Türk Eğitim Sen Sözleşmeli Öğretmenlerle İlgili Hukuki Kazanımları Yayımladı
Sözleşmeli Öğretmenlerle İlgili Bugüne Kadar Yaptığımız Çalışmalar ve Kazanımlarımız
Türk Eğitim-Sen sözleşmelilikle uzun yıllardır mücadele etmektedir. Sözleşmeliliğin kaldırılması için basın açıklamaları, eylemler yapan, onların sorunlarının her fırsatta kamuoyu gündeminde yer almasını sağlayan, sözleşmeliliğin kölelik olduğunu, sözleşmeli öğretmenlik uygulaması ile verim sağlanamadığını, bununla birlikte aile bütünlüğünün bozulduğunu vurgulayan sendikamız, aynı zamanda sözleşmelilik uygulamasını defalarca yargıya taşımıştır.
Şöyle ki;
Hatırlarsanız, 2005 yılında Kısmi Zamanlı Geçici Sözleşmeli Öğreticilik uygulaması getirilmişti. Bu uygulamaya dava açmış ve iptal ettirmiştik. Yargı Kısmı Zamanlı Geçici Sözleşmeli Öğreticiliği iptal edince 4/B sözleşmeli öğretmenlik uygulaması getirildi.
Ankara 7. İdare Mahkemesi’nde kazandığımız 2009/1780 karar nolu dava neticesinde, 4-C statüsünde çalışan sözleşmelilerin de sendikalı olabilmelerini sağladık.
Sözleşmelilerin eş durumu nakillerine sınırlama getirilemeyeceğine dair onlarca mahkeme kararları aldık. (Örneğin; Tekirdağ İdare Mahkemesinin 2010/906 Esas Numaralı kararı)
1-5 Kasım 2010 Tarihinde düzenlenen 18 Milli Eğitim Şurası’nda bütün eğitim çalışanlarının sözleşmeli statüye geçirilmesine yönelik kabul edilen teklifi en sert karşı duruşu sergileyerek kararı geri çektirdik.
Danıştay 12. Dairesi nezdinde açtığımız davada; 25.10.2010 tarihinde çıkan mahkeme kararında; sözleşmeli öğretmen olarak görevlendirilip de görevine başlayıp belirli bir süre çalışıp ayrılanlar yönünden Milli Eğitim Bakanlığının 1 yıl süre ile kadrolu öğretmen olarak atanma yasağı getirmesi hukuka uygun bulunmadığına dair hukuki kazanım elde ettik.
Açtığımız dava neticesinde, Danıştay 12. Daire’nin 17.06.2011 tarihli kararı ile; sözleşme dönemi içerisinde kesintisiz üç gün ve toplamda 10 gün süreyle işe gelemeyenlerin sözleşmelerinin feshedileceğine dair ibarenin yürütmesini durdurttuk.
Türk Eğitim-Sen olarak 4/B’li Öğretmenliğin kaldırılması için ciddi eylemlere imza atılmıştır. Yürüyüş ve Mitingler düzenlenmiştir. Bu mücadele neticesinde tüm sözleşmeli öğretmenler 04.06.2011 tarih ve 27954 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 632 sayılı Kanun Hükmümde Kararname ile kadroya geçirilmiştir. “KAMU HİZMETLERİNİN DAHA ETKİLİ, VERİMLİ VE HIZLI BİR ŞEKİLDE YÜRÜTÜLMESİNİ SAĞLAMAK VE ÇALIŞMALARDA ETKİNLİĞİ ARTIRMAK” gerekçesiyle sözleşmeli öğretmenler kadroya alınmıştır
MEB Bakanı Nimet ÇUBUKÇU’nun 24 Haziran 2009 tarihinde sözleşmeli öğretmenlere verdiği kadro sözünün 502.gününde Milli Eğitim Bakanlığı önünde ‘’yaş pasta kesme’’ eylemi yaptık.
13 Mart 2010 Tarihinde Ankara Sıhhıye’de Cumhuriyet tarihinin en büyük eğitim çalışanları eylemini gerçekleştirdik. Bu büyük yürüyüş ve mitingimizde Sözleşmeli köleliğin bir an önce sona erdirilmesini ve bütün çalışanların kadrolu olmasını talep ettik.
Ayrıca; 16 Nisan 2011 Tarihinde Ankara Sıhhıye’de Türkiye Kamu-Sen önderliğinde “Güvencesiz ve Kuralsız Çalışmaya Hayır” adıyla, sözleşmeli köleliğe ve taşeronlaşmaya hayır demek için miting düzenledik.
Sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi için çok sayıda TV programları ve basın açıklamaları yapılmıştır.
Sözleşmeli Öğretmen İstihdamına İlişkin Yönetmeliğin muhtelif maddelerine karşı açtığımız davada; sözlü sınav konularının ağırlıkları ile ilgili madde ve Sözleşmeli öğretmenlerin görev yaptığı il içinde alanında ihtiyaç bulunmaması durumunda sözleşmesinin feshedilebileceğine ilişkin düzenlemenin 14.09.2017 tarihli İDDK kararı ile yürütmesini durdurttuk. Ayrıca bu düzenlemelerin mahkeme kararı ile iptalini de sağladık.
Sözleşmeli öğretmenlere geçici görev yolluğu dışında harcırah ödenmeyeceğine ilişkin mevzuat hükmünün iptalini talep ederek, yer değiştirme suretiyle işlem yapılan sözleşmeli personele yapılan işlemin gerekçesine bakılmaksızın sürekli görev yolluğunun ödenmesi ve doğum izni dönüşü ancak münhal pozisyon bulunması koşuluyla istihdam edilebileceği hükmüne karşı 16.05.2007 tarihinde Danıştay nezdinde dava açtık.
Sözleşmeleri iptal edilen 4-C’li İngilizce ve Bilgisayar öğreticilerinin çalışma haklarının gasp edilmemesi için 23.03.2007 tarihinde MEB uygulamasına dava açtık.
Sözleşmeli öğretmenlerin hukuki sorunlarını milletvekilleri aracılığıyla 03.10.2007 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdık.
11.01.2008 tarihinde kadrolu öğretmenlere yarıyıl sonu itibariyle özür grubundan yer değiştirme hakkı veren ancak sözleşmeli öğretmenlere bu hakkı vermeyen Milli Eğitim Bakanlığına yazı yazılarak eşitlik ilkesine uygun hareket edilmesi hususunda talepte bulunuldu.
Kadrolu öğretmenler ile sözleşmeli öğretmenler arasında uygulama farkı yaparak sözleşmelilere sadece yaz tatilinde özür grubundan yer değiştirme hakkı veren Milli Eğitim Bakanlığının çıkardığı Kılavuza karşı 14.01.2008 tarihinde Danıştay’da dava açtık.
Sözleşmeli öğretmenlerle ilgili yaşanan haksızlığa Yüce dinimizin bakış açısını öğrenmek için 24.01.2009 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığından fetva istedik.
02.02.2009 tarihinde hizmet sözleşmesi karşılığında alınan sözleşme bedelinin kaldırılmasını, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi hususunda Maliye ve Milli Eğitim Bakanlığından talepte bulunduk.
Sözleşmeli öğretmenlerin 30 günden fazla rapor almak zorunda kalacak şekilde hastalanmaları durumunda sözleşmelerinin feshedilebileceğine dair Milli Eğitim Bakanlığının Valiliklere gönderilen yazısı sonucunda kadrolu ile sözleşmeli arasında ayrımcılık yapmamaları konusunda 26.02.2009 tarihinde talepte bulunduk.
31.08.2009 tarihinde özür grubu yer değiştirmelerinde kadrolu öğretmenlere tanınan “il emrine atanma” hakkının sözleşmeli öğretmelere de tanınması hususunda dilekçe kampanyası başlattık.
Milli Eğitim Bakanlığına kadrolu öğretmenlere tanınan öğrenim özrü başvuru hakkının sözleşmeli öğretmenlere de tanınması için 15.09.2009 tarihinde başvuruda bulunduk.
Yöneticilikte en az 3 yıl görev yapma şartına ilişkin olarak; bu sürenin içerisine sözleşmeli öğretmenlikte geçen sürelerin dikkate alınmamasına dair Genelgede geçen maddenin iptali talebiyle 08.10.2009 tarihinde Danıştay’da dava açtık.
Özür grubu yer değiştirmelerinde kadrolu öğretmenlere tanınan “il emrine atanma” hakkının sözleşmeli öğretmelere de tanınması hususunda 23.07.2010 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığından talepte bulunduk.
Sözleşmeli öğretmenlerin eğitime hazırlık ödeneğinden SGK kesintisi yapılmaması hususunda 30.09.2010 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığından talepte bulunduk.
Sözleşmeli öğretmen olarak görev yapmakta iken, mesleki eğitim adı altında katıldıkları temel, hazırlayıcı ve uygulamalı eğitim süreçlerinde başarılı olanların kadrolu öğretmen olarak atandıktan sonra göreve başladıkları tarihten itibaren adaylıklarının kaldırılmasını, bununla birlikte sözleşmeli öğretmen olarak görev yaptıkları sırada yarım kalan eğitimlerini (stajyerlik işlemlerini) atandıkları ilde tamamlayanların ise yarım kalan eğitimlerini tamamladıkları tarihten itibaren adaylıklarının kaldırılması hususunda Devlet Personel Başkanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığından talepte bulunduk.
Sözleşmelilerin Eğitime Hazırlık Ödeneğinden sigorta primi kesilmesine yönelik 9.12.2010 tarihinde Ankara İdare Mahkemesi nezdinde dava açtık.
25.01.2011 tarihinde Sözleşmeli öğretmenlere asker öğretmenlik hakkı için kanun teklifi verilmesine vesile olduk.
25.02.2011 Tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı kanuna aykırı olarak; sözleşmelilerden alınan damga vergisi kesintilerinin ödenmemesi üzerine 17.03.2011 tarihinde Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi nezdinde dava açtık.
Sözleşmelilerden peşin alınan damga vergisinin iadesi hususunda talebimizin reddedilmesi üzerine idare mahkemesinde 21.03.2011 tarihinde dava açtık.
Sözleşmeli öğretmenlere de kadrolu öğretmenler gibi yönetici kadrolarına girme ve idareci olma hakkı verilmesi için 24.03.2011 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığından talepte bulunduk.
Sözleşmeli personelin de doğum öncesinden kalan izinlerinin doğum sonrası izinlere eklenmesi konusunda kadrolu ve sözleşmeli ayrımı yapan Valiliklerin uyarılması hususunda 25.03.2011 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığına yazı yazdık.
Promosyon anlaşmaları imzalanırken sözleşmeli personelinin kapsam dışında bırakılmaması, Promosyon ücreti konusunda ayrım yapılmaması ve sözleşmelilere de verilmesi hususunda 12.04.2011 tarihinde Başbakanlığa ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunu Başkanlığına yazı yazdık.
632 sayılı KHK ile sözleşmeli öğretmenlikten kadrolu öğretmenliğe geçenlere tanınan haklardan KPSS sınavına girerek kadroya geçenlere de tanınması hususunda 14.06.2011 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığından talepte bulunduk.
03/08/2016 tarih ve 29790 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sözleşmeli Öğretmen İstihdamına İlişkin Yönetmeliğin Sözlü Sınav, Sözleşmenin tek taraflı feshedilebileceği, mazerete bağlı yer değişikliği hakkına yer verilmemesi gibi çeşitli maddelerine karşı 04.08.2016 tarihinde Danıştay nezdinde dava açtık.
Sözleşmeli Öğretmen İstihdamına İlişkin Yönetmelik ile getirilen sözlü sınav sonucunda başarısız olarak haksızlığa uğrayanlara destek olmak adına yol pusulası olması amacıyla dava dilekçesi hazırlayarak 30.09.2016 tarihinde web sitemizde yayınlanarak hukuki destek vereceğimizi açıkladık.
Sözleşmeli öğretmenliğe karşı çıkarken Mülakatlı sözleşmeli öğretmen alımının Yönetmelik ile getirilmesi sonucunda uygulamadan vazgeçilmesi için Milli Eğitim Bakanı ile görüşüldü, sosyal medyada mülakata karşı olduğumuz defaten haberleştirildi.
Kadrolu öğretmenlere verilen başarı belgelerinin eşitlik ilkesi doğrultusunda sözleşmeli öğretmenlere de hak ettikleri durumunda verilmesi gerektiği ile ilgili 09.02.2018 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığına yazı yazdık.
Sözleşmeli Öğretmenlerin ve Eğitim Öğretim ve Bilim Hizmetleri kolunda görev yapan 4/B’li Kamu Personelinin kadroya alınması için 27.04.2018 tarihinde imza kampanyası başlattık.
Sözleşmeliye kadro talebimiz 03.05.2018 tarihinde “4BliyeKadro” etiketi ile trend topic listesine girerek sosyal medyayı salladı.
Sözleşmeli Öğretmenlerin ve Eğitim Öğretim ve Bilim Hizmetleri kolunda görev yapan 4/B’li Kamu Personelinin kadroya alınması için toplanan dilekçeler 19.06.2018 tarihinde Başbakanlığa iletildi.
Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar çerçevesinde sözleşmeli personele tanınan özür grubu tayinlerinin sözleşmeli öğretmenlere de tanınması hususunda 14.09.2017-11.06.2018 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığından talepte bulunduk.
Danıştay kararı gereği sözleşmeli öğretmenlikte geçen hizmet süresinin adaylık süresinden sayılması talebine ilişkin olarak üyelerimize talep dilekçeleri oluşturulmuştur.
Sözleşmeli öğretmenlerin hizmet süresinin hesabında özel öğretim kurumlarında geçen sürelerin 2/3ünün dikkate alınarak hizmet sürelerinin hesabında değerlendirilmesi ve ücret ödemelerinde yeni belirlenen hizmet sürelerinin dikkate alınması için 13.08.2018 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığına yazı yazdık.
Sözleşmeli öğretmenlere aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği haklarının ivedilikle verilmesi ve mağduriyetlerinin giderilmesi hususunda 05.09.2018 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığından talepte bulunduk.
Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığının açıklamış olduğu 2023 Vizyon Belgesi’nde yer alan sözleşmeli ve ücretli öğretmen istihdamının belgeden çıkarılmasını ve tüm atanacak öğretmenlerin kadrolu atanmasını talep ettik.
Sözleşmeli olarak görev yapmakta olan öğretmenlerimize de 2019 yılı Ocak ayında yapılacak özür grubuna bağlı yer değiştirmelerde özür durumlarına göre yer değiştirme hakkının verilmesi hususunda 21.12.2018 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığından talepte bulunduk.
Sözleşmeli Öğretmenlere tayin hakkı talebimiz 26.12.2018 tarihinde “#SözleşmeliÖğretmeneTayinHakkı” etiketi ile trend topic listesine girerek sosyal medyayı salladı.
Müstakil müdürlüğü bulunmayan ilkokullarda görev yapan kadrolu veya sözleşmeli müdür yetkili öğretmenlerin yarı yıl ve yaz tatillerinde öğretmenler gibi izin kullanıp kullanamayacakları konusunda 21.01.2019 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığından talepte bulunduk.
Türk Eğitim-Sen, eş ve sağlık özrü mağduru sözleşmeli öğretmenler ile birlikte yarıyıl tatilinde tayin hakkı verilmesi için Ankara Ulus Meydanı’nda 23.01.2019 tarihinde eylem yaptık.
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk ‘un 23 Ekim 2018 tarihinde Vizyon Belgesi açıklanırken, sözleşmeli öğretmenliğin 3+1 olarak esnetileceğine dair verdikleri sözün gereği olarak talebimiz TBMM tatile girmeden sözleşmeli öğretmenlere verilen sözün yerine getirilmesi için; 27.05.2019 tarihinde saat 21:00’da #MebSözleşmeliSözünüTut” etiketi ile trend topic listesine girerek sosyal medyayı salladı.
Sözleşmeli İstihdam Edilen Öğretmenlerin Çalışma Süreleri ile ilgili TBMM’de görüşülecek Kanun Teklifine sunulmak üzere, Sözleşmeli İstihdam Edilen Öğretmenlerin Problemleri ile ilgili hazırladığımız raporu milletvekilleri aracılığıyla 25.06.2019 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdık.
Sözleşmeli İken Kadroya Geçecek Öğretmenlerin Özür Grubundan Yer Değişikliği yapabilmeleri için üç yıllık çalışma süresinin hesabında, 31 Ekim tarihinin baz alınması hususunda 11.07.2019 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığından talepte bulunduk.
Sözleşmeli öğretmenlerin eş durumu mağduriyetinin çözülmesi için Ankara Ulus Meydanı’nda 26.07.2019 tarihinde eylem yaptık
2019 yılı sözleşmeli öğretmen atamalarında, atama şartlarını taşımadıklarının anlaşılması nedeniyle atamaları iptal edilenler ile süresi içinde göreve başlamayanlar nedeniyle boş kalan kadrolar var ise bu kadrolara daha önceki yıllarda olduğu gibi puan üstünlüğüne göre ek yerleştirme yapılması hususunda 27.08.2019 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığından talepte bulunduk.
Sözleşmeli öğretmenlikten kadrolu öğretmenliğe ataması yapılan öğretmenlerle ilgili
1-Kadrolu olarak atanan öğretmenler zorunlu hizmete tabi midir?
2-Zorunlu hizmete tabi ise sözleşmeli öğretmen olarak çalıştıkları sürelerin zorunlu hizmetten sayılıp sayılmayacağı?
3-Kadrolu olarak atanan öğretmenlerin özür grubundan yer değiştirebilmek için bir yıl beklemesi gerekmekte midir? konularında sorunların çözümüne yönelik 24.10.2019 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığından talepte bulunduk.
Sözleşmeli öğretmenlerimize yarıyılda tayin hakkı tanınması ve sözleşmeli öğretmenliğin kaldırılması için 22 Aralık 2019’da Ankara Ulus Atatürk Heykeli önünde yapılacak eylem öncesinde sosyal medya aracılığı ile 18.12.2019 tarihinde saat20:00’da #Sözleşmeli22AralıktaAnkarada# hashtagiyle başlattığımız çalışmaya on binlerce tweet atıldı.
Sözleşmeli öğretmenlere özür grubu tayin hakkı tanınması için Ulus Atatürk Heykeli önünde 22 Aralık 2019 tarihinde yapacağımız eylemimiz, kadroya geçen sözleşmeli öğretmenlere özür grubu tayin hakkı tanınması nedeniyle iptal edilmiştir.
Sözleşmeli olarak devam eden öğretmenlere de kadrolu öğretmenlerle birlikte 2020 yılı Ocak ayında yapılacak özür grubuna bağlı yer değiştirmelerde özür durumlarına göre yer değiştirme hakkının verilmesi hususunda 23.12.2019 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığından talepte bulunduk.
Engelli çocuğu olan veya kendi engelli olan sözleşmeli öğretmenlerin bu durumlarından kaynaklı yer değiştirme taleplerinin yerine getirilmesi hususunda; 07.01.2020 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığından talepte bulunduk.
Evet, Türk Eğitim-Sen olarak sözleşmeli çalışanların her zaman yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Tüm sözleşmeliler kadroya geçirilinceye ve bu uygulama kaldırılıncaya kadar da mücadelemiz sürecektir. Yılmayacağız, vazgeçmeyeceğiz! Talebimiz; farklı türde istihdam modellerine son verilmesi ve tüm öğretmenlerin KPSS puan üstünlüğüne göre kadroya alınmasıdır.
Sözleşmeli Öğretmenlerle İlgili Bugüne Kadar Yapmış Olduğumuz Çalışmalar ve Kazanımlarımız İçin TIKLAYINIZ