Hükümet 7. dönem toplu sözleşmede farklı bir yöntem uyguluyor!
Komisyon çalışmalarında, yetkili sendikalar ve bakanlık yetkililerinin çalışmaları sonucunda ortaya çıkan raporlara göre teklifler müzakere edilmeye başlanmıştı.
Çeşitli kaynaklarından edindiğimiz bilgiye göre kamu işvereni bu toplu sözleşmede farklı bir yöntem uyguluyor ve mevcut geleneğin dışına çıkmış görünüyor.
Kamu işverenin uyguladığı yeni yöntemi Memur-Sen Toplu Sözleşmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul'a sorduk.
Instagram sayfamızı takip etmek için tıklayınız
"Doğrudur. Bu toplu sözleşmede farklı bir uygulamayla karşılaştık" diyerek duyumlarımızı doğrulayan Hacı Bayram Tonbul, teamüllerin uygulanmadığını ifade ederek "2 - 5 Ağustos arası ön müzakere ile 967 teklif tasnif edildi. Takvime göre 9 - 12 Ağustos arasında hizmet kollarının müzakeresinin yapılması gerekiyordu. Müzakere ne demek? Karşılıklı pazarlık ve istişare demek. Pazarlık demek teklifinize karşı bir teklif verilmesi, tartışarak arayı bulmak demek. Biz önceki dönemdeki 6 Toplu Sözleşmede istisnasız bunu böyle yaptık ve masanın teamülü bu oldu. Dolayısıyla müzakere aşamasında yapılması gereken bellidir. Bizim teklifimize karşı Kamu İşvereninin teklifle gelmesi ve bunun üzerinden değerlendirilip tartışılmasıdır. Ancak ne yazık ki şu ana kadar yapılan emek tarafının mücadelesi, işveren tarafının ise sadece kendi ifadeleriyle değerlendirmesidir." diye konuştu.
Toplu Sözleşmede özellikle hizmet kolları müzakerelerinin olması gerekenden farklı bir şekilde gerçekleştiğini söyleyen Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Tonbul, "Her dönem farklı Bakanların ve farklı İşveren Heyetlerinin 'yoğurdu farklı yeme' usulüyle karşı karşıya kalıyoruz. Bu sene diğer dönemlerden farklı olarak kamu işveren tarafı maddeler üzerinde müzakere yapmayı değil gerekçeleriyle birlikte teklifleri dinleyerek Hizmet Kolu müzakerelerine ayrılan süreyi doldurmayı seçti. Şu anki durumu özetlemek gerekirse; önce maddeleri tasnif ettik, müzakere aşamasına gelince ise tek taraflı mücadele verdik sanki. Kamu işvereni ne hayır ne de evet diyor. Siz tüm gerekçeleri ile sunumunuzu yaptın biz daha sonra teklifle geleceğiz diyor. Bu yeni uygulamaya yönelik çekincelerimizi ifade ettik. Sendikalarımız da yeni yönteme tepkili" ifadelerini kullandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın toplu sözleşmeyle ilgili ifadelerini önemli bulduğunu da belirten Tonbul, "Sayın Bakanın iyi niyetini görüyoruz ve müzakere aşamasında ifade ettiği güven teminatını önemli buluyoruz. 'Toplantı tutanağını değil sözümüzün güvenini esas alın' dediler. Bu güveni boşa çıkarmayacaklarını düşünüyorum. .Sayın Bakan; "sizler sosyal taraf değil bizim için masanın sosyal ortağısınız." dedi.
14 Ağustos'ta Teklif Gelmemesi Güven Bunalımı Oluşturur
WhatsApp Grubumuz İçin TIKLAYINIZ
1 Ağustos'ta belirlenen çalışma takvimine göre 14 Ağustos pazartesi günü hükümetin kamu görevlileri için ilk zam teklifini sunması bekleniyor.
"14 Ağustos'ta teklif gelmezse ne olur" diye sorduğumuz soruya; "14 Ağustos'ta teklifle gelinmez ise hem masada hem de sahada bir güven bunalımı oluşur" diyen Hacı Bayram Tonbul, "Sayın Bakan'ın emeği önceleyen ve sözleşmede uzlaşıyı önemseyen tavrını değerli buluyoruz. Sayın Bakan'ın ifadeleri masaya güven verirken sendikalarımızın kaygılarına güvence olmuştur. Pazartesi teklif gelecektir diye düşünüyor ve tersini düşünmek istemiyoruz" dedi.
Tonbul; "Pazartesi günü gelen teklifin güveni boşa çıkarmayacak şekilde olacağını umut ediyor, hemen akabinde hizmet kollarının tam müzakeresi için bir araya gelinmesini bekliyoruz. Çünkü müzakere aşamasında tepkiyi bertaraf için verilen söz ve temin edilen güven ortamı Pazartesi günü gelecek teklifle pekişecektir ve yeni bir süreci başlatacaktır. " diye konuştu.