'Memur-Sen, toplu iş sözleşmelerinde kamu çalışanlarını yoksullaştırdı'

'Memur-Sen, toplu iş sözleşmelerinde kamu çalışanlarını yoksullaştırdı'
On yılın ortaya çıkardığı sonuç, Memur-Sen yetkililiğindeki toplu iş sözleşmelerinin kamu çalışanlarını yoksullaştırdığıdır.

2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğinin ardından 2012 Nisan’ında birçok maddesinde değişiklikler yapılan 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu çerçevesinde, kamu çalışanlarının mali ve sosyal hakları sınırlılığında on yıl içerisinde altı defa toplu sözleşme masası kuruldu. Bu altı toplu sözleşmede, 2012’deki değişikliklerden birinin sonucu olarak; üye sayısı en fazla olan konfederasyon tüm yetkiyi alarak bütün memurlar adına imza atmış oldu. Bu yasa değişikliğinden gayet memnun; AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bugüne üye sayısını 26 kat artırmış olan Memur-Sen, yetkili konfederasyon olarak da bu on yıl içinde 515 bin olan üye sayısını iki katına çıkararak 1 milyonun üstüne taşımış oldu.

Peki, bu on yılda kurulan TİS masalarının başarısı bakımından memur maaşlarındaki ücret artış oranına baktığımızda ne görüyoruz?

Memurlar resmi TÜFE kadar bile artış alamamış ve memur maaşları enflasyonun dahi altında kalmış (En düşük ve ortalama memur maaşları sırasıyla yüzde 474 ve yüzde 477 artmış. TÜFE 2011 Aralık–2022 Haziran arasında yüzde 487 artarken, gıda enflasyonu yüzde 610 oranında artmış. KESK Toplu Sözleşme Sistemi, Açmazlar, Sorunlar ve Çözüm yayını). Oldukça önemli ve vahim bir gösterge olarak kamu veya özel tüm emek gelirlerinde olduğu gibi memur maaşları da asgari ücrete yaklaşmış oldu. On yılın ortaya çıkardığı sonuç, Memur-Sen yetkililiğindeki toplu iş sözleşmelerinin kamu çalışanlarını yoksullaştırdığıdır.

Vergilerimizi harcayıp hesap vermeyen, vergi aflarıyla çalıştırdığı asgari ücretli kadar bile vergi ödemeyen şirketler; yol, köprü, orman, tarım alanı gibi kamu ihaleleri ile zengin olanlar ile aynı taraf olmanın adıdır Memur-Sen. 

Kök ücretine yüzde 17,55 oranında zam ve bundan sonraki maaş zamlarında, emekli maaş ve ikramiyesinde etkisi olmayacak, işçilerin kıdem tazminatı tavan hesabında dikkate alınmayacak, enflasyonist ortamda hızla eriyecek olan bir ilave artış ile bizlere sadece her gün katlanan rakamlar karşısında ekonomik zorluklar getirmekten ibaret değil.

Büro Emekçileri Sendikasının (BES) araştırmasına göre, büyükşehirlerde emekçiler ev kiralarını karşılamak için maaşlarının yüzde 55’ini vermek zorunda kalıyor. Bahçeşehir Üniversitesi Toplumsal Araştırmalar Merkezi raporuna göre, yıllık kira artış oranı İstanbul’da yüzde 109,7, Ankara’da yüzde 187,5, İzmir’de ise yüzde 146,6 olmuştur. Kira artışının ülke genelindeki ortalaması ise yüzde 110,8’dir.

Ve artık değiştirme günü değil mi?

Arzu ŞİMŞEK
Eğitim Sen Genel TİS ve Hukuk Sekreteri

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan kamubiz.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
1 Yorum