Yardımcı Hizmetler Sınıfı personeli seslerinin duyulmasını istiyor
Ateş olmayan yerden duman çıkmazmış. Belli ki bu personeller kurumlarında ciddi sorunlar yaşıyor. Bu nedenle 3600 ek gösterge düzenlemesinden umduklarını da bulamayan bu personellerin sorunlarını gündeme getirmeye çalışacağız.
*YHS personeli memur tanımı kapsamına girmez
657 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinde memurun tanımı yapılmıştır. Buna göre memur; mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu kanunun uygulanmasında memur sayılır. Bu tanımlananlar dışındaki kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili olanların da memur sayılacağı ifade edilmiştir.
657 sayılı Kanunun hizmet sınıflarının yer aldığı Yardımcı hizmetler sınıfının tanımında ise memur tanımının kapsamına girmeyen hususlara yer verilmiştir. Hem bunlara memur deyip hem de bunların yaptıkları işleri farklı şekilde açıklamak kendi içerisinde tutarsızlıktır.
Yaptığı işlere göre YHS personeli; kurumlarda her türlü yazı ve dosya dağıtmak ve toplamak, müracaat sahiplerini karşılamak ve yol göstermek; hizmet yerlerini temizleme, aydınlatma ve ısıtma işlerinde çalışmak veya basit iklim rasatlarını yapmak; ilaçlama yapmak veya yaptırmak veya tedavi kurumlarında hastaların ve hastanelerin temizliği ve basit bakımı ile ilgili hizmetleri yapmak veya kurumlarda koruma ve muhafaza hizmetleri gibi ana hizmetlere yardımcı mahiyetteki görevlerde her kurumun özel bünyesine göre ve yine bu mahiyette olmak üzere ihdasına lüzum gördüğü yardımcı hizmetleri ifa ile görevli bulunanlardan 4’üncü maddenin (D) bendinde tanımlananların dışında kalanları kapsamaktadır.
Halbuki YHS personelinin yaptığı işler asli ve sürekli kamu hizmeti olmayıp bunları yapanlar da memur tanımı kapsamına girmemektedir. Dolayısıyla bu hizmet sınıfının kaldırılması ve bunların da sınav sonucuna göre memur tanımına girecek kadrolara geçirilmesi gerekmektedir.
Görüleceği üzere, YHS kapsamındaki personel memur tanımı kapsamına girmemesine rağmen bunlara da Kanunda memur ifadesi kullanılmaktadır. Dolayısıyla YHS kapsamındaki personelin bir an önce memurlar için öngörülen 12 Hizmet Sınıfının arasından çıkarılması ve buradaki personelin de görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavı ile sınıf değiştirmeleri gerekmektedir. Zira bu işleri yapan taşeron işçilerin kadroya geçirilmeleri sonrasında önerimiz daha da önem kazanmıştır.
*YHS personeli niteliklerine uygun işlerde çalışmak istiyor
YHS personeli arasında çok sayıda üniversite ve meslek lisesi mezunu bulunmaktadır. Bunlar haklı olarak görevde yükselme sınavı ile memur olmak istiyorlar. Taşeron işçilerle aynı işi yaptırmak ister istemez bunlarda ciddi rahatsızlık oluşturmaktadır. Aldıkları ücretlerde kamuda çalışan işçilerle karşılaştırıldığında rahatsızlığın boyutu daha da artmaktadır.
Daha önce de sıklıkla ifade ettiğimiz üzere, maalesef kamu personel istihdam stratejisi olmadığı için kamu kurumlarında rasyonel bir insan kaynakları yönetimi yapıldığını söylemek mümkün değildir. Aslında birçok sorunun temelinde de bu politikasızlık yatmaktadır.
YHS devlet memurları için belirlenen 12 Hizmet Sınıfı arasında sayılmıştır. Yani bunların görev tanımları memur için ifade edilen asli ve sürekli kamu hizmeti tanımına girmediği halde bunlar da memur olarak kabul edilmiştir.
Daha önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz üzere, YHS personeli asli ve sürekli kamu hizmeti yapmadığı için bunların memur olarak kabul edilmeleri doğru değildir. Bu çerçevede, kamudaki taşeron işçilerin KHK ile kamu işçisi yapılmasından sonra kamudaki YHS personelinin durumu iyice sıkıntılı olmaya başlamıştır. Öncelikle kanuni düzenleme ile memur tanımının açıklığa kavuşturulması yerinde olacaktır.
*YHS personelinden 1-4 derecede olanlar için 600 puan ek gösterge verilmiştir
Bu sınıfta görev yapanlardan 1-4 derede olanlar için 600 puan ek gösterge verilmektedir. Bu ek göstergenin emekli maaşına yansıması ise 25 yıl için; 600*0,433684*75/100=195,15 TL’dir. Dolayısıyla bunların emekli maaşları da çok düşük olmaktadır. Ancak, bunlara ek ödeme yapılmaktadır. Ayrıca, bunlardan 1-4 dereceden aylık alanlar % 90, 5-7 dereceden aylık alanlar % 80 ve diğer derecelerden aylık alanlar da % 70 oranında ek ödeme almaktadır.
Bu sınıfta görev yapanların görevde yükselme sınavına girerek GİH sınıfına geçmekten başka alternatiflerinin olmadığını düşünüyoruz. Kamu kurumları zaman zaman görevde yükselme sınavı açarak bu sınıfta görev yapan personel sayısını azaltmaya çalışmaktadır.
Şuan emekli olan 1/4 derece ve kademedeki 25 yıl hizmeti olan üniversite mezunu bir YHS personeli 7.941,62 TL emekli maaşı ve 254.539 TL emekli ikramiyesi alabilmektedir. Aynı durumdaki bir memur ise 9.649,9 TL emekli maaşı ve 309.291,84 TL emekli ikramiyesi alabilmektedir. Görüleceği üzere YHS personelinin emekli maaşı alt sınır aylığı olan 7.500 TL’nin 441,62 TL üzerinde kalmıştır. Bu durum ister istemez ciddi bir rahatsızlık oluşturmaktadır.
Bu nedenle 5434 sayılı Kanun’un mülga ek 70’inci maddesinde yer alan oranlar YHS personelinin de dahil olacak şekilde yeniden düzenlenmesi yerinde olacaktır. Ya da bu kapsamdaki personele ek tazminat şeklinde ödeme yapılmalıdır.
Yani YHS personelinin zam, tazminat ve ödenekler ile benzeri ödemeler toplamına karşılık gelmek üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi En Yüksek Devlet Memuru Aylığı (ek gösterge dâhil) brüt tutarının % 40’ına tekabül eden miktarı emeklilik keseneğine ve kurum karşılığına tabi tutulmakta iken bütün gruplar % 15 arttırıldığı için YHS personelinin oranı da % 15 arttırılarak oran % 55 olarak revize edilmişti.
YHS personeli haklı olarak 3600 ek gösterge düzenlemesinden kendilerine de tatmin edici bir pay düşmesini arzu ederken hayal kırıklığına uğradılar. Bunda da haksız değiller.
*Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı ile YHS personeli bitirilmelidir
Şu an kamu kurum ve kuruluşlarında aynı işi hem işçiler, hem taşeron işçi iken kadroya geçirilenler, hem YHS personeli, hem de sözleşmeli destek personeli yapmaktadır. İster istemez bu personeller arasında problemler çıktığına da şahit olunmaktadır. Aynı işi yapıp da farklı statülerde olan ve farklı ücret alan personeller arasında sorun çıkmaması mümkün değildir.
Bunun için yapılacak kapsamlı bir çalışma ile her kurumda görevde yükselme sınavları veya unvan değişikliği sınavları açılmalı ve bu personellerin hizmet sınıfları sınav sonuçlarına göre değiştirilmelidir. Bir daha da YHS kapsamında kamuya personel alımı yapılmayarak bu defter kapatılmalıdır. Bu konuda memur sendikalarına büyük görev düştüğünü ve YHS personelinin sorunlarına ilişkin çalıştaylar yapılarak ciddi bir rapor hazırlanması gerektiğini düşünüyoruz.
Ahmet Ünlü/ Yenişafak