Hüseyin YAZICI

Hüseyin YAZICI

ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU GÜNDEMİNDE ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK SORUNU

Bugünlerde Öğretmenlik Meslek Kanunu tarşılıyor.

Hazırlanan taslak kamuoyuna sunuldu.

Rotasyon, aday öğretmenlerin yetiştirilmesi süreci, yöneticiler ile ilgili düzenlemeler gibi hususlar eğitim camiasının beklentilerinden pek uzak gibi görülüyor.

Eğitimde şiddet konusundaki düzenleme ise umarız meyvesini verir ve hergün bir yenisini duymak zorunda kaldığımız eğitimcilere şiddet son bulur.

ÖMK ile ilgili hususlarda zaten yeterince yazılıp çiziliyor ve kanun yasalaşıncaya kadar da gündemde yerini koruyacak.

Tam da Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışıldığı bugünlerde önemli bir sorun olarak gördüğümüz ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK konusuna dikkatlerin çekilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Ücretli polis, ücretli hakim, ücretli doktor… Kulağa pek de hoş gelmiyor değil mi?, ama nedense Ücretli Öğretmenlik normal karşılanır bir hal aldı. Bir meslek düşünün ki asli atanma şartlarını taşımayanlar o mesleği icra etmek için görevlendirilebiliyor, hem de geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı emanet ediyoruz. Bu arada bunun bugünün, mevcut iktidarın sorunu ya da suçu olmadığını da belirtmek te fayda var.

Gerek norm kadroda boşluk olması, gerekse askerlik, ücretsiz izin, doğum izni ve çeşitli nedenlerle kullanılan sağlık izni süreçlerinde açık olan derslerin doldurulmasında ÜCRETLİ öğretmen uygulamasının olduğu malumumuzdur. Ücretli öğretmenlik düşük ücretle, ekders ücreti karşılığında yapıldığından genel olarak bu yönüyle gündeme gelmiş ve bu açıdan tartışılmıştı. Eğitim Fakültesi mezunu, öğretmenlik mesleği donanımına sahip genç meslektaşlarımızın mecbur kaldıkları için ücretli öğretmenlik yapmaları ve emeklerinin karşılığını tam olarak alamamaları tabii ki de tartışılması ve bu mağduriyetin giderilmesi için gündem yapılması gereken bir durumdur.

Şimdi birçok kesimin belki de tepki göstereceği bir açıdan bu konuya değinmek istiyorum.

Öncelikle vurgulayalım ki; Eğitim Fakültesi mezunu öğretmen ve öğretmen adaylarımızı veya öğretmenlik mezunu olmasalar dahi öğretmenlik mesleğini içselleştirmiş, kendisini bu alanda yetiştirmiş, vefakâr ve cefakar ücretli öğretmenlik yapan arkadaşlarımızı tenzih ediyoruz. Lütfen konuyu doğru anlayalım ve onlara bir sözümüzün olmadığını görelim. Hatta burada aynı zamanda bu arkadaşlarımızın haklarını da savunduğumuzu da belirtelim.

Bir yerde Ücretli öğretmen görevlendirmesi yapılacaksa eğitim fakültesi mensuplarına, öğretmen olup da atanamayanlara öncelik verildiğini, hangi alanda olursa olsun görevlendirme yapılması gerekiyor ise eğitim fakültesi mezunlarından veya formasyonu olanlardan görevlendirmenin kesinlikle öncelikli olduğunu belirtmeye gerek yok sanırım. Bunun yanında herhangi bir fakülteyi hasbelkader bitirip, herhangi bir işe girememiş bazı lisans mezunları maalesef ki ücretli öğretmenliği bir iş alanı olarak görmekte ve çeşitli vasıtalarla ücretli öğretmenlik yapmaktadırlar.

Okullarda zaman zaman rastladığımız pedagojik formasyonu olmayan, sınıf yönetimi, öğrenci psikoloji, eğitim sosyolojisi eğitimlerini almamış bu kişiler ücretli öğretmenlik yaparken boş geçen derslerin doldurulmasından daha çok çocuklarımızın zamanlarının boşa geçirilmesine sebep olmaktadırlar. Kutsal öğretmenlik mesleğini içselleştirmemiş, gerek eğitim gerekse öğretim formasyonu bilgisinden yoksun bu grup ücretli öğretmenler görev yaptıkları süreçlerde çocuklarımızı öğretim programlarının gereğine göre yetiştiremedikleri gibi eğitim psikolojisi ve sosyolojini de bilmedikleri için çocuklarımızın eğitim açısından yani doğru davranış kazanılması ve geliştirilmesi açısından da olumsuz bir sürece girmelerine sebebiyet vermektedirler. Tabii şunu da ifade etmemizde yarar var; bu grup ücretli öğretmenler bile isteye bunu yapmıyorlardır tabii ki de, ancak aldıkları eğitim ve yetiştikleri ortamlar öğretmenliğe uygun olmadığı için ellerinden olmadan bu sonucu ortaya koyuyorlar.

Eğitim hayatının temeli olan ilkokulda görevlendirilen bu grup mensubu bir ücretli öğretmen 25-35 kişilik bir sınıfın öğrencilerinin eğitim hayatının sağlam olmayan temeller üzerine atılmasına sebep olurken, özel eğitime görevlendirilen bu gruptan bir ücretli öğretmen en hassas çocuklarımızın dengelerinin tamamen bozulmasına sebebiyet vermekte, ortaokul veya lisede görevlendirilen bu gruptan bir ücretli öğretmen ergenlik çağındaki çocuklarımıza karşı sergiledikleri yanlış tutum ve davranışları ile daha farklı sorunların ortaya çıkmasına sebep olmaktadırlar. Konunun öğretim kısmı da cabası.

Yukarıda değindiğimiz üzere ücretli öğretmen görevlendirme sisteminin olmaması gerektiği yönündeki esas düşüncemizi vurgulamakla birlikte mevcut şartlar nedeniyle;

Okullarımızda ihtiyaç hasıl olmuş, kafi derecede eğitim fakültesi mezunu veya öğretmenlik mezunu olmayıp da daha önceki yıllarda görev yapmış ve görevini layıkıyla yerine getirmiş arkadaşlar olmayınca dersler boş mu geçecek.

Tabii ki hayır.

Tabii ki zorunlu kalınıyorsa görevlendirme yapılacak.

Ancak

Hangi kademede, hangi branşta olursa olsun, 1 ay da olsa 6 ay da olsa ücretli öğretmen görevlendirmesi yapılacak ise bu kişiler iyi bir süzgeçten geçirilmeli, güvenlik soruşturmaları ayrıntılı yapılmalı, görevlendirilecekleri kademe veya branşa hem öğretim hem de eğitim yönünden yeterli olup olmadıkları yönünde ayrıntılı bir şekilde kurulacak bir komisyon marifetiyle değerlendirilmelidir. Akabinde de ücretli öğretmen olarak görevlendirilmesi kararı verildiğinde görevlendirmenin yapıldığı alana uygun olarak, öğretim programı-eğitim psikolojisi ve sosyoloji ile zenginleştirilmiş zorunlu bir eğitime tabi tutulmalıdır. Ücretli öğretmen olarak görevlendirildikten sonra da gerek okul idarecileri gerekse diğer üst amirler ve müfettişlerce sıkı bir denetim altında tutulmalıdırlar.

Öğretmenlik konusunda hiçbir eğitim almamış, çocuk-ergen psikolojisinden bihaber kişilere geleceğimizin emanet edilmesinin doğru olmadığını yıllardır çevremizde gördüğümüz, burada ayrıntısına girmemizin doğru olmadığını düşündüğümüz örneklerle müşahade ettiğimizden bu yazıyı kaleme alma gereğini bir eğitimci olarak zorunlu gördük.

Gündem ÖMK iken ve ücretli öğretmenlik uygulaması devam edecek ise bu konuda da bir düzenleme yapılabilir mi diye düşünmeden edemedik.

Yazımıza nokta koyarken kastımızın kimler olduğuna dikkat çekilmesini, atanamamış değerli meslektaşlarımızı, kendisini yetiştirmiş, işini düzgün yapan vefakar ve cefakar ücretli öğretmenlerimizi tenzih ettiğimizi bir daha vurguluyor, onlara saygı ve selamlarımızı sunuyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
5 Yorum
Hüseyin YAZICI Arşivi