Memurların Beklentileri “Maalesef” Karşılanamadı
Başkan Yardımcısı YENER “seçim öncesinde bir zam beklentisine girildiğini, 1 Mayıs’ta yandaş/sarı sendikanın kongresinde konuşacak olan Cumhurbaşkanının zam konusunda bir açıklama yapacağı yönünde sürekli haberler yaptırılarak ekonomik olarak zaten zor durumda olan memurların boş yere umutlandırıldıklarını” belirtti.
Seçim öncesi herkese müjde, memura erteleme.
Eğitim Gücü Sen Denizli İl Başkan Yardımcısı Ali YENER açıklamasının devamında; “Cumhurbaşkanı memuru enflasyona ezdirmeyeceklerini, temmuzda enflasyon farkının yanında refah payı verecekleri bir düzenleme yapacaklarını söyledi. Yani “memura zam yok” dedi. Seçim öncesi herkese müjde verilirken, memura seçim sonrasını işaret etti. Hem de nerede dedi bunu? Memur-Sen’in kongresinde! Memurların temsil edildiği yerde. Hem de yetkili ama etkisizlerin avuçları kızarana kadar alkışlayarak.
Yine alkışladılar.
“Daha neyi alkışlıyorsunuz? Memur açlık sınırına yaklaşmış. 12 bin maaş alıyor ancak maaşlarının en az yarısı kiralarla karşılaşıyorlar. Temel gıda fiyatları almış başını gitmiş, alışveriş listeleri her ay azalıyor. Memur bir ay aldığını ertesi ay aynı fiyata alamıyor. Temel ihtiyaçlarını karşılama derdine düşmüş. Memur maaşları asgari ücrete eşitlenmek üzere. Memurların kredi kartları patladı, eksi bakiyeler her geçen gün artıyor. Memur yaşamını sürdürmek için borçlanmak zorunda kalıyor. Memurun bu düştüğü vaziyeti mi alkışlıyorsunuz?
İşveren Malum-Senle gurur duyuyormuş.
WhatsApp Grubumuz İçin TIKLAYINIZ
E haklı. Kim yapar bunu bu devirde? Sen yüzbinlerce üyenin aidatını al, hem de hakkınızı savunacağını iddia ederek al, refah içinde yaşa, aldığın maaşı söylemeye dilin varmasın, soranı ihraç et, memura verilen zamlara “bu kadarına ne gerek var” dercesine hareket et, memurları geçim derdine düşür. Yani sizinle değil de “sürekli memur geçim derdinde” diye haykıran Eğitim Gücü Sendikasıyla mı gurur duyacak?
İlahi Ali Bey sen bu memurlara bir daha yaşanır mı bilinmez ne zam pazarlıkları gösterdin.
Öyle zam pazarlıklarınız oldu ki; istediğiniz zam oranından hükümet utanıp %2 daha vermişti. Sendikacılıkta böyle şeylere pek rastlanmaz. Üyelerinin yani memurların refah düzeyi maaş için, özlük haklarının iyileşmesi için mücadele eder sendikalar. Peki siz naptınız “Ey yetkili ama etkisizler”? Masalarda memurları yok saydınız.
Eğitim çalışanlarının maaşını artıran artırana ama aslolan bordroda yazandır.
Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası Denizli Şubesi Teşkilatlanmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Pamukkale İlçe Temsilcisi Ali YENER açıklamasına; “son günlerde eğitim çalışanlarının maaşlarına yönelik söylemleri de değerlendirdi. Çalışma Bakanı Vedat BİLGİN 20 bin dedi, Cumhurbaşkanı 25 bin dedi, Milli Eğitim Bakanı “Cumhurbaşkanımızın dediği gibi en kötü eğitim çalışanının maaşı 20 binin üstünde.” Dedi. Peki eğitim çalışanının maaşı ne kadar? İddia edildiği gibi başöğretmen unvanı olsa da öğretmen maaşı çocuk, aile yardımı vs dahil 25 bin değil, 19 bin lira. Uzman öğretmen maaşı 16800 lira civarındadır. Bu unvanlara sahip olmayan öğretmenlerin maaşı 13 bin liradır. Ve KBS başvuruları sırasında bizzat bakanın verdiği rakamlara göre öğretmenlerin yarısı, 650 bin öğretmen unvan alamadı. Peki ya diğer eğitim çalışanları yani öğretmen dışında olanlar, onlarda kariyer basamağı da yok. Dolayısıyla maaşları 13 bin lira civarında. Yoksulluk sınırının 31 bin TL, açlık sınırının 9100 (?) lira olduğu ülkemizde eğitim çalışanı 13 bin lira maaş alıyor. Ocak ayından birkaç ay sonra maaşların vergi dilimine girmesini de hesaba katarsak bu rakam aydan aya daha da düşmektedir ve bu maaşlar da enflasyonun yükselmesiyle günden güne eriyor.
Eğitim çalışanlarına eksik maaş mı yatıyor?
Bordrolarda biz bu rakamları görüyoruz. Hesaplarımıza da bu miktarlar yatıyor. Bir ülkenin bakanları, Cumhurbaşkanı ne diyorsa odur. O zaman eğitim çalışanlarının maaşları eksik yatırılıyor. Düzeltilmesini talep ediyoruz.. Çok bir şey istemiyoruz, sadece eğitim çalışanlarının maaşları yoksulluk sınırına çıkartılmasını istiyoruz.
Siz bakmayın Ali Yalçın Bey’in alkışlamasına, teşekkür etmesine, ve “Beklentimizi karşıladı” demesine, vahim bir tablo var karşımızda.
Bakanlar, Cumhurbaşkanının dediği gibi eğitim çalışanlarının maaşlarının en kötü 20 bin olsun. Yoksulluk sınırı 31 bin iken 20 bin de geçim derdine çözüm değildir.
Eğitim Gücü Sendikası olarak 2 Temmuz 2022 ’de Ulus’ta Basın Açıklaması yaptık ve memura en az yoksulluk düzeyi maaş talep ettik. Bunu dile getiren ilk sendikaydık. Memur için gelecek günlerin ekonomik açıdan zor olacağını söyledik. Dediğimiz günlere geldik. Memur maaşları açlık sınırına dayandı. 28 Ekim 2022 İzmir Gündoğdu Meydanı’nın da, 29 Aralık 2022’de tüm il merkezlerinde basın açıklamaları yaparak vergi diliminin sabitlenmesini, maaş zammının en azından yoksulluk sınırında yapılmasını istedik.
3 Ocak’ta memura verilecek zam açıklanacaktı. 2 Ocak’ta tepki olarak iş bırakma eylemi yaptık, tek sendika olarak. Ardından verilen zamma tepki olarak 9 ve 12 Ocak’ta tekrar iş bırakma eylemi yaptık.” Diyerek devam etti.
Günümüzde memurlar hiçbir şeyden çekmedi sarı sendikalardan çektiği kadar.
Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası Denizli Şubesi Teşkilatlanmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Pamukkale İlçe Temsilcisi Ali YENER açıklamasını; “Sarı, hükümetlerin sendikasının rengidir. Bugün Ali Bey, yarın hükümet değişince X Bey olacak. Onlar HÜKÜMET BEYİ oldukça memur mağdur olacaktır. İşte sendikacılıkta apolitik-siyaset üstü olmak bu yüzden önemli. Her devirde sadece memur diyebilecek, öğretmen diyebilecek bir sendika ihtiyacından doğan Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası olarak özgür mücadelemizi sonuna kadar sürdürmeye devam edeceğiz.” Diyerek sonlandırdı.
Ali YENER
EĞİTİM GÜCÜ SEN
PAMUKKALE İLÇE TEMSİLCİSİ