Test Yaptırmayan Öğretmeni Derse Sokmamak Hukuki Mi?
Milli Eğitim Bakanlığının 30 Eylül tarihinden itibaren PCR testi yaptırmayan öğretmenlerin derslere alınmamasını istediği kamuoyunda konuşuluyor. İl müdürlükleri ve okul/kurum müdürlüklerine gönderilen mesajla öğretmenlerin son kez uyarılması, buna rağmen PCR testi yaptırmayanların 30 Eylül tarihinden itibaren derslere alınmaması istenmiş.
Şimdi bu durumu inceleyelim; öğretmeni PCR testi olmadığı için derslere almayacaksınız, nasıl almayacaksınız? Mesela dövecek misiniz? Dövecekseniz siz merak etmeyin kendini bilmez veli görünümlüler o işi yapıyor, sizlerden ses bile çıkmıyor zaten.
Sınıfların kapısına kolluk görevlileri mi dikeceksiniz? Ya da PCR testi yaptırmayanlara para ceza mı vereceksiniz? Öğrencileri taşıyan servisçilere bu zorunluluk var mı? Tabi ki yok. Okullarda çalışan yardımcı hizmetlilere ya da memurlara bu zorunluluk var mı? Tabi ki yok. Peki, öğretmene saldıran okula maske dahi takmayarak girenlere karşı bu zorunluluk var mı? Yine yok. Hatta kişi maske takmıyorum siz kimsiniz dese öğretmenin yapabileceği bir şey var mı? Yine yok. Öğretmenlerimizi buradan uyaralım. Sizler bu durumlarla karşılaşırsanız kişiyi isterseniz sözle uyarabilirsiniz o da isterseniz. Sakın ola kimseyi engellemeye çalışmayın çünkü sizin göreviniz eğitim vermek siz devletimizin kolluk kuvveti değilsiniz. Bırakın kolluk kuvveti işini yapsın…
Bahsettiğimiz gibi biz vatandaşlarımızın tümünün aşı olması taraftarıyız. Fakat kimseyi zorlayamazsınız. Zorladığınız noktada biz bu işin hukuki olmadığını da belirtmekle mükellefiz. Bakınız öğretmenleri derse almazsanız neler olur ya da olabilir?
Anayasanın 17. maddesi “Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz, rızası olmadan bilimsel- tıbbi deneylere tabii tutulamaz” demektedir. Kısacası siz kişiyi PCR testi için zorlayamazsınız. Yine Anayasanın 13. maddesi; “Temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması hakkın özüne dokunmayacak, ölçülülük ilkesi ile demokratik toplum düzeninin gereklilerine uygun şekilde kanun ile sınırlanabilir” demektedir. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de zorunlu PCR testi ve zorunlu aşı uygulamalarına ancak kanun ile yapılması halinde izin veriyor. Tüzük, yönetmelik, genel düzenleme ile aşı ve PCR testi zorunluluğu getirilemez.
Okullarda ki idarecilere de uyarımız; öğretmenleri derse sokmama gibi bir hataya düşmemeleri yönündedir. Çünkü TCK m. 117/1 İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunun cezasını düzenlemiştir. Düzenleme “Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, iş ve çalışma hürriyetini ihlal eden kişiye, mağdurun şikâyeti halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.” demektedir. İlerde bu maddeden dolayı hakkınızda şikâyetçi olunabileceğini de unutmamanızı öneririz.
Bu zorlamayla karşılaşacak öğretmenlerimiz okullarındaki görevlerine gitmeli, bu durumun hukuk dışı olduğunu belirtmeli, tartışmaya girmeden tutanak vb. gibi işlemlere de imzalarını atmalıdırlar. Eğer ek ders ücretleri kesilir ya da başka bir yaptırımla karşılaşırlarsa hukuki yollara başvurmalıdırlar.
Kısaca; bir zorlama varsa ve uygulanacaksa bu eğitimcilerimizin değil kolluk görevlilerinin vazifesidir. Aşı ve PCR testi ise sağlık personelimizin vazifesidir. Sizlerin tek ve asli görevi eğitim hizmetleridir. Sadece ve sadece eğitimi konuşmalı ve eğitim için uğraş vermeniz vazifenizdir. Gerisi sizin görev tanımınızın dışındaki meseleler olduğu gibi ilgi alanınız dışında da olmalıdır.
Memurdavalari.com
FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ