Ülkemiz ve dünyada Covid-19 salgını inşallah en kısa zamanda sona erer sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışanlarının moral ve motivasyonun yüksek olması, hizmet üretirken çalışma hayatıyla ilgili kafasında başka sorunlar olmaması Türkiye’ye her zaman lazımdır.
Bu nedenle sağlık çalışanlarının ekonomik haklarında makul ve kapsayıcı bir iyileştirme yapılmalıdır.
Ek ödemelerin 3 ay tavandan verilmesi olumlu olmakla birlikte süresi, sürekliliği ve kapsamı konusunda yeniden değerlendirme yapılmaya muhtaçtır. Döner sermayede adaletsizlik giderilmeli, sürekli hale getirilmeli ve emekliliğe esas olmalıdır.
Ek Ödemelerde personel arasında ayrım yapılması pek şık olmamıştır. Sağlık ekip işidir. Ekipteki her arkadaşımızın emeği de çok değerlidir. Maruz kaldığı riskte ayrıca önemlidir. Ekip de görev yapan personelin bir kısmına ödüllendirme yapılıyorken diğer personelleri ayrı tutmak çalışma barışını sabote etmektir.
Sağlık Kurum ve kuruluşlarında görev yapan sağlık personeli, Teknik personel, genel idari sınıfında çalışan memurlar, Yardımcı hizmetler sınıfında görev yapan her çalışan da fedakârca görevinin başındadır. Ayrım yapılmaması gerekirdi.
Sağlık Kurum ve kuruluşlarında görev yapan tüm arkadaşlarımız herhangi bir ayrıma tabi tutulmadan bundan yararlanmalıdır. Döner sermaye tavan ödemeleri en az sabit ek ödeme tutarı kadar olmalıdır.
Sağlık çalışanları mesleklerini icra ederken mesleklerinin kutsal bir meslek olduğunun bilinci ile tercihlerini yapmış ve bu bilinç ile vatandaşımıza hizmet etmektedirler. Para için mesleklerini icra etmemektedirler.
Ayriyeten yapılan ödüllendirmede;
Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan Aile hekimleri, Aile Sağlığı çalışanları,
Genel idari, teknik hizmetler ve yardımcı hizmetler sınıfında görev yapanlar,
Sağlık Evlerinde görev yapan Vekil ebe, hemşire olarak görev yapanlar,
Hastanelere de görev yapan süresiz sözleşmeli 4-d li çalışan (Temizlik personeli, veri giriş, güvenlik, klinik destek personeli yok sayılmıştır
SAĞLIK ÇALIŞANLARININ KORUYUCU EKİPMAN İHTİYAÇLARI ACİL GİDERİLMELİDİR.
Bir başka önemli husus koruyucu ekipman ve malzeme eksikliği ile ilgilidir. Sağlık Bakanlığı yöneticileri ile Genel Başkanımızın yaptığı görüşmelerde kendileri bu konuda bir eksiklik olmadığını ifade etmişlerdir. Fakat sahadan (Hastanelerde, Aile Sağlığı Merkezlerinde vs.) görev yapan sağlık çalışanlarından koruyucu ekipman eksiklikleri ile ilgili çokça şikayetler gelmektedir.
Bakanlık gönderdik, çalışan gelmedi diyorsa arada ulaştırmakla yükümlülerin ihmali var demektir. Bu sorun araştırılmalı, mesele acilen çözülmelidir. Periferde görev yapan sağlık çalışanlarının koruyucu ekipman ihtiyaçları acil giderilmelidir. Bu eksikliklerin giderilmesinde Büyükşehir belediyesi ve ilçe Belediyeleri üstlerine düşeni yapmalı sınırları içerisinde faaliyet gösteren hastane ve Aile Sağlığı Merkezleri ve 112 Acil Sağlı İstasyonlarında görev yapan sağlık çalışanlarının ihtiyaç duydukları tıbbi malzeme ve koruyucu ekipmanların temininde gerekli desteği vermelidirler.
ACİLEN EN AZ 50 BİN SAĞLIK PERSONELİ ALIMI YAPILMASI GEREKLİDİR.
Sağlık Bakanlığı personel eksikliğinin giderilmesi konusunda 32 bin olarak açıklanan yeni istihdamın bugünkü ilanla birlikte sadece 18 Bininin sözleşmeli sağlık çalışanı olacağını görülmüştür. 14 Binde sürekli işçi alınacaktır. İş yükü ve personel eksikliği göz önünde bulundurulduğunda 18 Bin rakamı çok yetersizdir. Acilen en az 50 bin sağlık personeli alımı yapılması gereklidir.
Üniversite Hastaneleri içinde 3 bin alım yapılacağı Genel Başkanımızın yaptığı görüşmelerde ifade edilmişti. Üniversite hastaneleri için bu alımla ilgili de ilana çıkılmalı, sayısının daha da arttırılması için çalışma yapılmalıdır.
Hepinize Teşekkür Ediyor, Saygılar Sunuyorum.
