Zorunlu Hizmet Mağduru Öğretmenler 2021'de Af Bekliyor
Sizlerle zorunlu hizmet muafiyetiyle ilgili ikinci yazımı “Acil” koduyla paylaşmak istiyorum. Sayın bakanımızın ve bakanlığımızın dikkatini çekmek, binlerce mağdur öğretmenin sesini duyurabilmek ümidiyle.
Korana virüsü (Kovid-19) salgını yüzünden ülkece zor bir dönemden geçtiğimiz şu günlerde, başta Sağlık Bakanlığımız olmak üzere Milli Eğitim Bakanlığımız da sayın bakanımızın önderliğinde yerinde ve zamanında müdahalelerle süreci çok iyi bir performansla yönetiyor, her iki bakanlığımıza da eğitim camiamız adına teşekkür ediyorum. Okullarımızın zamanında tatil edilmesi, yüz yüze eğitim yerine uzaktan eğitim sistemimizin EBA aracılığıyla anında hizmete girmesi, süreçte kadrolu ve ücretli öğretmenlerimizin ek dersleri konusunda mağduriyet yaşatılmaması, Vefa Ekiplerinde görevli binlerce öğretmenin özveriyle çalışması vs. Bunların hepsi ayrı ayrı takdir edilmesi gereken zamanında ve yerinde müdahalelerdi. Tabii bizim de görevimiz bu olumlu hizmetlere teşekkür etmek, takdir etmek olduğu kadar bunların yanında mağduriyet yaşayan öğretmenlerimizin de sesini duyurabilmek. Bu mağduriyetlerin en önemlilerinden bir tanesi de şuan binlerce öğretmenimizin beklediği zorunlu hizmet muafiyeti konusu.
Şimdilerde binlerce öğretmen zorunlu hizmetini ertelemek için gerekli evrakları toplamakla meşgul ama maalesef şu belirsiz ortama bu o kadar kolay olmuyor. İşyerleri kapalı, hastanelere gidilemiyor, evrakları teslim etmek ise ayrı bir çile. Özellikle eşleri özel sektörde çalışan öğretmenlerimiz evraklarını tamamlayamıyor; çünkü Korona virüsü(Kovid-19) salgını dolayısıyla yaşanan ekonomik durumdan dolayı özel sektörde eşleri işten çıkartılan öğretmenlerimiz erteleme evraklarını alamıyor ve bu büyük bir belirsizliğe ve mağduriyete neden oluyor. Bakanlığımız bu öğretmenlerimizin mağduriyetlerini gidermek için, her on yılda bir getirdiği zorunlu hizmet muafiyetini bu yıl da getirerek şu zor günlerde binlerce öğretmenimizin yüzünü güldürebilir, moral motivasyonunu yükseltebilir.
Önceki yazımda da belirttiğim gibi bakanlığımızın zorunlu hizmet yükümlülüğü ile ilgili geçmiş uygulamalarına baktığımızda; sırasıyla 1990, 1998, 2000 ve son olarak 2010 yıllarında zorunlu hizmet yükümlüsü olup da mazeretlerini bir şekilde her yıl belgelendirmek zorunda olan öğretmenlerimiz için belli bir tarihten önce atanmak koşuluyla zorunlu hizmet muafiyeti getirdiğini görüyoruz. Bu uygulamalar her 10 yılda bir yapıldığı için de bakanlığımızın bu çalışmalarında bir temayül oluşmuş gözüküyor ve en son zorunlu hizmet affından sonra 10 yıl geçtiği için şuan binlerce öğretmen aynı muafiyetin haklı gerekçelerle kendileri için de gelmesini istiyor. Zorunlu Hizmet Muafiyeti beklentisindeki binlerce öğretmenimizin bu talebi ayrıca hiçbir dönemde bu kadar yerinde, haklı ve elzem olmamıştı. Öğretmenler arası fırsat eşitliği açısından da geçmiş af uygulamalardan yararlanan öğretmenler kadar şuan bu affı bekleyen öğretmenlerimizin de haklı talepleri karşılanmalıdır.
Sosyal medyanın her ortamında zorunlu hizmet affı talebini dile getiren, sosyal gruplar kuran, bunla ilgili imza kampanyaları düzenleyen binlerce öğretmenlerimizin yoğun taleplerine bakanlığımızın ve özellikle sayın bakanımızın kayıtsız kalmayacağını umuyorum. Ülkemizin Korona virüsü (Kovid-19) salgını nedeniyle geçirdiği şu sıkıntılı günlerde zorunlu hizmet mağduru öğretmenlerimiz Ziya Öğretmenlerinden güzel bir haber bekliyor.
Hamdi ELMALI Eğitim Yöneticisi-Yazar