Kamu şefleri 3600 ek gösterge dışında tutuldu! Mağduriyet giderilsin
3600 ek gösterge TBMM’de kabul edildikten sonra Resmi Gazete’de yayımlanarak yasalaştı fakat 3600 ek gösterge düzenlemesi 1 Ocak 2023 tarihi itibariyle yürürlüğe girerek uygulanacak.
Öğretmen, polis, hemşire, din görevlileri ve birçok memurun maaşını etkileyecek 3600 ek gösterge düzenlemesi yeni mağduriyetler de oluşturmaya başladı.
KAMU ŞEFLERİ 3600 EK GÖSTERGE İÇİN HAK ARAYIŞINA GİRDİ
Devlette “Genel İdare Hizmetleri” içinde yer alan memur gruplarından birisi olan ve “Yönetim Hizmetleri”ni yerine getiren on binlerce şef, kendilerine verilmeyen 3600 ek gösterge için hak arayışına girdi.
3600 ek gösterge düzenlemesi 5,3 milyon memur ve memur emeklisini kapsıyor. Düzenlemeyle ek gösterge sistemi, memurların kadro unvanı/derecesi, hizmet sınıfı, görevin önemi, sorumluluk düzeyi, hiyerarşik konumu ve eğitim durumu esas alınarak belirlendi fakat söz konusu düzenlemede, kamuda çalışan şeflere yer verilmedi.
Kamu kurumlarındaki işleyişi bilen şefler, kendilerine verilmeyen 3600 ek gösterge konusundaki bu yanlıştan ‘derhal’ dönülmesini bekliyor.
Kamu şefleri, kamuda çalışma barışının bozulmaması adına mutlaka kendilerine 3600 ek gösterge verilmesini, verilmediği takdirde tamamen şeflik unvanının itibarsızlaştırılarak, haksızlığa uğramış olacağını dillendiriyor.
KAMUBİZ.COM İnstagram KANALI İÇİN TIKLAYINIZ
KAMU ŞEFLERİ 3600 EK GÖSTERGE DIŞINDA BIRAKILDI
Kamu Şefleri Platformu Sözcüsü Celal Sezer, dün katıldığı tvDEN yayınında yaşadıkları mağduriyetleri dile getirdi. Sözcü Celal Sezer, şunları kaydetti:
“Sayın Cumhurbaşkanı 2018 yılı seçim döneminde imamlara, din görevlilerine, hemşirelere, polislere ve öğretmenlere yönelik 3600 ek gösterge verileceğine dair bir taahhütü oldu. Bu geçtiğimiz temmuz ayının başında hayata geçti. Ancak hayata geçirilirken sadece bu kesimle kalınmadı. Zikredilenler arasında şube müdürleri, saymalar, bekçiler, kayyımlar yoktu. Epeyce bir kesim bu açıklamanın içerisinde yoktu. Ancak sonradan baktık ki önergelerle, bizim astımız durumundaki birçok kesime 3600 ek gösterge verildi. Şef olabilmek için 2 yıl sayman veya sayman yardımcısı olma şartı getirilirken, bizim astımız durumunda şef olabilmek için o şartı tamamlaması gerekirken o şartı tamamlayan daha doğrusu sayman ve sayman yardımcısına 3600 ek gösterge verildi ancak kamu şefleri maalesef kapsam dışında bırakıldı.
Yine din görevlileri açısından baktığımız zaman imam, müezzin, kuran kursu öğreticisi hiyerarşik sistemde şefin altında, bunlara 3600 ek gösterge verildi. Kayyım dediğimiz, cami temizliği yapan arkadaşlarımıza verildi. Yani kurumlardaki hizmetlerinin karşılığı olan kayyım bunu aldı. Polisi anladık ancak polisle birlikte gece bekçisine bu verildi. Evet düşününüz yani kurumların bu hiyerarşik yapı içerisindeki birlik beraberliğini sağlayan işleyişin adeta lokomotifi durumunda olan kamu şefleri maalesef bu kapsamın dışında bırakıldı. Sitemimiz bundandır.
Biz bunu unutulmuşluk olarak değerlendiriyoruz. Çünkü bizim şef olabilme şartlarımızda ast noktasında kişilere bu verilirken veya sınıfa, zümreye verilirken üstü durumundaki o amiri durumundaki yöneticisi durumundaki kamu şeflerinin devre dışında kalmış olmasını tabii ki biz unutmuşluk olarak değerlendiriyoruz.”
MAĞDUR OLAN KAMU ŞEFLERİ 3600 EK GÖSTERGE İSTİYOR
Celal Sezer, mağduriyetlerinin çözümüne dair ise şunları söyledi:
“2 yol var. Personel kanunları, torba yasaları geliyor. Mecliste Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin bununla ilgili defaatle açıklamaları oldu ve bundan sonra gelecek yasa ve tekliflerinin de torba yasası şeklinde geleceğini biliyoruz, görüyoruz. Bu torba yasanın herhangi birinde bir ek maddeyle bu telafi edilebilir. Aynı zamanda çıkan bu 3600 ek gösterge düzenlemesinde Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kararname çıkarma yetkisi verilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız takdir ederlerse bir küçük kararname ile de bu giderilebilir diye düşünüyoruz. Bir torba yasaya da küçük bir madde eklemek suretiyle bu hakkımız telafi edilebilir. Biz bununla ilgili sosyal medyada özellikle etiket çalışmalarımız söz konusu. Bununla birlikte Ankara’da gerek siyaset gerekse bürokrasi kesiminde girişimlerimiz söz konusu oldu, bunlar devam ediyor. Bizim, iktidar kanadı da olmak üzere haklı olduğumuzu ifade ediyorlar ancak çözüm noktasında sessiz kalıyorlar, inşallah bu sessizlik bizim hayrımıza sonuçlanır diye bekliyoruz. Unutulmaması gereken kesimiz… Unutulmasının sebebi de sanıyorum biz şefler sessiz, sakin, kendini ön plana çıkarmayan böyle bir iştiyakı olmayan kesimiz. Kurumlarımızın adeta görünmez kahramanıyız. Biz sesimizi saygı içerisinde devlet terbiyesi, devlet ciddiyeti içerisinde yükselterek biz de buradayız diyoruz. Yani bu mağduriyetin bir an önce giderilmesini bekliyoruz.”
EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET BÜTÜN KURUMLARA UYGULANMALIDIR
Kamu şefleri olarak sadece 3600 ek gösterge konusunda mağduriyetlerinin olmadığını vurgulayan Sezer, “Bizim bir diğer mağduriyetimiz de 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, eşit işe eşit ücret diye çıkarıldı. Bu kanun hükmünde kararname çıkartılırken, kurumlar arasında farklılıklar var. Bir memur, bir A kurumundaysa farklı maaş alıyor. B kurumda aynı işi yapan farklı maaş alıyor. Ancak bu düzenleme yapılırken mesela Milli Eğitim Bakanlığında şeflik yapan arkadaşlarımız haftada 15 saat ek ders ücreti alıyorlardı. Bu kanun hükmünde kararname çerçevesinde bu ek dersleri kaldırıldı. Buradan bu arkadaşlarımızın yaklaşık 2200 TL gibi bir kaybı oldu ama bununla birlikte Adalet Bakanlığındaki şef arkadaşlarımızın tazminat oranları yükseltildi. Yani normalde biz 70 puan tazminat oranı alırken bu arkadaşlarımızın tazminat oranları 120’ye çıkartıldı. Biz bu arkadaşlarımız neden 120 alıyor diye şikayetçi değiliz ancak aynı işi yapan aynı kategoride olan aynı mesleği yapan arkadaşları olarak, birisi bizden 2000-2500 TL gibi bir miktar fazla alırken diğer kurumlardaki arkadaşlarımız bunu daha az alıyor ve burada ciddi bir mağduriyet var. Eğer bu 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uygulanacaksa bütün kurumlara uygulanmalı, Bütün kesimlere uygulanmalı. Dolayısıyla burada da bizim ciddi anlamda bir mağduriyetimiz söz konusu.” diye konuştu.
VHKİ, HİZMETLİ, ŞOFÖR, DİN VE EĞİTİM HİZMETLERİ UZMANLARINA 3600 EK GÖSTERGE VERİLMELİDİR
Mağduriyet ve sorunlarının sadece kendileriyle sınırlı olmadığını dillendiren Kamu Şefleri Platformu Sözcüsü Celal Sezer, “Taşradaki Diyanet İşleri Başkanlığı personelinin, idari mekanizmasında çalışan memur, Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni, hizmetli, şoför müktesebatında imamlık, müezzinlik, vardır. Her bir personelimiz cami kökenlidir. İhtiyaç olduğunda bu idari personel dediğimiz kesim de camide aktif olarak görev yapmaktadır. Bir camide görevli yoksa biz bunu müftülük içerisinde personeli oraya görevlendirmekteyiz. Her birimiz camiye gittiğimizde mihrabı, minberi doldururuz, oraları boş bırakmayız. Yani her ne kadar idari mekanizmada görev olsa da pratikte din görevlisi sıfatı devam etmektedir. Dolayısıyla diyanet çalışanlarının da ayrıca bu noktada bir beklentisi var. Bu kapsamda değerlendirmemiz gerekiyor diye bir beklentileri var. Onlar da 3600 ek göstergeden istifade edemiyor. Kurumların yükünü çeken veri hazırlama işletmeni arkadaşlarımızı devre dışı bırakmaları, hatta idari kadronun içerisinde din hizmetleri uzmanlarımız, eğitim uzmanlarımız var. Bu uzmanlarımız da bu kapsamın dışında tutuldu. Dolayısıyla burada bir düzenleme yaparken farklı mağduriyetlere de sebep olunmuş oldu. Dolayısıyla bunun bir an önce düzeltilmesini bekliyoruz.” dedi.
milligazete
WhatsApp Grubumuz İçin TIKLAYINIZ