Tarafsız evrensel sendikacılık anlayışıyla yeni bir nefes Biz Sağlık Sen
Tek Mücadele Hak Olmalı
Sendikal Örgütlerin yegane amacı Çalışanların hak ve hukuklarını gözetmek Mali ve Özlük haklarını ileri seviyelere taşımak için mücadele etmek olmalıdır. Siyasallaşmış, ideolojik kavram güdümüne giren sivil toplum örgütlerinin kişisel ve kurumsal menfaatlerin esiri olmaya , tabana uzak çizgisinden çıkmış yetkili ama etkisiz görüntünün ötesine geçemiyeceklerdir. Türkiyenin yeni sendikacılık kimliğe ve anlayışa ihtiyacı vardır.
Bu anlayışla kurulan Biz Sağlık-Sen Her platformda sağlık çalışanlarını yanında olmaya ve desteklemeye devam edecektir. Bu vesile ile sağlık çalışanlarının ivedilikle beklentileri karşılamalıdır.
Yıllarca döner sermaye üzerinden kalem oynatılarak hekim ve hekimdışı ücretlerinde makas açılmış hak ve hakkaniyetten uzak döner sermaye hesaplama sistemi ile çalışma barışına balta vurulmuştur. Sağlık çalışanları yıllarca sahipsiz bırakıldı. Döner sermaye hayatımıza girdiği andan itibaren seyyanen zam veya iyileştirme almayan tek meslek unsuru haline getirildiler. Ailelerinden uzak, çocuklarından ayrı uyuyan, gecesi gündüzü belli olmayan bu kadar fedakar bir meslek örgütünün en düşük maaşı almaları çok üzücü bir durum haline geldi. Üzüntü verici bir diğer undur ise meşhur 3690 ek gösterge konusudur. 5510 sayılı yasa ile 2008 den sonra kadroya geçen tüm memurlar sağlık çalışanları dahil 3600 ek göstergeden hiçbir şekilde faydalanamayacaklar. Bu yasa ile 2008 den sonra işe girenler prime esas kazanç üzerinden emekli olacakken 2008 den önce kadrolu memur olanlar Ek gösterge üzerinden emekli olacaklar. Ek gösterge ile emekli olacakların prime esas kazanç üzerinden emekli olacaklardan en az 1000 ile 1500 TL fazla emekli maaşı alacaklar. Bu bir Hukuk devletinde eşit işe eşit ücret kavramının yerle bir olduğunun kanıtıdır. Bu gelecekte yoksul bir sağlık çalışanı emekli ordusu anlamına gelmektedir. 5510 sayılı yasa ile getirilen ayrımcı ve adaletsiz emeklilik sistemi ivedilikle gözden geçirilmeli ve bu büyük vebalden dönülmelidir.
Kanayan diğer bir konu ise sözleşmeli yonetici atamalarıdır. Maalesef Sağlık bakanlığında torpili olanlar veya yandaş sendikaya uye olanlar bu makamlara oturtulurken deneyimli ve Liyakatli personel devre dışı bırakılmaktadır. Bu atamalarda liyakat tecrübe ve deneyim gözetilmedigi için bir çok kurumda sıkıntılar ayyuka çıkmıştır.
Sağlıkta yönetim akademileri kurularak lisans mezunu ve sınav yolu ile 2 yıllık yoğun bir eğitim ve yine ösym nin yapacağı yeterlilik sınavı ile yönetici atamaları yapılmalı ve bu soruna kökten çözüm getirilmelidir. En önemli diğer bir konu ise yetkili sendikaların iktidar yanlısı görüntüsü vererek parti teşkilâtları gibi atamalara müdahale ettikleri bilinen bir gerçektir.
Evrensel hukuk sistemi içerisindeki ülkelerde siyasetin yeri ve sendikanın yeri ayrıdır birbirlerinden bağımsız hareket ederler. Siyasî gücü arkasına alan sendikalar çalışanların hür ve özgür iradeleri ile sendikal tercihler yapmaları önündeki en büyük engel oldukları aşikardır. Korku, baskı, adam kayırma ve torpil ile üye çoğunluğuna ulaşanların vicdan muhasebesi yapmalarını, çalışanların tercihlerine ve kararlarına müdahale etmenin büyük bir vebal olduğunu da ayrıca hatırlatmakta fayda vardır.
Turkiyedeki bu yetersiz ve işlevsiz sendikacılığın artık yerini evrensel sendikacılık anlayışına bırakmalarının zamanı gelmiştir. Biz Sağlık-Sen ile bu değişime büyük bir adım atarak sendika arenasına yeni bir ses ve nefes olmayı umud ediyoruz. Tarafımız Meslektaşlarımızdır düsturu ile siyasi ve ideolojiye uzak tarafsız hak ve hakkaniyet içerisinde tek gayemiz sağlık çalışanlarının mali ve özlük haklarını ileriye taşımak olacaktır. Bu çerçevede kurulan sendikamız hızla büyümekte ve sahada karşılığını almaktadır. Tüm sağlık çalışanlarını bu çatıya yeni bir ses ve yeni bir nefes olmaları yolunda davet ediyoruz.
Cihan Tekin /Biz Sağlık-Sen Genel Başkanı
