Eğitim-İş Sendikasının İhraç Ettiği Öğretmenler Mahkeme Kararıyla Döndüler
Yargı ihraç kararlarını dün, 10 Kasım’da bozdu. Eğitimciler yaptıkları açıklamada “10 Kasım yas değil, mücadele günü” dedi ve kararı, PKK’nın katlettiği Aybüke ve Necmettin öğretmenlere armağan ettiler.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonuna bağlı sendikalarda örgütlü Hepimizin Sendikası grubunun, 21 Eylül 2019’da, PKK tarafından dağa kaçırılan çocukları için Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde evlat nöbeti başlatan ailelere destek ziyaretinde bulunması konfederasyonu rahatsız etti. Üç öğretmenin Eğitim-İş Sendikası’ndan ihracı talep edildi.
Öğretmenlerin, anneleri ziyaretinin ardından Konfederasyona bağlı sendikalarda örgütlü diğer gruplar ve Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Balık, Hepimizin Sendikası’nı hedef almıştı. Mehmet Balık, sendika gruplarından mesaj göndererek, Hepimizin Sendikası grubu üyeleri hakkında hukuki süreç başlatılacağını söylemişti.
7 KİŞİYE İHRAÇ
Ardından başlatılan disiplin sürecinde Birleşik Kamu-İş’e bağlı sendikalara üye 7 kişiyi disipline sevk edildi. Eğitim-İş Merkez Disiplin Kurulu, sendikanın Eskişehir Şube Örgütlenme Sekreteri Ayla Salmanlı, İzmir 1 Nolu Basın-Yayın ve Uluslararası İlişkiler Sekreteri Bülent Turan ve eski İstanbul Şube Başkanı Erkan Aksoy’un ihracı istemini Eğitim-İş Genel Kurulu’na gönderdi. Disiplin süreci sonunda ihraç kararı verildi. İhraç kararını yargıya taşıyan öğretmenleri mahkeme haklı buldu, karar bozuldu. Hepimizin Sendikası grubu karara ilişkin yaptıkları açıklamada, “Mahkeme kararı ile kazanan Eğitim İş ve onun kuruluş çizgisidir” denildi. Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Hepimizin Sendikası grubu olarak 21 Eylül 2019 günü Diyarbakır’da ABD’nin kara gücü PKK'ya isyan eden anaları ziyaret ettik, onlara destek verdik. Bu nedenle üyesi bulunduğumuz Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'na bağlı sendikalardan ihraç edildik.
‘TÜRKİYE KARŞITI EĞİLİM MAHKUM OLDU’
Bugün (dün) 10 Kasım 2020 günü Türk yargısı ihraç kararlarını bozmuştur. Eğitim-İş içindeki Türkiye karşıtı eğilim yasal olarak mahkum olmuştur. Açılan dava Eğitim-İş ve onun temsil ettiği mücadele anlayışına karşı değil, Eğitim-İş’te ivme kazanan ve ihraç kararlarının verilmesinde belirleyici olan, sınıf mücadelesini neoliberal siyasi programlarla birleştirmek isteyen anlayışa karşıdır. Mahkeme kararı ile kazanan Eğitim-İş ve onun kuruluş çizgisidir.
“10 Kasım’ın yas günü değil, mücadele günü olduğu bu anlamlı karar ile bir kez daha ortaya çıkmıştır. Mahkemenin verdiği altın değerindeki bu karar bize önemli bir görev yüklemiştir. Eğitim-İş Sendikası içinde sınıf mücadelesini neoliberal siyasi programlarla birleştirmek isteyen eğilimlerle ideolojik mücadele yürütecek ve Eğitim-İş'in kuruluş ilkeleri etrafında geniş emekçi kitleleriyle buluşması için çaba sarf edeceğiz.
Yargının altın değerindeki bu kararını vatan, emeği, cumhuriyet mücadelemize, Diyarbakır’da PKK’ya isyan eden analara, PKK’nın katlettiği Aybüke Yalçın ve Necmettin Öğretmenlerimize ve milletimize armağan ediyoruz. Hepimizin Sendikası grubu olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün tam bağımsızlık yolunda sınıf mücadelesini sürdüreceğiz.”
aydınlık
