Hasan ŞAYIK
VEFA EN ÇOK SANA YAKIŞIR ÖĞRETMENİM
İstanbul’u fetheden Fatih şehre girerken sevgi gösterisinde bulunan halka eliyle hocası Akşemsettin’i işaret ederek gerçek padişah O' dur diye gösterdiği nezakettir vefa ,hocasının atından sıçrayan çamuru iftihar vesilesi yapan Yavuz’un idrakidir vefa,sınıfa girdiği zaman cumhurbaşkanı bile öğretmenden sonra gelir diyen Atatürk’ün ferasetidir vefa,Hz Mevlana’nın üzerine yemin ettiği yüksek bir meziyettir,gönül borcudur vefa.Bazen hal hatır sormak,bazen bir eli tutmak,bazen de unutmamaktır vefa ..Ve en çok öğretmene yakışır.
Sen ışık oldun da cemre gibi düştün ülkemin gelecek yarınlarına .Seninle işlendi küçücük dimağların fikri,bilgisi,hayal dünyası.Senin ışığınla,öğrencilerin gözleri ışıl ışıl parlarken çorak toprakların bağrından nehirler akıttın vatanımın yalnız ve bir o kadar ıssız köylerine.Sen öğrettin haksızlık karşısında susmayan şarkılar terennüm etmeyi..
Sen omuzladın Maarif davasını karanlık gecelerde,dağ başlarında.Fırat’ın, Dicle’nin kolları gibi, Murat’ın bağrı gibi sarıp sarmaladın Anadolu'yu baştan başa .Yeter ki ayyıldızın gölgesi olsun dedin.Cefasını sefa gördün,çilesini neşe gördün ,bu kutlu mesleğin hizmetkarı olurken her zaman şeref duydun,okulu evinden,yuvandan,tüten ocağından ayrı görmedin.
Sen ki dolaştın Anadolu'yu köy köy , mezra mezra.Binlerce yaşam inşa ederken, bedel ödedin kendi yaşamınla.Bir eşkiya kurşunuyla uzanırken vatan toprağına ansızın. Aybike Öğretmen ,Necmettin Öğretmen,Neşe Öğretmen gibi.Sen kadim zamanların sır olmuş en soylu sevdasıydın belki de ülkemin masum çocuklarının.
Başını dik tut öğretmenim.
Yeşerttiğin fidanlar kadar dik.
Ağrı dağı kadar, Süphan dağı kadar dik.
Bayrak kadar dik.
Mum gibi ışık saça saça erirken bile
Bir duruşun var ki, bu kısacık yaşamda
Memlekete feda olsun duruşudur bu
Varsın anlamasınlar.