Bakan, bürokratları hakkında suç duyurusunda bulundu!
Bürokrasi tarihine geçen suç duyurusu, Ankara gündemine bomba gibi düştü. Kirişci’nin, birlikte görev yaptığı Orman Genel Müdürü ve Atatürk Orman Çiftliği müdürü ile ilgili olarak Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’na soruşturma izni vermesi ve ardından ağır suçlamalarla cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması, Tarım Bakanlığı’nda yaşanan iç çekişmenin ve hesaplaşmanın hangi boyutlara geldiğini gözler önüne serdi.
SUÇ DUYURUSUNUN GEREKÇESİ DE PES DEDİRTTİ!
Haklarında soruşturma izni verilen ve ardından savcılığa suç duyurusunda bulunulan üst düzey bürokratlarla ilgili gerekçe de pes dedirtti. Bakanlıkta kamu malını zarara uğratan yolsuzluklarla ilgili hiçbir işlem yapılmazken, TİGEM’de görevden alınan iki daire başkanının adli yargıda görülmesi gereken bir konuda, Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’nın geniş kapsamlı bir soruşturma başlatması ve ardından kapsamlı bir dosya ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunması, bakanlıkta yaşanan derin iç hesaplaşmayı gözler önüne serdi.
SKANDAL İÇ HESAPLAŞMANIN PERDE ARKASI!
TİGEM eski Genel Müdürü Ayşin Işıkgece’nin genel müdürlüğü döneminde görevden alınan TİGEM Daire başkanları Ergün Erol ile Mehmet Çeter, kendilerinin hukuksuz bir şekilde görevden alındıkları ve mahkeme kararlarını da uygulamadıkları gerekçesiyle dönemin TİGEM Genel Müdür, genel müdür yardımcıları ve TİGEM Yönetim Kurulu üyeleri hakkında soruşturma yapılması talebiyle Tarım ve Orman Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’na başvuruda bulundu.
BELGELİ YOLSUZLUKLARLA İLGİLİ HİÇBİR İŞLEM YAPMAYAN BAKANLIK, İKİ DAİRE BAŞKANI İÇİN HAREKETE GEÇTİ!
Yapılan başvuru üzerine Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı, Bakan Kirişci’den halen görevde bulunan ve görevlerinden ayrılan TİGEM genel müdür, genel müdür yardımcıları ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkında 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanun çerçevesinde inceleme talebinde bulundu. Kirişci, 12 Aralık 2022’de Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’na ön inceleme yetkisi verdi.
TİGEM’DE 8 ÜST DÜZEY BÜROKRAT, BİRLİKTE ÇALIŞMAK İSTEMEDİKLERİ İKİ DAİRE BAŞKANINI GÖREVDEN ALDIKLARI İÇİN SUÇLU BULUNDU!
Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı, Bakan Kirişci’den aldığı soruşturma izni ile yaptığı incelemede; TİGEM eski Yönetim Kurulu başkan ve genel müdürlerinden Ayşe Ayşin Işıkgece, Sait Kocabay, yönetim kurulu üyeleri Bekir Karacabey, Yener Yıldırım, Müslüm Beyazgül, genel müdür yardımcıları Ertuğrul Anbar, Ali Osman Kıyak ve İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanı Ayfer Erdem’i suçlu bularak Bakan Kirişci’den haklarında soruşturma izni verilmesini talep etti. Kirişci de 4 Ocak’ta soruşturma iznini vererek, söz konusu yöneticiler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.
SUÇ DUYURUSUNDAKİ SUÇLAMALAR DİKKAT ÇEKTİ!
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusunda, söz konusu yöneticilerin; personele hakkaniyet ve eşitlik içerisinde davranılmaması, yargı kararlarının etkisiz kılınması, psikolojik taciz (mobbing) ve yargı mercilerine yanıltıcı bilgi verilmesi gibi ağır suçlarla suçlanması dikkat çekti.
İÇ HESAPLAŞMANIN BAKAN ELİYLE YAPILMASI, ÇÜRÜMÜŞLÜĞÜN GELDİĞİ NOKTAYI GÖSTERİYOR!
Bürokrasi tarihinde bir ilk olan suç duyurusu, Tarım Bakanlığı’ndaki büyük hesaplaşmayı ve bu hesaplaşmanın da Bakan eliyle yapılması bakanlıktaki çürümüşlüğü gözler önüne serdi. Normalde her bakan, genel müdür değişiminde bütün kurumlarda rutin görevden almalar yaşanırken, görevden alınan memurların hak kaybına yönelik hukuki mücadeleleri de idari mahkemeler üzerinden yapılıyor. Ancak bu olayda Bakan Kirişci’nin izni ile Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı üzerinden bir süreç yönetilmesi ve bu iç hesaplaşmada orman genel müdürü gibi halen görevde bulunan üst düzey bürokratların da bulunması tam bir skandal olarak değerlendiriliyor.
ET VE SÜTTE YAŞANAN KRİZE POLİTİKA ÜRETMEK YERİNE KOLTUK KAVGASINA DÜŞTÜLER!
Türkiye, özellikle son dönemde et ve sütte büyük bir kriz yaşarken, Tarım Bakanlığı’nın asıl bu sorunlara odaklanarak üretime yönelik politika belirlemesi gerekirken, asli görevini bir tarafa bırakarak, bütün enerjisini iç hesaplaşmada kullanması, 85 milyonun gıda güvenliğinin de nasıl tehlikeye atıldığını gözler önüne seriyor.
Sadettin İNAN / Milli Gazete