Eğitimci yazar Sedat DEGER kaleme aldığı makalesinde yaptığı araştırmalara dayanarak ataması yapılmayan 430 bin civarı öğretmen sayısının 37 tane il nüfusundan daha fazla olduğunu ve ülkemizin dışarıda sınıflara girmeyi dört gözle bekleyen eğitim ordusu neferi öğretmen adaylarını, atamalarını arttırıp yaparak kullanması gerektiğini yazdı.

     430 Bin civarı atama bekleyen öğretmen sayısı 37 tane ilimizin nüfusundan daha büyük. Tüm atama bekleyen öğretmenleri bir araya getirecek olursak il olabilecekleri gibi 37 tane ilimizden de daha büyük oluyorlar. Kaldı ki atama bekleyen öğretmenlerin sayısının birçok ilin nüfusundan daha fazla olduğu düşünüldüğünde bir kaç yıl içinde; sayıları itibari ile büyükşehir olma sayısını bile yakalayabilecekleri söylenebilir.

      Milli Eğitim Bakanımız Sayın İsmet Yılmaz Bey tarafından atama bekleyen öğretmen adayı sayısının 438 bin 134 olduğu açıklanmıştı. Yine ÖSYM’nin açıkladığı verilere göre eğitim bilimleri sınavına başvuran aday sayısı 2017 itibari ile 434.102 kişi. Bu da demek oluyor ki iki veri ışığında atama bekleyen öğretmen sayısı somut olarak 430 bin civarı. Aynı şekilde YÖK’ün istatistiklerine göre 2016 yılı itibarıyla öğretmen olabilmek amacıyla sadece eğitim fakültelerinde okuyanların sayısı 228.279 kişi.

       Yani Ülkemizde bakanlık verilerine göre 438 bin 134  ataması yapılmayan öğretmen var ki bu rakamlar resmi veriler olduğu için atama bekleyen öğretmen sayısı sanılandan daha fazla olarak karşımıza gelerek 500 bin olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü birçoğu artık KPSS ye dahi girmiyor. “öğrenilmiş çaresizlik” yaşıyorlar ki bu yüzden sınava bile girme tenezzülünde bulunmuyorlar. Haksız da sayılmazlar çünkü KPSS birincisi fizik öğretmeninin atanmadığı atamaları da görmüştük. Var mı gayrısı ? Zaten ne yapsaydı o atama döneminde, uzaya mı gitseydi? Ağzıyla güneşi mi yakalasaydı? İşin espirisi bir yana aslında karşımızda vahim bir tablo var ve git gide de her geçen gün ataması yapılmayan öğretmen sayısı çığ gibi büyümeye de devam ediyor. Hal böyleyken, işsiz öğretmen sayısı 4-5 sene içinde bir milyon kapısına dayanması yüksek ihtimal.

       Tabi bu tablo bana, ataması yapılmayanların sorunun büyüklüğüne dikkat çekmek adına her defasında ”büyükşehir yasasını ”aklıma getiriyor. Yani işsiz öğretmenleri bir yerde toplayacak olursak trajikomik bir şekilde onların da büyükşehir olabilecekleri gerçeğini görüyorum. Yine ara ara yapılan ve kamuoyu ile paylaşılan rakamlardan son 15 yılda 500 bin civarı öğretmenin atamasının yapıldığını anlamaktayız. Bu çok iyi ve ciddi bir rakam. Her ne kadar atamalar çok gibi görünse de arka planında gerçekler çok daha farklı figürler içinde.Bunu da belirtmek de fayda var.Çünkü her sene 70 bin kişi alınsa bile işsiz öğretmenlerin sayısı  ancak 500 bin sayısında sabitlenebilir zira  her sene yaklaşık 70 bin öğretmen de üniversitelerden mezun oluyor.Açıkçası bu seneki gibi 20 bin kişi alınsa bile 50 bin kişi daha işsiz öğretmenler ordusuna katılır.Bu sebeple 70 bin öğretmenden daha az alım yapılması bile yeni mezun olan öğretmen sayısını eritmeye yetmeyecektir.Kısa bir ifadeyle 20 bin öğretmenin alınması atama bekleyen öğretmenlere bir çare olmaz..Atamalar, mezun olunan öğretmen adayı sayısı ile birbirini dengeleyemediği ve her sene onbinlerce mezunun atamaların dışında kalmasından dolayı  çok yetersiz kalmaktadır.

        430 bin civarı olan ataması yapılmayan öğretmen sayısı 3 sene sonra 700 bin olması kuvvetle ihtimaldir. Alımların 3 sene sonra bakanlığın açıklamalarına göre çok azalacağı düşünüldüğünde her sene mezun olan 70 bin öğretmenle beraber 3-5 sene içinde 1 milyon işsiz öğretmen sözcüğüne aşina olabiliriz. Daha sonraki yıllarda ise açılan üniversitelerin sayılarının artışı ve alımların minimuma inmesiyle beraber her sene ortalama üniversiteyi bitiren öğretmenlerden %90 ı işsiz kalacak ve çaresiz kendi kaderleri ile baş başa kalacaklar. O yüzden mevcut durumlar düşünüldüğünde bir benzetim yapmaya kalkarsak atama bekleyen öğretmenlerin büyük şehir olma krateri olan 750 bin sayısına ulaşması pek de uzak değil.

        O halde Ataması yapılmayan işsiz öğretmenlerimizi bir ilde toplarsak bu gidişle onları büyük şehir bile yapabiliriz o zaman.Hatta öğretmen olacakken ataması yapılmayan 430 bin işsiz öğretmenler bu haliyle bile  bir çok ilimizden  daha fazla konumda.İsterseniz araştırmalarım sonucu ulaştığım ve ataması yapılmayan 430 bin civarı öğretmen sayısının 37 ilden daha fazla olduğunu gösteren tabloya bir göz atalım;

      Yukarıda da gördüğümüz gibi ataması yapılmayan işsiz öğretmenlerin sayısı tam tamına 37 ilin toplam nüfusundan daha büyük. Aslında bu rakam bizim genç dinamik ve çok güçlü bir eğitim ordusuna sahip olduğumuzu gösteriyor. Bir ülkenin sahip olduğu asıl güç aslında eğitim ordusudur çünkü her şeyin başı eğitimdir.Türkiye olarak da dışarıda sınıflara girmeyi dört gözle bekleyen 430 bin öğretmen var .Bu bizim için büyük bir şans bazı gelişmiş ülkelerin öğretmen bulamadığını düşünecek olursak 900 bin öğretmenin yanı sıra 430 bin atama bekleyen öğretmene sahibiz.Eğitime yapılan yatırımdan öğretmenden zarar gelmez aksine her yapılan yatırım her yapılan öğreten ataması geleceğimiz için bir yatırımdır, büyük bir hazinedir.

Saygılar