Norm fazlası öğretmen atamalarında her il kendi kafasına göre takılıyor

18 Ekim 2024 tarihinde yayımlanan Öğretmenlik Mesleği Kanunu (ÖMK) ile yeni bir hukuki çerçeve çizilmiş olmasına rağmen, mevcut düzenlemeler yapılmadan norm fazlası öğretmen atamalarının gerçekleştirilmesinin yanlış olduğu dile getiriliyor. Bu nedenle, yeni yasal duruma uygun atama prosedürlerinin oluşturulması gerektiği vurgulanıyor.

Milli Eğitim Müdürlükleri (valilikler) adeta kendi kurallarını ortaya koyarak süreci işletmeye devam etmektedirler.

Durum öyle bir hal aldı ki bakanlık dahil herkes adeta kafasına göre takılıyor.

Bazı örnekler verecek olursak;
1- Bazı iller duyurularını internet sitelerinde yayımlarken bazıları adeta gizliliği oynuyor.
2- Bazı iller ise duyurularını yayımlamışlar fakat sürece devam ettikleri halde duyurularını kaldırmışlardır.
3- Bazı iller duyurularında sadece ilçe içi resen atamaya yer vermişler
4- Bazı iller ise Şanlıurfa'da olduğu gibi uzaklık gözetilmeksizin il içi resen atamayı yaparak 100 kilometreyi aşan atamalar yapmışlar,
5- Bazı iller (örneğin İzmir) yeni bir yöntem geliştirmiş,
I- ilçe içi tercih,
II- ilçe içi resen,
III- ilçe grubu (Balçovai Bayraklı, Buca, Bornova, Çiğli, Gaziemir, Güzelbahçe, Karabağlar, Karşıyaka, Konak, Narlıdere 'yi bri arada bir ilçe saymış) bu gruplardaki kadrolara tercih alma,
IV- Bu grupta resen
V- İl içinde boş kalan kadrolara tercih alma,
VI- İl içi resen
Şeklinde bir uygulamaya gitmiş,
6- Bazı iller sözleşmeli öğretmenleri de duyuruya koyarken bazıları sözleşmeli öğretmenler için daha sonra duyuru yapacağız demiş.
7- Hepsi de bakanlıkça 26.08.2024 tarihinde yayımlanmış genelgeyi dayanak edinmişler.
8- Bakanlık ise hiçbir düzenleyici işlem yapmıyor.

Şimdi Soralım

- Yapılan farklı uygulamaların her birinin farklı kazananı ve hukuka rağmen kaybedeni olacağı açık. A ilinde kaybeden B ilinde olsa belki de kazanacaktı. Ya da tam tersi.
- Peki MEB'in ülke genelinde birlik sağlamak gibi bir görevi yok mudur? Ülkenin İzmir'inde farklı, İstanbul'unda farklı, Şanlıurfa'sında farklı kural uygulanması da neyin nesi oluyor?

Milli Eğitim Bakanlığı Anayasa ve Kanunların kendisine verdiği yetki doğrultusunda bir an önce düzenleyici işlemlerini yürürlüğe koymalıdır. Gidilen yol doğru değildir. Hukukun gereğine dönülmelidir.

Maksut BALMUK
Öğretmen, Yazar