu öğretmenleri kadroya almayı düşünmüyor musunuz?
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıda yer alan soruların Milli Eğitim Bakanı ismet YILMAZ ta fından yazılı olarak yanıtlanması için gereğini saygılarımla arz ederim.
Ünal Demirtaş / Zonguldak Milletvekili
MEB Bütçe raporuna göre öğretmen ihtiyacı 109 bindir.38 bin sözleşmeli, yaklaşık 65 bin kişi de ücretli öğretmenlik yapmaktadır. Ataması yapılmayan öğretmen sayısı 455 bin 119'dur.MEB,5 bini ücretli öğretmenlerden olmak üzere 25 bin sözleşmeli öğretmen alımı yapacağını açıklamıştır. iş güvencesi, geçim kaygısı ve aile bütünlüğünü sağlamak gibi ciddi sorunlarla boğuşmak zorunda bırakılan öğretmenlerin mesleklerinde yüksek bir performans sergilemelerini beklemek, çocuklarımıza yeterli eğitimi ve öğretimi verdiğini düşünmek hayalcilik olur.
Sözleşmeli öğretmenlerin 6 yıl boyunca eş ve özür durumuna bağlı olarak tayin hakları yoktur.Sözleşmeleri her yıl yenilendiği için iş güvenceleri yoktur. Rapor süreleri, evlilik, babalık ve ölüm izinleri. kadrolulara göre daha kısadır. Kıdem ve kademe ilerlemeleri 4 yıl sonra kadrolu atamaları yapıldığında mümkün olabilmektedir. Tüm bunlar aslında bir öğretmenin verimli ve aktif çalışmasını teşvik etmekten daha çok mesleği bırakmaya yönlendirecek uygulamalardır.Ücretli öğretmenlerin ise iş güvenceleri yoktur.Okul idareleri tarafından görevlerine son verilebilmektedir. Maaş alamayan ücretli öğretmenlere, girdikleri ders saati başına ücret ödenmektedir. Ücretli öğretmenlerin çoğu, asgari ücretin altında 1000-1.500 lira aylık ücret almaktadırlar. Yaz tatilinde,yarıyıl tatilinde,bayram tatillerinde ve hava şartları nedeniyle yapılan tatillerde ücret ve sigorta kesilmekte,sigorta primleri ise aylık toplam ders saat sayısına göre ödenmektedir. Buna göre ücretli öğretmenler, ayda en fazla 16-17 gün sigortalı olabilmektedir. Hiçbir tazminat hakları bulunmayan ücretli öğretmenlere kırtasiye, promosyon gibi ödemeler de yapılmamaktadır. Geleceğimiz olan çocuklarımızı emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin bir kölelik düzeni içinde Anayasaya aykırı olarak asgari ücretin altında bir ücrete mahkum edilmesi kabul edilemez.
Anayasa'nın”Ücrefte Adalet Sağlanması” başlığı altında,madde 55'te:”Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. "düzenlemesi getirilmiştir.
insan Hakları Evrensel Bildirgesi 23.maddesinde:"Çalışan herkesin, kendisine ve ailesine insanlık onuruna yaraşır bir yaşam sağlayan ve gerektiğinde her türlü sosyal koruma yolları ile de desteklenen adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır”denirken, Avrupa Sosyal Şartı'nın, ikinci Bölümünün "Adil Bir Ücret Hakkı” başlıklı 4'üncü maddesinde; "Tüm çalışanların, kendileri ve ailelerine iyi bir yaşam düzeyi sağlamak için yeterli adil bir ücret alma hakkı vardır” düzenlemesi getirilmiştir.
Bugün ülkemizde, normal ve makul bir uygulama gibi ücretli öğretmenliğe ısrarla devam ettirilmesi Anayasa,insan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Avrupa Sosyal Şartı'na açık bir aykırılık teşkil etmektedir. Kadrolu,sözleşmeli ve ücretli öğretmen olarak ayrılan, görevleri insan yetiştirmek olan öğretmenlerimiz,21 yy'da sosyal ve özlük hakları bakımından kölelik düzeninden farksız bir sistemin içinde sorunlarla boğuşmaktadır.MEB,eğitim fakültelerindeki artışı övünç kaynağı olarak ifade ederken,öğretmen olarak atanmayı bekleyenlerin sayısının 1 milyonu aştığını söylemekte ancak tek bir somut çözüm önerisi getirmemektedir.
Eğitim sistemindeki taşeronlaşmanın,kadrolu,sözleşmeli,ücretli öğretmen ayrımının ortadan kaldırılarak tüm öğretmenlerin eşit işe,eşit ücret ve aynı sosyal haklara sahip oldukları bir sistemin uygulamaya geçirilebilmesi için atılacak adımların ivedilikle belirlenmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede;
1) Eğitim sistemindeki taşeron yapıyı yok ederek tüm öğretmenlerin eşit özlük ve sosyal haklara sahip olduğu bir sistem için herhangi bir çalışmanız var mıdır?
2) Öğretmenlerin ekders ücretli olarak çalıştırılması uygulamasına ne zaman son verilecektir?
3) Bakanlık olarak ücretli öğretmenlerin görevlendirmelerinde il-ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerine gönderdiğiniz, kriterlere ilişkin bir tebliğiniz var mıdır?
4) 109 bin öğretmen açığı olmasına rağmen neden sadece 25 bin öğretmen ataması yapılmaktadır?
5) Sözleşmeli öğretmenlere eş durumu tayin hakkı verilecek midir?
6) Öğretmen Performans Sistemi ile ilgili basına yansıyan taslak, bakanlığınız tarafından mı hazırlanmıştır?
7) Önergenin yanıtlandığı gün itibariyle, kadrolu, sözleşmeli ve ücretli öğretmen sayısı ne kadardır?
8) Her biri ayrı ayrı belirtilmek kaydıyla, haftada 30 saat derse giren bir kadrolu, sözleşmeli ve ücretli öğretmenin aldığı ortalama maaş/ekders ne kadardır?
9) OECD ülkeleri içinde Türkiye, öğretmen maaşları, çalışma koşulları ve sosyal haklar bakımından kaçıncı sıradadır?
10) Öğretmenlerin anayasanın öngördüğü asgari ücretin altında ücretli olarak çalıştırılması, hangi yasal dayanağa göre yapılmaktadır?
11) Kadrolu olarak atama yapmak yerine sözleşmeli ya da ücretli olarak görevlendirme yapılmasının nedeni MEB'in "ekonomik" olma kaygısından mıdır? Para, çocuklarımızın geleceğinden daha mı önemlidir?
12) Kamuda taşeron işçiliğinin kaldırılması için adımlar atılırken, kayıt dışı olarak nitelenebilecek ve son derece güvencesiz, Anayasaya aykırı koşullarda çalışan ücretli ve sözleşmeli öğretmenliği kaldırmayı ve bu öğretmenleri kadroya almayı düşünmüyor musunuz?
Kamubiz.com ÖZEL HABER / ANKARA
(Sitemizden Alıntılanan Haberlerde Kaynak Gösterilmeden Kullanılması Halinde Yasal İşlem Yapılacaktır)