Erhan Ziya SANCAR
ADAM SATMAK YOK
Türkü dinlemeyi severim.
"Türkü dinlemeyen Türk'ü bilemez." diye de güzel bir söz var ya hani.
Hele de ozanlarımızın dilinden, gönlünden, yüreklerinden gelen ezgilerle senin de bam teline dokunuyorlarsa ;
Aşık Daimi'ye kulak verelim :
Ne ağlarsın benim zülfü siyahım,
Bu da gelir, bu da geçer ağlama.
Göklere erişti figanım, ahım,
Bu da gelir, bu da geçer ağlama..
Bir gülün çevresi dikendir, hardır,
Bülbül har elinden ah ile zardır,
Ne olsa da kışın sonu bahardır,
Bu da gelir, bu da geçer ağlama.
Daimi’yim her can ermez bu sırra,
Gerçek kâmil olan yeter o nura,
Yusuf sabır ile vardı Mısır’a,
Bu da gelir, bu da geçer ağlama...
Içli türküler dinleyerek, içlenerek, içli yazılar yazıyordum.
Sitem dolu satırlar karalıyordum.
Bazen günah çıkarır gibi, bazen başıma gelenlere isyan eder gibi, bazen kendimi bazen başkalarını suçlar gibi.
O gece rüyamda Mürşit'i gördüm;
Dedi ki;
-Mirim, bırak artık şu sitem yazılarını ,atını alan yolunu da almadı ya.
Yol senin, karar senin.
Yürü.
Yol insanı terbiye eder, dedi.
Uyandım.
Yalnız kaldım dondum.
Ateşlerde yandım.
Nasıl bir rüyaydı bu
İşte şimdi uyandım .
Evet, Mirim;
Yap, dene, hata yap, öğren, ara araştır, düş kalk, yaratıcı ol, risk al, kız ve sev, ama artık bir karar ver..
Kendini yerlere atıp ağlamaya devam mı edeceksin ya da doğrulup hedefine doğru bir adım da olsa atacak mısın?
Kimseyi suçlama Mirim.
Insanlar sana karşı değiller kendilerinden yanalar.
Hiçbir şeyden şikayet etme...
Çünkü hayatını sen kurdun.
Bu arkadaşları sen seçtin.
En çok görüştüğün 5 arkadaşının ortalamasısın, bilmiyor musun?
Kurduğun hayatının sorumluluğunu kabul et..
Ve kendini başarısızlıkla suçlama...
Cesaretini yeniden topla ve düzeltmek için yeniden başla...
İnsanın gerçek zaferi küllerinden yeniden doğmaktır.
Asla çevrenden veya çevrendekilerden şikayetçi olma...
Koşullar kalbinin gücüne
göre iyi ya da kötüdür.
Yalnızlığından ya da şansından şikayet etme..
Ağladığın yeter artık.
Sil gözyaşlarını dik dur ve gülümse.
Kendinle yüzleş.
Aynaya baktığında gördüğün ve yukarı baktığında göremediğinden başka kimseler olmayacak yanında.
Kendi başarısızlığına üzülme ya da başkasına yükleme.
Kabul et ve çocuklar gibi haklı olmaya devam et.
Yeniden başlamak için hiç bir zaman geç kalmadın.
Unutma ki; bu günün sebebi geçmişindir...
Geleceğinin nedeni de bu gün olsun.
Güçlülerden...
cesurlardan...
enerjiklerden...
kazananlardan...
başarısızlıklarını kabul etmeyenlerden...
ve her şeye rağmen başaranlardan ders al.
Sorunlarını daha az düşün...
işine uğraşlarına odaklan..
Acılardan doğmayı ve daha büyük olmayı öğren.
Engellerin en büyüğü kendinsin.
Aynaya bak.
Cesaretin iraden ve kendini haklı gösterme zaaflarınla kendine karşı dürüst olmaya başla.
Unutma...!
İçinde her şeyi yapabilecek bir güç var.
Başkalarının koşullarının kuklası olmayı bırak.
Çünkü kimse kaderinin inşaatında senin yerini alamaz.
Ayağa kalk...!
Dağları izle...!
Güneşe bak...!
Derin nefes al...!
Sen yaşam gücünün bir parçasısın.
Şansı asla düşünme...
Çünkü şans başarısızlıkların bahanesidir".
Neden katledildiği henüz belli olmayan Sinan Ateş'in vasiyetiyle devam edelim.
"İleri adım atamayabilirsin ama zorluklar karşısında geri adım
atmak yok!
Düşersin, tökezlersin, aksarsın ama yere yatmak yok!
Zalime vuramayabilirsin ama mazluma çatmak yok!
Doğruyu yanlıştan ayıramadığın bir an gelebilir ama yanlışı doğruya
katmak yok!
Bazen refaha çıkmaya boyun yetmeyebilir ancak eğilerek pisliğe
batmak yok!
Bazeni, belkisi, aması olmaz, adam satmak yok.
Adam satmak yok!.
Haydi.
Zamanın çok yok.
Ayağa kalk.