Eğitim Bir Sen'den 3600 ek gösterge ve sözleşmeli personel açıklaması
Ramazan Çakırcı, Ağrı, Hakkâri ve Van’da şube yönetimleri, ilçe ve işyeri temsilcileri ve eğitim çalışanlarıyla bir araya geldi. Okul ziyaretleri de yapan Çakırcı, eğitim çalışanlarının gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Öğretmenlere verileceği duyurulan 3600 ek göstergenin tüm kamu görevlilerini kapsayacak şekilde hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Çakırcı, “3600 ek gösterge ile ilgili düzenleme, vaatleri icraata dönüştürecek çalışma, kadro ve unvan bazlı değil, memnuniyet katsayısını artıracak, tüm kamu görevlilerini kapsayacak şekilde ivedilikle çıkarılmalıdır” şeklinde konuştu.
Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının yol açtığı mağduriyetlere işaret çeken Çakırcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kamu hizmetinde kalite, süreklilik ve kapsayıcılığın yanı sıra, kamu görevlilerinin istihdam şekli, çalışma şartları ve mali, sosyal ve özlük hakları da önemlidir. Çocuklarımızı, gençlerimizi, yarınlarımızı yetiştirme çabası içinde olan eğitimcilerin sorunlarına çözüm bulunmalı, beklentileri karşılanmalıdır. Eğitim gibi önemli bir alanda farklı istihdam türlerinin olmaması gerekmektedir. Yıllardır dile getiriyoruz, öğretmenin sözleşmelisi, ücretlisi olmaz diye. Eşinden, çocuklarından ayrı olan eğitim çalışanlarının aile birliği ve iç huzuru sağlanmalı, atamalar kadrolu yapılmalıdır. Sözleşmelilik uygulamasının neden olduğu mağduriyetler artık görülmeli ve farklı uygulama ve istihdam türlerine son verilmelidir.”
Meslek kanunuyla ilgili düzenlemenin gecikmesi çözümün ötelenmesi demektir
Çakırcı, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun da ivedilikle çıkarılması gerektiğini kaydederek, “Öğretmenin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar öğretmenlik mesleğini bütün olarak ele alacak, yöneticilik ve liderlik süreçlerine katılım, bu pozisyonlardaki mali, sosyal ve özlük hakları da içerecek, uluslararası standartlara uygun, öğretmenliğin kariyer mesleği niteliğini dikkate alan, öğretmenin etkinliğini artıracak, itibarını yükseltecek nitelikte bir meslek kanunu eğitimin geleceği açısından ertelenemez bir zorunluluktur. Meslek kanunuyla ilgili düzenlemenin gecikmesi, aynı zamanda mesleğin kanayan yarası öğretmene şiddet sorununun çözümünün de ötelenmesi demektir” ifadelerini kullandı