Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı çalışanlarına kadro, TBMM gündeminde
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Derya Yanık tarafından Anayasanın 98'inci ve TBMM İçtüzüğünün 96'ncı ve 99'uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. Ömer Faruk GERGERLİOĞLU /Kocaeli Milletvekili
Tarafıma iletilen bilgide:" Türkiye'de faaliyet gösteren 1000 Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı 10 bin çalışanı işe alınırken, devlet memurlarında aranan genel şartlar yanında, görevin niteliğine göre; 4 yıllık yükseköğrenim, kamu personeli seçme sınavı puanı, yabancı dil ve bilgisayar bilgisi gibi şartlara tabi tutuluyor. Memur gibi işe alman, memur gibi görev yapan ama işçi statüsünde çalışan vakıf görevlileri kadro istiyor. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflannda asli görevler için vakıf müdürü, sosyal yardım ve inceleme görevlisi, muhasebeci, büro görevlisi, yardımcı hizmetli unvanları ile çalışanlar bulunuyor.
Vakıf personeli belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılıyor. Vakıf çalışanları imzaladıkları sözleşme neticesinde de 4857 Sayılı Iş Kanununa tabi olarak çalışıyor. Sosyal güvenlik açısından da SSKTı olarak işçi statüsündeler. Memur gibi iş güvenceleri, memurların yararlandığı sosyal ve mali haklan ve tayin hakları bulunmuyor. Başka bir ilde çalışan hanımla evlenmeleri halinde, memur gibi eş durumundan tayin şansları yok. Ancak çahştıklan vakıf ile gidecekleri vakıf arasında ikili görüşmelerle vakıflara transfer olabiliyorlar.
KAMUBİZ.COM İnstagram KANALI İÇİN TIKLAYINIZ
Böyle bir durumda kıdem tazminatımız iptal oluyor. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı teşvik fonunda toplanan kaynağı, ihtiyaç sahibi vatandaşlara nakdi ve ayni olarak dağıtmak üzere çalışıyor. Vakıflar; illerde vali, ilçelerde kaymakamlann başkanlığında faaliyet gösteriyor. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları; 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu hükümlerine istinaden Kanunun amacına uygun faaliyet ve çalışmalar yapmak ve ihtiyaç sahibi vatandaşlara nakdî ve ajmî yardımda bulunmak üzere her il ve ilçede 1986/11 sayılı Başbakanlık Genelgesi ekinde yer verilen resmi senet ile Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulmuşlardır. 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 3 üncü maddesinde Türk Medeni Kanunu'na göre kurulan Vakıflar "Yeni Vakıf olarak adlandınimıştır. Mezkûr Kanun'un 4 üncü maddesinde Vakıfların özel hukuk tüzel kişiliğine sahip oldukları açıkça hükme bağlanmış olup yetkili karar orgam Mütevelli Heyetidir. Bu açıdan bakıldığı kaynağını devletten almayan, bizim gibi devlet işi yapmayan vakıflardan bir farkımız kalmıyor, yaptığımız işin kamu işi olmasına rağmen kamu kurumu sayılmıyoruz; halbuki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları her kademedeki çahşamyla ihtiyaç sahiplerine asli görevleri kapsamında; gıda, kömür, barmma(Ev yapım-ev onarım) ve parasal yardımlar sağlıyor. Vakıflar bu gibi asli görevleri yanında, mevzuat değiştikçe devletin yüklendiği sosyal sorumluluklarla ilgili faaliyetleri de yürütüyor.
Yaptığımız işlere bakarsak kamu kurumu olduğumuz aşikardır; fakat kamu kurumu sayılmamakta olup bize yön veren yapacağımız işlerin nasıl olmasını gösteren, yaptığımız işlerde logosu olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bizleri kendi çalışanı saymamakta olup; bizim kamu kurumu olduğumuzu görmezlikten gelmektedir. Sorunun kaynağı da biz çalışanlar için budur aslında. Biz çalışanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına yukarıda belirtmiş olduğumuz kamu işlerini yaptığımızdan dolayı kurum olarak kamu tüzel kişiliği statüsünün getirilmesini istiyoruz. Bımun için bizimle ilgili kanun değişikliğinin olması gerektiğini biliyoruz ve sizden isteğimiz Taşeron işçilere bile kadro verilecek bu süreçte, asıl kamu işini yapan kurumumuzun kamu tüzel kişiliği sayılması ve biz çalışanlara da kadro verilmesidir. Yargıtay , istinaf ve yerel mahkemeler sydvlerin kamu kurumu olduğuna karar vermesine rağmen aile bakanlığı kabul etmemektedir Saygılarımızla arz ederiz. Ayrıca şu an sydv çalışanları ev ev dolaştırılıyor tüm ülkede." ifadeleri yer almıştır.
Bu bağlamda;
1) Yukarıda bahsi geçen iddialar doğru mudur?
2) Eğer bu iddialar doğruysa konu ile ilgili bakanbğımzm yapmış olduğu çalışmalar var mıdır? Varsa bunlar nelerdir?
3) Bakanlığınıza bu ve benzer konular ile ilgili şikayetler iletilmiş midir?
4) Önergenin yazıldığı tarih itibariyle sözleşmeli istihdam edilen personel sayısı kaçtır?
5) Son 5 yılda bakanlığımzda sözleşmeli istihdam edilen personel sayısı kaçtır?
WhatsApp Grubumuz İçin TIKLAYINIZ